BÝR AYAÐIMIZ HOLLANDA'DA VE DÝÐER AYAÐIMIZ TÜRKÝYE'DE

14 Kasým 2022 13:28 / 1528 kez okundu!

 

 

"Bizlerin bir ayaðýmýz Hollanda da ve bir ayaðýmýz Türkiye'de yaþamaya devam etmesi yolu en doðru ve en mantýklý yoldur.

Beynimizi, bilincimizi ve ruhumuzu istila etmelerine müsade etmeden Hollanda toplumuna eþitlik temelinde uyum saðlayacaðýz. 

Evrensel insan haklarý bildirgesi ýþýðýnda Hollanda da yaþamaya çalýþarak uyum saðlayacaðýz.    

Kendi özlük kimlik ve haklarýmýzý koruyarak uyum saðlayacaðýz ve Hollanda da barýþçýl ortak yaþam inþa edeceðiz.

Hollandanýn göçmenlere ve göçmen ailelerine ve çocuklarýna yönelik sömürgeci asimilasyoncu istila politikalarýna karþý ilkeli bir ortak mücadele vererek uyum saðlayacaðýz. 

Lakin bu arada ülkemizin bütün sorunlarý bizim sorunlarýmýzdýr ve siyasi çözümler için mücadelemizi  aralýksýz sürdüreceðiz."

 

***

BÝR AYAÐIMIZ HOLLANDA'DA VE DÝÐER AYAÐIMIZ TÜRKÝYE'DE   

Bir zamanlar Hollanda'da yaþarken Hollandadaki sorunlarýmýza odaklanýp artýk Türkiye meseleleriyle ilgilenmememiz gerektiði düþüncesi yaygýnlaþmaya baþlamýþtý.    
  
Özellikle Hollanda'da göçmenlerin tam asimilasyonunu hedefleyen Hollandalý siyasetçiler, politikacýlar ve "bilimciler"  kendi ülkelerinin, ana-vatanlarýnýn siyasetiyle ilgilen göçmenleri afaroz edip dejenere etmeye çalýþýr cok sistemli bir politika ve yaklaþým geliþtirmiþtir.    

Hollanda'da kabul edilmek için anavatanýnýn siyasetiyle ilgilenmemen gerektiði algýsý bir psikolojik baský unsuru olarak islevsellestirilmistir. 

Bu asimilasyoncu sömürgeci baský olgusu halen diri tutulmaktadýr ve nitekim Hollandalýlar nezdinde sempati kazanmak istiyen bir çok göçmen bu baskýya boyun eðerek Türkiye siyasetiyle ilgilenmeye karþý  tutum sergilemekte veya Türkiye siyasetinden uzak durmaktadýr.         

Diðer taraftan Türkiyeli saðcý kesimler solculara yönelik Türkiye siyasetiyle ilgileniyorsunuz þeklinde eleþtirel yaklaþým sergilerken ve bu þekilde solcular üzerinde baský yaparken kendileri yüzde-yüz oranda  Türkiye ile ilgilenmektedir. 

Burdaki mesele solcularýn 12 eylül 1980 rejiminden bu yana Türkiyede ki  rejime yönelik  eleþtirel yaklaþýmlar ve eylemler dizisi sergilemesidir.  

Yani yurt dýþýnda Türkiyede ki anti demokratik iktidarlarlara karþý sol muhalefeti bastýrmaya yönelik siyasi stratejik bir yaklaþýmdan ibarettir 
" Türkiye siyasetiyle ilgilenmeyin" politikasý. 

Özetle bir taraftan asimilasyoncu zihniyetle ve diðer taraftan Türkiyeli sol eleþtirel muhalefetini yurt dýþýnda, Hollanda da bastýrmak için " Türkiye siyasetiyle ilgilenilmemesi" doðrultusunda baský yapýlmaktadýr.

Aydýn insanlarýn asli görevi bu kurgu oyununu bozmakla baþlar.       

