'3. Yargı Paketi' bahane (*)

06 Ağustos 2012 14:17 / 1774 kez okundu!

 


Hükümet tarafından kamuoyuna ‘Üçüncü Yargı Reformu Paketi’olarak tanıtılan ‘Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’ tartışmalarla çıktı. Kanun henüz tasarı halindeyken iki ayrı yazı yazmıştım. Tasarıya ilişkin değerlendirmelerimde bunun reform olamayacağı görüşünü belirtmiştim.

> Yargı ‘Reformu’ mu? (1) ‘Yürütmeyi Durdurmayan’ Yasa

> Yargı ‘Reformu’ mu? (2) ‘Yırtık Yama Tutmuyor’

Kanun tasarısı, bu haliyle de kalmadı, komisyonlarda ve Meclis Genel Kurulu’nda son anda yapılan eklemelerle çıktı. Eklemelerin en çarpıcı olanı geçici 3.maddesi oldu. Bu maddeye dayanılarak 8 Ekim 1978’de Ankara Bahçelievler’de katledilen 7 Türkiye İşçi Partili ve Genç Öncülü Serdar ALTEN, Latif CAN, Faruk ERSAN, Efraim EZGİN, Salih GEVENCİ, Hürcan GÜRSES ve Osman Nuri UZUNLAR’ın katilleri başta olmak üzere siyasi cinayet işlemiş ülkücüler serbest bırakıldı. Yasanın yapılış biçimi ve doğurduğu sonucu, AKP’nin kendine demokrat, adaleti yalnızca kendi mağduriyetinde arayan ve bununla yetinen bir zihniyette olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Bu zihniyetin mutlaka mahkum edilmesi gerekir. Yasayla gelen tahliyeler vicdanları bir kez daha sızlattı, toplumun adalet duygusunda ciddi yaralar açtı. Toplumun vicdanı bu adaletsizliği yaratan AKP iktidarını mahkûm etmek üzere harekete geçti, kitlesel tepkiler örgütlendi. Bu olağan ve haklı tepkilerin arasında kimileri de siyasi iktidarı bir kenara bıraktı, adaletsizliğe karşı yan yana yürüdüklerine saldırmayı tercih etti.

Yetmez ama evet’e saldırmanın dayanılmaz hafifliği

Katillerin serbest bırakılması vicdansızlığının, yeni yeni vicdansızlıklar yaratma potansiyeli taşıdığını yaşayarak görüyoruz. Olay şu; ‘…efendim, katillerin serbest bırakılmasını sağlayan 3.yargı paketi, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda yapılan Anayasa değişikliği nedeniyle çıkartılmış, o yüzden katillerin serbest bırakılmasının tek sorumlusu referandumda 'evet', ya da 'yetmez ama evet' diyenlermiş…” Bu sözler, kahve köşelerinde zaman doldurmak için yapılan laflamalarda söylenmiyor, ciddi ciddi siyasal değerlendirmeler arasında ifade ediliyor. Referandum'da 'hayır'ı tercih eden kimi sol örgütler bunu siyasi faaliyetlerinin merkezine oturtmuş gözüküyorlar. Gerçekten 3.Yargı Paketi olarak adlandırılan torba yasanın anayasa değişikliği ile alakası var mıdır? Yasanın, çıkarılmasında, yetki, biçim ve sayısal çoğunluk bakımından diğer yasalardan hiçbir farkı yoktur. Bakanlar Kurulu tarafından tasarı metni olarak hazırlanmış ve Meclis’e sunulmuştur. Mecliste ilgili komisyonlarda görüşülmüş, ardından genel kurulda görüşülmüş ve onaylanmış. Komisyonlarda ve genel kuruldaki görüşmelerde yeni yeni önergelerle değişiklikler yapılmış, yeni eklemeler yapılmıştır. Katillerin tahliyesini sağlayan Geçici 3.madde de komisyon görüşmelerinde eklenmiş, Genel Kurul’da son hali verilerek yasalaşmıştır. 12 Eylül 2010’da Anayasa değişikliği olmasa da aynı yol ve yöntemle aynı yasa çıkartılabilirdi. Yani referandumdaki ‘evet’in, 'AKP zihniyetine hayır referandumda evet'in ya da kimileri tarafından hakaret sözü haline getirilen ‘yetmez ama evet’in yasayla hiçbir alakası yoktur. Örneğin 12 Eylül Darbecilerinin yargılanmasının önünü açan, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler için pozitif ayrımcılık getiren, yargıç kararı olmaksızın yurtdışına çıkış yasağı konamayacağını düzenleyen, hak grevi, dayanışma grevi, siyasi grev yasaklarını kaldıran, uyarma ve kınama disiplin cezaları ile YAŞ ve HSYK kararlarını da yargı denetime açan, askerlerin sivil mahkemelerde yargılanabilmesini sağlayan, sivillerin savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanmasını yasaklayan anayasa değişikliğinin, 3.Yargı Paketi ile ne alakası olabilir ki?

