ÝNSANLAR DA MUTASYONA UÐRAMALI!

02 Haziran 2020 12:28 / 3388 kez okundu!

 

 

Kuþkusuz çok büyük acýlar, sýkýntýlar yaþattý bize bu virüs. Ama öte yandan kendi mutasyona uðradýðý gibi, biz insanlarýn da mutasyona ihtiyacý olduðunu göstermiþ oldu.

 

****

 

ÝNSANLAR DA MUTASYONA UÐRAMALI!

 

Kuþkusuz çok büyük acýlar, sýkýntýlar yaþattý bize bu virüs.

Ama öte yandan kendi mutasyona uðradýðý gibi, biz insanlarýn da mutasyona ihtiyacý olduðunu göstermiþ oldu.

Bu küresel salgýnla ilgili bir dolu iddialar, suçlamalar var, daha uzun süre bu tartýþmalar devam edeceðe benzer.

Bu virüs, nasýl ortaya çýktý, nasýl yayýldý, ne kadar sürecek konusu bilim insanlarýný daha uzun süre meþgul edeceðe benzer.

Bizi ilgilendiren, iþin insani ve sosyal boyutu olmalýdýr.

Tüm dünyada saðlýk baþta olmak üzere, eðitim, güvenlik ve yönetim sistemleri yeniden sorgulanacak, yeni duruma uygun,  yeni bir dünya düzenine geçilecek gibi görünüyor.

Hani herkesin söylediði bir söz var. ”Artýk hiçbir þey eskisi gibi olmayacak.”

Bu Koronalý yaþam, karantinalý günler hepimizi daha çok düþünmeye, daha çok okumaya, daha çok araþtýrmaya sevk etti.

En olumlu yaný da yaþamýmýzda vicdan, yardýmlaþma ve dayanýþma duygularý yeniden öne çýktýðý gibi adalet kavramý yeniden gündemimize girdi.

Herkes gibi tutuklu olduðu cezaevinde bu konuya kafa yoran yazar Ahmet Altan’ýn ilginç tespitleri dikkatimi çekti.

“Böyle bir zihniyet mutasyonu bütün kavramlarý ve iliþkileri de deðiþtirecek. “Baþkasýna kötülük etmenin kendine kötülük etmek” olacaðýný kavrayan yeni bir insan türünün içimizden doðmasý gerekecek. Bunun nasýl bir deðiþim yaratabileceðini düþünebiliyor musunuz?

Ýnsanlar belki de ilk kez bu salgýn sonucunda, insanlýk denilen büyük bir akýþýn parçasý olduklarýný, ülke, din, dil, ýrk farkýlýlýklarýnýn anlamsýz kaldýðýný, Kamboçyalý kayýkçýyla Amerikan baþkanýnýn, Fransýz zenginiyle Türk manavýn, Ýtalyan kontla Hintli paryanýn ayný çaresizliði ve korkuyu paylaþtýðýný böylesine aydýnlýk bir bilinçle kavradý.”

Görüldüðü üzere insanlarý fizik olarak rehin alsanýz da fikirlerini yok edemiyorsunuz.

Siyasi görüþleri kimilerine ters gelse de bir edebiyatçý olarak onun bir “sözcük sihirbazý olduðunu, iyi bir araþtýrmacý, düþünür ve analist olduðunu kabul etmek gerek.

Anayasa Mahkemesinin, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesinin deðiþik zamanlarýndaki Altan lehine kararlarýna raðmen siyasi kurban olarak içeride tutulanlardan biri olan yazarýn özgürlüðünden yoksun, en zor koþullarda bile var olan yaþama sevinci, yitirmediði umutlarý hepimizi bir kez daha düþündürmeli bence.

Ahmet Altan dahil, Osman Kavala, Barýþ Pehlivan, Barýþ Terkoðlu, Murat Aðýrel ve yüzlerce gazeteci, yazarla birlikte; baþta Selahattin Demirtaþ olmak üzere tutuklu tüm siyasetçiler, teröre bulaþmamýþ belediye baþkan ve yöneticileri serbest býrakýlmalýdýr.

Ancak o zaman bir zihniyet mutasyonundan söz edebiliriz.

Týpký Ahmet Altan’ýn dediði gibi:

“Bu, büyük bir zihniyet mutasyonu yaþamamýza yol açacak bence. Kendini korumak istiyorsan karþýsýndakini de koruyacaksýn. Bencillik edersen ölürsün. Bu salgýn bize bu gerçeði öldürerek öðretiyor: Çinli pazarcýyý koruyamazsan kendini de koruyamazsýn! Ýnsanla insanlýk arasýndaki uçuruma köprülerin kurulacaðý yeni bir bilinç düzeyinin ilk aþamasý bu.

Bu virüs, sadece benim gibi yaþlýlarý deðil yaþlanmýþ bütün kavramlarý, inançlarý, düþünceleri, yapýlarý da yýkýyor. Yeni bir dünyanýn, daha da önemlisi yeni bir insanýn oluþacaðý bir eþiði acýyla aþýyoruz.

Belki siz bu yazdýklarýmý okurken ben de hastalanmýþ olacaðým.

Ama ne fark eder?

Bir kâðýt bardakta ölen bir turp bile çiçek açabiliyorsa hapisteki bir ihtiyar da iyimser olabilir.

Bir turptan daha ümitsiz olacak deðiliz ya...”

Sosyal devlet ve sosyal belediyecilik kavramlarýnýn daha çok konuþulur olduðu, barýþ, yardýmlaþma ve dayanýþma kültürünün yeniden yerleþmeye baþladýðý günlerden geçiyoruz.

Deðiþen koþullara uygun yeni bir dünya düzeninin beklendiði günümüzde, tecavüzcülerin, vurguncularýn, hýrsýzlarýn, arsýzlarýn serbest býrakýlarak, düþünce suçlularýnýn, haber yapan gazetecilerin, seçilmiþ belediye baþkanlarýnýn hapiste tutulmasý ayýbýndan kurtulmamýz gerek.

Salgýnla birlikte daha da artan ekonomik ve sosyal sorunlarla bu ülkenin bu þekliyle daha uzun süre yönetilmesi imkansýz hale geliyor.

Büyük olasýlýkla seçimler zamanýndan önce yapýlacak.

Kamu vicdanýný rahatlatacak, tüm toplumsal kesimlerin temsilini saðlayacak þekilde siyasi partiler ve seçim yasasý deðiþmeli, bir demokrasi ayýbý olan seçim barajý kaldýrýlarak, gerçek halk iradesinin meclise yansýmasýna imkan verilmelidir.

Muhalefetin ve yerel yönetimlerin yeni duruma uygun yaratýcý proje ve politikalar uygulayarak, iktidara giden yollarý açmasý, bu konuda daha çok çaba göstermesi zorunlu hale gelmiþtir.

Tüm baský, yasak ve demokratik olmayan uygulamalara inat, umudumuzu yitirmeyelim.

 

AYHAN ONGUN

Gazeteci-Yazar

26.05.2020/BODRUM

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.