ANAYASA DEÐÝÞÝKLÝKLERÝ

27 Mart 2010 02:21 / 1916 kez okundu!

 


Yarýna güvenmek istiyorsak,
bugün yürümeliyiz…

Adama bu kadar iþi ne zaman yaptýn diye sormuþlar o da yapýlmasý gerekenleri yapýlmasý gereken zamanda yaptým demiþ…

Ülke gündemi yeniden ýsýndý. Zaten hiç soðumamýþtý ki diyenler de olacaktýr. Anayasa deðiþikliði paketinin tartýþmaya açýlmasý ile birlikte hem politik hem de hukuki bir tartýþma sürecine girildi.

Genel eðilim anayasa deðiþiklik giriþimlerinin bir umut yarattýðýdýr. Redçi takýlanlar ise hala AKP hükümeti tarafýndan gündeme taþýnmýþ olmasýnýn arkasýnda yatan “AKP tezgahýný“ ortaya çýkarmakla meþguller.

Oysa bu tartýþmalara katýlmak en doðru tutumdur. Tartýþmalara katýlmak AKP taslaðýný kabul etmek deðildir. Aksine söylenecekleri söylemek için hükümet, sözü olana fýrsatlar yaratmýþtýr. Tamamýna karþý çýkmak ve alternatif bir deðiþiklik önermek ya da toptan deðiþtirilmesini istemek, bazýlarýna katýlýp bazýlarý için farklý yaklaþýmlar önermek, bunlarýn hepsi bugün yapýlmasý gereken þeylerdir.

Sol nasýl bir tutum almalýdýr? Emek örgütlerininin taslak tartýþmalarýna yaklaþýmý nasýl olmalýdýr?

Kendini sol diye tanýmlayan örgütlenmelerin en radikalinden, saðdaki en radikal örgütlere kadar bütün örgütlenmeler 12 Eylül'de maðdur oldular. Gerek darbenin kendisi, gerekse darbe sonrasý darbe anayasasý çok geniþ toplum kesimlerinde derin maðduriyetler yarattý. Bu nedenle 12 Eylül anayasasýnýn yýrtýlýp atýlmasý konusunda hatýrý sayýlýr bir mutakabat var toplumda. Özellikle de sendikalar aðýr darbeler aldýlar. Hala iþyerlerinde sendikal örgütlenmeler iþten atýlmalar için gerekçe olarak kullanýlmaktadýr. 12 Eylül tam anlamýyla bir sendikasýzlaþtýrma yarattý. Ýþçiler demokrasi, özgürlük ve eþitlikten yoksunluðun acýsýný yaþayarak öðrendiler. Bu nedenle de onlar da kapsamlý bir deðiþiklikten yanadýrlar.

Bu deðiþikliklerin nasýl yapýlacaðý ve kimin yapacaðýna göre tutum belirlemek kimseye bir þey kazandýrmayacaktýr.

Sol günlük politik geliþmeler karþýsýnda tutum belirlerken iki önemli eksiklik hep yaþanagelmiþtir;

Günün sorunlarýna çözüm üretmekte sermaye kadar yetenekli olunamadýðý kabul edilmelidir. Bunu derken sermayenin çözüm önerilerinin elbette kendi çýkarlarýný gözettiðini bilerek söylüyorum ve çözümlerden bahsederken sadece programatik alternatifler deðil kastým. Kýsa vadeli çözümler konusunda sol nedense ayný oranda becerikli olamamýþtýr. Sorunlarýn gerçek çözümlerinin sosyalizmde olduðunu önermek günlük sorunlarýn çözümünü ötelemek olarak pratiðe yansýmýþtýr.

Bir baþka eksiklik de mücadeleden çok direnme üzerine politikalar üretilmiþ olmasýdýr.

Direnmek, pratikte var olan konumlarýn savunulmasý ya da saldýralara karþý durmak olarak algýlanmýþtýr.

Oysa geliþtirilmesi gereken mücadele bilincidir. Ne istiyorsan onun için mücadele edeceksin.

*Faili meçhul cinayetlerde yakýnlarýný kaybedenlerin ortak hareket etme kararlarýnýn yarattýðý umut demokratik anayasa mücadelesi için de gündeme gelebilir.

