‘Velev ki Abdullah Gül’ün annesi Ermeni olsun’

12 Temmuz 2009 02:24  

 

‘Velev ki Abdullah Gül’ün annesi Ermeni olsun’

“Gül’ün anne tarafından etnik kökenini araştırın” diyen CHP’li Arıtman’ı mahkûm eden mahkeme gerekçeli kararını açıkladı: Bu ülkede Ermeni veya bir başka etnik köken sahibi olmak ne ayıp ne de yasaya aykırı 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, annesinin Ermeni olduğunu ima ederek suçladığı için CHP Milletvekili Canan Arıtman’ı 1 TL’lik sembolik tazminata mahkûm eden yargıç Rabia Arıkan, gerekçeleriyle ders verdi. ‘Gül’ün annesi Ermeni olsa ne olur’ sorusuyla özetlenebilecek ve ifade özgürlüğüne destek verilen karar, “T.C. vatandaşları Ermeni ya da başka etnik kökenlerden gelebilir. Bu farklılık kültürel zenginliktir. Bu ülkede Ermeni olmak ne ayıp, ne de yasaya aykırıdır” gerekçesine dayandırıldı. 1915-1918’de yaşananların ‘istenmeyen olaylar’ diye nitelendiği kararda “Kişinin etnik kökenini söylemek hakaret değilse de bu yapılan Cumhurbaşkanı’nın devlet adamlığı kimliğini kamuoyunda karalamaktır” dendi. 

Cumhurbaşkanı Gül, geçen aralık ayında aydınların ‘Ermenilerden özür diliyoruz’ başlıklı imza kampanyası başlatmalarını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmişti. Ancak CHP’li Canan Arıtman, Gül’ün bu değerlendirmesine “Gül’ün bu kampanyayı desteklediği görülüyor. Gül, cumhurun, yani Türk milletinin cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökeninin değil. Gül’ün anne tarafından etnik kökenini araştırın, görürsünüz” sözleriyle tepki göstermişti.

Açılan dava tartışılmıştı
Gül, bunun üzerine önce annesinin etnik kökeninin Ermeni olmadığına ilişkin kanıtları kamuoyuyla paylaşmış, ardından Arıtman aleyhine kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle sembolik tazminat davası açmıştı. Gül’ün ‘annesi Ermeni’ sözü nedeniyle yargıya gitmesi de çok doğru bulunmamış, çıkacak kararın risklerine işaret edilmişti. 

Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi de davayı kabul etmiş, Arıtman’ı “annesinin etnik kökeniyle ilgili gerçek dışı beyanlarda bulunarak, devlet adamlığı kimliğini kamuoyunda karaladığı’’ gerekçesiyle Gül’e 1 TL tazminat ödemeye mahkûm etmişti. 

Bu davayı karara bağlayan 2. Sulh Ceza Hakimi Rabia Arıkan, Arıtman’a mahkûmiyet gerekçelerini açıkladı. Arıtman’a ve temsil ettiği benzerlerine yanıt oluşturacak gerekçeli karar şu tesbitlere dayandı:

‘Gül zaten hep böyleydi’
“Davacı Cumhurbaşkanı’nın önceden yürüttüğü milletvekilliği, Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık görevleri sırasındaki söylem ve icraatlarından, açıklamanın içeriği ile ilgili görüşleri bilinen olgulardır. Bu görüşlerin, üç dönem TBMM üyeliği yapan davalı Canan Arıtman tarafından da bilindiği hayatın olağan akışına uygun bir yorum olacaktır.

‘Ermeni demenin makul nedeni yok’
Şu halde, 1915-1918 yılları arasında yaşanan ve istenmeyen bazı olayların davacı tarafından ne şekilde yorumlanıp, önceden ifade edildiği orta yerde dururken, belli bir etnik kökenden gelen veya gelmedikleri halde aynı görüşü paylaşan bir grup vatandaşın hazırladıkları bildiriyi, sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiren Cumhurbaşkanı’nı, bu bildiriyi destekler şekilde kamuoyuna takdim edip, bunun sebebini annesinin etnik kökeninin Ermeni olmasından kaynaklandığını söylemenin makul bir nedeni bulunamamıştır. 

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Ermeni veya başka bir etnik kökenden gelmeleri mümkündür. Bu farklılık, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağlamında ortak paydaya ulaşıp, devletin ve milletin kültürel bir zenginliği olarak kabul edilir.

Kişisel saldırı değil ama...
Bu ülkede Ermeni veya bir başka etnik köken sahibi olmak ne ayıp bir şey ne de yasaya aykırı bir durumdur. Bu nedenle, bir vatandaşın usul ve yasaya uygun olarak etnik kökenini ifade etmek kişisel değerlere saldırı olmayacaktır. Ancak, somut olayda etnik kökeninden bahsedilen kişi, Cumhurbaşkanı’dır ve davacı Cumhurbaşkanı’nın salt annesinin etnik kökenine atıf yapılmak suretiyle Anayasal tarafsızlığını yani yemin ettiği bir dizi değerleri göz ardı ettiği ileri sürülmüş ve bu iddia basın aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılmıştır. Mahkememizce bu davranış biçimi doğru görülmemiştir. 

Çünkü öncelikle Cumhurbaşkanı’nın sözlerinden, anılan bildiriyi desteklediğini çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca davacının annesinin kökeni Ermeni değildir. Kuşkusuz, Ermeni olsa dahi durum değişmeyecektir. Bu olgunun belirtilme nedeni sadece davalı Canan Arıtman’ın kendisinden beklenen özen ve ihtimamı göstermemiş olduğunu vurgulamaktır.”

Taraf
11.07.2009

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0