Engelliler engel değildir! 'Engellilere engel olanlar utansın!'

10 Aralık 2013 14:17 / 1143 kez okundu!

 

 

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.

Aslında buna kutlama demek ne kadar doğru olur? Farkındalık yaratmak, kamuoyu oluşturmak ve duyarlılıkları artırmak demek, daha doğru gibi geliyor.

Uluslararası literatürde sık kullanılan deyimiyle; ”Engelli, doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal - yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir.”

Toplumsal duyarlılığın bu denli yüksek olmadığı dönemlerde engelliler için; sakat, özürlü, çürük vb. engelli ve yakınlarını rencide eden sözcükler kullanılırken, günümüzde kendi içinde kategorize edilerek (zihinsel-bedensel) anılıyor olması sevindirici bir gelişmedir.

Kırsal kesimlerde ahırda ayaklarından bağlanarak gözden ırak tutulmaya çalışılan çok kötü örnekler bir yana hala engelli çocuğundan utanan anne-babalar, engelli büyüklerini eve kapatan çocukların varlığı da bir gerçek.

Birçok insan için engelli kişiler, yakınlarının sosyal yaşamlarını sürdürmeleri için bir engel gibi görülmekte.

Oysa asıl engel, böyle düşünenlerin beyinlerinde ve asıl utanması gereken onlar değil mi?

Engelli olarak nitelendirdiğimiz yurttaşlarımızın doğuştan ya da bir hastalık, kaza sonucu oluşan fiziksel veya zihinsel engelleri; sabırlı ve düzenli bir tedavi sonucu iyileşebilir, rehabilite edilebilir de, düşünce engellilerin tedavisi çok daha zor. Hatta çoğu için imkansız, diyebiliriz.

Engellilerin toplumsal yaşam içindeki durumlarını ve hareket alanlarını iyileştirici, onları topluma kazandırıcı hiçbir uygulama ve proje geliştirmeyen yerel yöneticiler,

Engelli hakları için yasal düzenlemeler konusunda gerekli çabayı göstermeyen siyasiler,

Çevreye ve doğaya gösterdikleri ilgi ve çabayı engellilerden esirgeyen STK’ lar engel olmasınlar, engelliler yaşamımızda hiçbir engelin nedeni, kaynağı değildirler.

Asıl engel, engellileri dikkate almayan, çoğu zaman yok sayan zihniyettir.

Ülkemizde 2 milyona yakını kayıtlı, 9 milyona yakın engelliden ancak 125 bininin çalışma olanağı bulduğu bir ülkede, onlara eşit yurttaşlar gibi olanaklar sunmayan devlet utansın!

Kent yaşamı içerisinde, çarşıda, pazarda, taşıma araçlarında engellilere yönelik tek bir özel önlem almayan, bir anlamda engellileri yok sayan, engellileri evlerine hapseden yerel yöneticiler utansın.

Yaşamları boyunca her zaman ve her koşulda kişisel hırs ve çıkarları uğruna toplumsal çıkarları göz ardı eden vicdanı engelliler utansın.

Siyaseti bir iş, meslek gibi gören rantiyeciler, politik amaçları uğruna her türlü yolu deneyen ahlak engelliler utansın.

Kendi gibi olmayanı düşman gören, kibir ve egoları yüzünden halkın içine kin ve nefret tohumları serpen, barış karşıtı, demokrasi ve özgürlük düşmanı, sevgi engelliler utansın.

İçinde yaşadığı toplumdan hep alan, sürekli tüketen, asalak, haddini bilmez, çıkarcı, üretim özürlüler utansın.

Hayatı boyunca okumayan, araştırmayan, sorgulamayan, yaşadığı çevreyi ve toplumu anlamaya çalışmayan, önyargılarına mahkum olmuş, halkına ve giderek kendine yabancılaşmış, yalnızca kendisini düşünen, düşünce özürlüler utansın.

Sözün özü, engellilerin önündeki engelleri kaldırmak yerine, yeni engeller çıkararak onlara yaşamı çekilmez hale getiren, engellilerin varlığını kendi yaşam standardı ve geleceği için engel gören beyni engelliler utansın.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

03.12.2013/BODRUM

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.