*12 Eylül maðdurlarýnýn biraraya gelerek ülke genelinde yaratacaklarý yerel giriþimlerin de etkili olacaðý düþünülebilir.

*Var olan “yurttaþlar meclisi“ gibi oluþumlar yaygýnlaþtýrýlarak daha önceki anayasa tartýþmalarýndan edinilen deneyimlerden faydalanýlabilinir.

*Sendikalar benzer bir giriþimi iþyerlerinde gerçekleþtirebilirler.

*Sadece anayasa deðiþiklikleri sýnýrlý; önerilebilinecek asgari deðiþimler üzerine bir sol birlik ya da demokratik birlik yaratýlabilinir.

Hýzla deðiþen gündemin peþinde kaybolmak istemiyorsak, atýlabilmesi mümkün olan en küçük adýmý atarak gündemin içine dalmak ve orada kendimizi anlatabilme olanaklarý yakalamak. Küçük adýmlarla uzun bir yolu yürümeye baþlamak.

Anayasa taslaðýnda karþý çýkýlmasý gereken madelere karþý çýkýlmalý, eksiklikleri (ki çok eksik var) belirtilmeli. Ama deðiþikliðin tümüne karþý çýkmak pek anlaþýlýr olmasa gerekir.

Ülke içinde bulunduðu koþullarda anayasa deðiþiklikleri konusunda farklýlýklar olmakla beraber deðiþtirilebilir olma olasýlýðý bile umuttur. Deðiþtirebilmek içinse umuda sarýlmak ve yapýlmasý gerekeni yapmak gerekir.

Bu ertelenirse yarýn yapýlmasý gereken çok daha karmaþýk ve yoðun sorunlarýn üstesinden gelecek gücü bulmak da zor olacaktýr.

Sahibini hatýrlayamadýðým ama çok hoþuma giden bir söz var;

“Doðru yolda olsanýz bile eðer orada beklerseniz ezilirsiniz.“

Yani doðru yolda olmak yetmiyor doðru olan yolda ilerlemek gerekiyor. Bunun için de sadece adým atmak gerek.

Toplumun demokratik dönüþümü için;

Toplumun bütün kesimlerinin deðiþime dokunmasýný saðlayacak þartlar zorlanmalýdýr.

Direnmek artýk geçer bir tutum deðildir kanýmca. Çünkü direnmek var olan þartlarý korumak demektir.

Oysa dönüþtürürcü hedefler için mücadele etmek gerekir. Ancak mücadele ederek yaþamýmýzda iyileþmeler saðlar ve özgürlükleri geniþletebiliriz.

Direnmek yerine mücadele.

Direne direne kazanmak mümkün deðildir.

Kazanmak istiyorsak mücadele etmeliyiz.

Bütün bir toplum neredeyse 12 Eylül travmasýnýn acýlarýný yaþadý, yaþýyor. 30 yýldýr direnerek ne kazandýk? Oysa yarýnlarýmýz için mücadele etmeliyiz.

Demokrasi – Barýþ – Özgürlük ve Eþitlik direnerek deðil; uðruna mücadele ederek kazanýlacak deðerlerdir.

Bu mücadelede anayasa tartýþmalarýna doðrudan katýlarak, çýkarlarýmýza uygun deðiþimler için yürümeye baþlamalýyýz.



Ali Rýza Üleç
26.03.2010 - Almanya

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
27 Mart 2010 14:10

kizilcam

emeðin dünyasýnda Anayasa tartýþmalarý;

Doç. Sayman: Kýsmi Anayasa deðiþikliðinin halka bir faydasý olmayacak (Anayasa Tartýþmalarý-10)

""Anayasa'da kýsmi deðiþiklik yapýlmasýnýn statükocu sistemde çatlaklar yaratabileceðini ama sistemi tam anlamýyla deðiþtirmeye yetmeyeceðini belirten Ýstanbul Barosu eski Baþkaný Doç. Dr. Yücel Sayman, Genelkurmay ve AKP arasýndaki pazarlýklar sonucu yapýlacak deðiþikliðin sadece politikalarýn belirleyenini deðiþtireceðini söyledi.

Devamý için TIKLAYIN lütfen.

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.