HDP KÜRTLER ÝÇÝN BÝR UMUT MUDUR?
02 Aralýk 2018 18:29 / 2379 kez okundu!
Bu soruya “evet” demeyi çok isterdim. Ama ne yazýk ki örtüyü biraz kaldýrýnca Kürtler için býrakýn umut olmayý, tersine Kürtleri Kemalizm’e entegre etmek, enerjilerini boþa harcatmak gibi bir misyonunun olduðunu görmek çok zor deðil.
****
HDP KÜRTLER ÝÇÝN BÝR UMUT MUDUR?
Bu soruya “evet” demeyi çok isterdim. Ama ne yazýk ki örtüyü biraz kaldýrýnca Kürtler için býrakýn umut olmayý, tersine Kürtleri Kemalizm’e entegre etmek, enerjilerini boþa harcatmak gibi bir misyonunun olduðunu görmek çok zor deðil.
Bunu Gezi olaylarýndan tutun da Demirtaþ’ýn “Seni baþkan yaptýrmayacaðýz” sözüne kadar birçok tavrýndan anlamak mümkündür.
Kürtlerin öncelikli talepleri cumhuriyet tarihi boyunca inkar edilen kimliklerinin tanýnmasý, inkârdan kaynaklý ekonomik, osyal, kültürel… sorunlarýnýn giderilmesi iken Taksim’deki üç tane aðacý kendilerine kýlýf edinerek Ergenekon mitinglerinin bir baþka versiyonunu sahneye koyanlarla birlikte hareket ederek onca sorunlarý olan Kürtlerin enerjisini böyle ikiyüzlü bir eylemde (asýl amacýn yeþil olmadýðýný herkes biliyor) harcamanýn Kürtlere ne gibi bir faydasý var anlamak mümkün deðildir. Kürtlerin yeþil sorumluluðu yok mudur? Tabii ki vardýr ancak sorunlarýn aciliyeti diye de bir durum vardýr. Nasýl ki Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarþisinden örnekle mesela can güvenliði olmayan bir kiþinin hobilerini gerçekleþtirmeye yeltenmesinin doðru bir davranýþ olmadýðý gibi. Buna raðmen Diyarbakýr’daki Hevsel bahçeleri benzer sorunda duyarsýz da kalmamýþlardýr bu arada.
Kemalist Sýrrý Süreyya’nýn büyük þovlarla Taksim’deki kepçenin önüne kahramanca dikilmesi ile Meclis’te CHP’lilerin söyledikleri Ýzmir Marþý’na baþýný sallayarak jest ve mimikleriyle eþlik etmesi tesadüfi bir örtüþme deðildir.
Selahattin Demirtaþ’ýn, söylemleriyle Kemalistlerin gönlünde nasýl taht kurduðunu hepimiz biliyoruz. Hatta o derece ileri gidildi ki, Kürt düþmaný Emin Çölaþan’dan tutun da Uður Dündar’a… bir çok ýrkçý kalem açýkça HDP’ye oy istedi. Tabii ki Demirtaþ da onlarýn isteklerini karþýlýksýz býrakmadý. 7 Haziran seçimlerinde (2015) daha sandýklarýn sayýmý devam ederken “Biz AKP’yle koalisyon yapmayacaðýz” diyerek Kemalist çevreyi rahatlatmýþtý.
Adama sorarlar: Niye koalisyon yapmýyorsun? Neden görüþmeleri dahi kabul etmeyip kestirip atýyorsun?
Eðer bir parti tek baþýna hükümet kuracak çoðunluðu elde edememiþse pekala koalisyon arayýþlarý olacaktýr, demokrasnin de gereðidir. Dolayýsýyla neden sorumluluktan kaçýyorsunuz? Ayrýca (görüntüde) öncelikli Kürt sorununu kiminle çözeceksiniz? CHP’yle mi?
Onlarca parti var. Yukarýdan aþaðýya bir çizgi çekin ve bir tarafýna T.C (resmi ideoloji) partilerini koyun diðer tarafýna da diðerlerini koyun. “Diðerleri”nin hangileri olduðunu kapatma davalarýyla, devlet baskýlarýyla vb hepimiz biliyoruz. Dolayýsýyla objektif ve biraz da korkmadan bakabilirsek HDP Kürt sorununu çözecekse “diðerleri”yle çözecektir. Yani resmi ideolojinin babasý CHP ile deðil. Aslýnda bunu Kürtler baþta olmak üzere herkes biliyor ama sýrf AKP karþýtlýðý baðlamýnda HDP tabanýnýn CHP’nin kuyruðuna takýlmasýna þimdilik kimse ses çýkaramýyor. Hatta Demirtaþ daha da ileri giderek 24 Haziran( 2018) seçimleri TRT konuþmasýnda “Cumhuriyetin deðerlerine sahip çýkmalýyýz” deme cüretini bile gösterdi. Bir Kürt için Cumhuriyet’in deðerlerinin Kürtleri, Alevileri… yok saymaktan Dersim katliamýný hoþ görmeye, solculara kan kusturmaktan dindar kesime zulüm anlamýna geldiðini Demirtaþ gayet iyi biliyor.
Þu “Seni baþkan yaptýrmayacaðýz” sözüne gelince: Yani Þýrnak’taki Kürt, parlamenter sistemden ne hayýr gördü de baþkanlýða karþý mücadele için kendisini heder etsin. Baþkanlýk referandumu öncesi tartýþmalarý hatýrlarsak eðer, “Baþkanlýk gelecek, eyalet sistemine geçilecek, Kürtler kazanýmlar elde edecek…” babýnda milliyetçi çevrelerden propagandalar yapýlýyordu. Kürtleri bu konuda da CHP ve benzeri partilerin kuyruðuna takarak enerjilerini “seni baþkan yaptýrmayacaðýz” konusuna harcamalarý da Kürtleri kandýrmaktan ibaret konulardandýr.
HDP’nin son haline bakýnca durum çok daha net.Barzani’ye küfreden adam partiye eþ baþkan yapýlýyor. Eþ baþkanýn etnik kökeni asla önemli deðildir, Türk de olabilir, Çerkez de, Ermeni de… fark etmez. Ancak sevsek de sevmesek de Barzani ailesinin ta Mahabad Kürt Cumhuriyet’inden tutun da günümüze kadar Kürtlerin uluslaþma sürecinde çok büyük emekleri ve bedelleri vardýr ve Kürtler nezdinde saygýn bir ailedir.
Eklemeden edemeyeceðim. Ayrýca HDP’de demokratik siyasi ortam da yoktur. Vesayet altýnda bir partidir. Kandil’den, Ýmralý’dan gelen direktiflerle hareket ettiði sürece demokrat unsurlarý, Kürt aydýnlarýný içine alamayacaktýr. Düþünün ki 7 Haziran 2015 seçimlerinde 80 vekille Meclis’e gönderiliyor. Mecliste meþru mücadele vermesi gerekirken Diyarbakýr’da Nusaybin’de… birilerinin isteði doðrultusunda hendek savaþlarýna girerek yüz binlerce Kürd’ün evsiz barksýz kalmasý, çok sayýda insanýn ölümü sorumluluðu altýna giriyor ve hiçbir kazaným elde edemiyor. Çok saygý duyduðum Ahmet Türk de bir röportajýnda “hendek savaþý bir hataydý” demiþti zaten.
Sonuç olarak Kürtler vesayetli partilerin örtüsünü kaldýrýp gerçekleri görmek istemedikçe ve “Asker öldürmekle Kürt sorunu çözülmez” demedikçe gün yüzü göremeyeceklerdir.
Ahmet OÐUZ
30.11.2018