Herþeyden önce iletiþim, ulaþým teknolojisiyle gitgide  küçülen bu dünyada bir insanýn  dünyadaki bütün  geliþmelerle ilgilenebilmesi en temel insani haktýr.       

Dünyada nerede bir haksýzlýk varsa ona karþý  duruþ sergilemek ve mücadele etmek  kadar doðal bir hak olamaz. 

Bir insanýn  uluslararasý dayanýþma kapsamýnda zulme, sömürüye  ve savaþlara karþý çýkmasý kadar normal baþka ne olabilir. 

Kaldiki  birde mesele kendi anavatanýmýz ise Türkiye ile ilgilenmemiz bizim en doðal hakkýmýzdýr ve kimsenin bizleri bundan dolayý yargýlama veya dýþlama hakký olamaz. 

Kendi anavatarýmýzla güçlü baðlarýmýzý koruyup geliþtirmemiz Hollandaya uyum saðlamamýza engel teþkil etmediði gibi yeni yetiþen nesillerimizin daha güçlü ve kendi özünü bilen kiþilik geliþtirmesine yaramaktadýr, yani Hollandanýn sömürgeci asimilasyon  politikalarýný boþa çýkarmak için çok önemli bir ahenk tasidir.

Kaldi ki Ýkinci Dünya Harbinde Yahudi halkýna yönelik soykýrým batý Avrupada bizlerin baþlarýna gelebilecekler açýsýndan bir referanstýr. 

Batý Avrupada ve Hollandada geliþen siyasi ýrkçýlýk ve kurumsal ýrkçýlýk tedirgin edici boyutlara ulaþmýþtýr. 

Ülkemiz Türkiye yegane  güvenli liman olarak geliþmeli ve  korunmalýdýr.     

Hollanda kendi özlük kimliðimizi koruyarak vede toplumda bu þekilde kabul görerek yaþamamýza asla olumlu yaklaþmayacaktýr.    

Çünkü Hollanda bu baðlamda derin bir çifte standartlý politika izlemektedir.  

Bir taraftan etnik kültürel halk guruplarýna, azýnlýklara yönelik çok kültürlü toplum modeli propaganda edilirken diðer taraftan derin sömürgeci asimilasyon politikasýyla göçmen çocuklarýnýn düþünce ve duygularýný sesiz ve sistematik bir þekilde istila etmektedir.   

Ülkemizden tümüyle vazgeçip tüm benliðimizle asimile olmamýzýn hiç bir doðru mantýðý olamaz.    

Bizlerin bir ayaðýmýz Hollanda da ve bir ayaðýmýz Türkiye'de yaþamaya devam etmesi yolu en doðru ve en mantýklý yoldur.

Beynimizi, bilincimizi ve ruhumuzu istila etmelerine müsade etmeden Hollanda toplumuna eþitlik temelinde uyum saðlayacaðýz. 

Evrensel insan haklarý bildirgesi ýþýðýnda Hollanda da yaþamaya çalýþarak uyum saðlayacaðýz.    

Kendi özlük kimlik ve haklarýmýzý koruyarak uyum saðlayacaðýz ve Hollanda da barýþçýl ortak yaþam inþa edeceðiz.

Hollandanýn göçmenlere ve göçmen ailelerine ve çocuklarýna yönelik sömürgeci asimilasyoncu istila politikalarýna karþý ilkeli bir ortak mücadele vererek uyum saðlayacaðýz. 

Lakin bu arada ülkemizin bütün sorunlarý bizim sorunlarýmýzdýr ve siyasi çözümler için mücadelemizi  aralýksýz sürdüreceðiz.   

Hollanda'da ýrkçýlýða karþý eþit haklar mücadelesi ve ülkemizde demokrasi mücadelesi eþit bir denge içerisinde aralýksýz devam edecektir. 

Ahmet DAÞKAPAN

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.