Anayasa değişikliği ile yasanın arasında neden sonuç ilişkisi kurmanın hiçbir mantıklı ve hukuki yanı yoktur. Anayasa değişikliğini olumlu bulursunuz, ya da bulmazsınız, o ayrı bir şeydir. Kalkıp da her şey için ‘o anayasa değişikliği yüzünden oldu’ demeye kalkarsanız, üstelik bunu ciddi ciddi siyasi tahlil gibi sunarsanız, gülünç duruma düşersiniz. Bu dezenformasyonunuz kendi yandaşlarınızı kışkırtmaktan başka bir işe yaramaz, farklı düşünenlere karşı şiddetin önünü açarsınız.

Kimi sol örgütler bu yolda hızla ilerliyorlar, referandumda kendisi gibi oy kullanmayanlara çatarak, hakaret ederek, varlıklarını koruyabileceklerini, topluma güven verebileceklerini sanıyorlar. Buradan fikri tartışmayı bile gerek görmeyen kaba güce başvurma acizliği ortaya çıkıyor. Bunun en son örneği; 7 TİP’linin katillerinin serbest bırakılmasının protesto edilmesi amacıyla 19 Temmuz 2012 Perşembe akşamı İzmir'de DİSK, KESK ve TMMOB tarafından ortaklaşa düzenlenen yürüyüşte yaşandı. SES İzmir Şubesi'nin eski yöneticilerinden KESK üyesi bir sağlık emekçisi Referandumda 'evet'çi olduğu gerekçesiyle, elindeki öldürülen TİP'li gencin fotoğrafı zorla alınmaya kalkışıldı, saldırıya uğradı, araya girenlerin müdahalesiyle yara almadan kurtulabildi. Daha da kaygı verici olan saldırganların örgütü tarafından saldırının 'siyasi tahlillerle' savunulmaya kalkışılması..

Fikri kısırlığını örtmek isteyenlerin şiddete başvurduğunu çokça yaşayarak görüyoruz. Şiddet yöntemleriyle yapılan siyasetin değerlendirmesi bu yazının hacmini aşar. Şimdilik bu yolun çıkar yol olmadığını, bir acizlik göstergesi olduğunu, toplumda ciddi güvensizlik yarattığını, siyaseti kirlettiğini söylemekle yetinelim.

Amaç AKP İktidarının otoriterleşen yönetimine karşı siyasal mücadele yürütmekse, yanı başında yürüyene saldırmanın hiç bir mantıklı açıklaması olamaz. Bir gün önce Halkların Demokrat Kongresi (HDK) bileşenleri aynı yerde hem 14 Temmuz'da Diyarbakır'da devlet terörü uyguladığı için, hem de katilleri serbest bırakan yasayı çıkardığı için AKP'yi protesto etti. Protestoya referandumdaki oyuna bakılmaksızın HDK Bileşenleri ve adaletsizliğe karşı itirazı olanlar katıldı. Bu da başka türlü bir siyaset yapma tarzı. Hangisini tercih edeceğiz?


Arif Ali CANGI

31.07.2012


(*) http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetayV3&ArticleID=1096353&CategoryID=149 yayınlanmıştır.



Son Güncelleme Tarihi: 11 Ağustos 2012 13:07

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.