Yitirdik Bizimkini ve Bizden Alýnaný...

01 Aralýk 2018 14:55 / 825 kez okundu!

 

 

Geçiyorsunuz eski kadim þehrin böðrünü ortadan, bir baþtan bir baþa yaran caddeden. Yürüyorsunuz ve yürür ayak sadece kendinizle konuþuyorsunuz.

 

****

 

Yitirdik Bizimkini ve Bizden Alýnaný...

 

Deniz Yýldýzý’nýn hikâyesi misalidir hayat dediðin. Gücün yettiðince yani! Kaçýna dokunabildiysen o kadardýr. Hepsi bu... Dokunamadýklarýn yitirdiklerindir.

Dokunamadýk ve yitirdik dün bizim olaný, bugün bizden alýnaný. 

Mecbur mudur þehir, ülkenin dünyanýn onca yükünü sýrtýnda taþýmaya. Yoruldu þehir. Bitap düþtü. Býrakýn biraz kendine gelsin þehir.

Geniþ geniþ caddeler bulvarlar yapýlmýþ, açýlmýþ. Bir yaný yýkýlmýþ. Bir yaný bahar, bahçe. Öbür yaný kýtlýk kýran mevsimi sanki. Ýki yan tezat; birbirine bakadurur. Üstelik her daim...

Geçiyorsunuz eski kadim þehrin böðrünü ortadan, bir baþtan bir baþa yaran caddeden. Yürüyorsunuz ve yürürayak sadece kendinizle konuþuyorsunuz. 

Söz büyücüsü Eduardo Galeano der ki; “Ben yürürken sözcükler de içimde yürür ve büyür”. Yürürken kelimeleriniz sadece size ait olur. Bir baþkasýna deðil!  Bir baþýnýza yürürken kendinizle konuþursunuz.

Fark edersiniz belki de tuhaf gelir size! Sol yanýnýz size ait deðildir artýk. Sökülüp alýnmýþ sanki sizden. Oysa sol yan, cevahir çýkýný misali size hayat veren. Ana kucaðý misali, daraldýðýnýzda her daim sýðýnaðýnýz. Ýç ferahlama mekânýnýz. Þimdi sizin deðil! Alýnmýþ, sökülüp atýlmýþ bir kenara. 

Ana kucaðý, taammüden cinayete kurban gitmiþ. Yatýyor, oracýkta, boylu boyunca.

Yürüyorsunuz yol boyunca, sol yanýnýza hiç mi hiç dönüp bakmadan. 

Sanki o yanda daha önce hayat yoktu, hiç yaþanmadý. 

Birileri  komþusunun tavuðuna “kýþ” demedi. 

Sabahýn erinde kapýnýn sokakla buluþan taþlarý çivit mavisine döndürülene kadar pir û pak yýkanmadý. 

Sokaktan geçene “sabahýn hayrola” derken, “her vakit hayrola” karþýlýðý alýnmadý.

Yaz gecelerinde testideki su bir köþede soðumaya býrakýlmýþken, damda tahtýn içinde uzanmýþ halde yýldýzlarý seyre durmuþken uzaklardan gelen radyonun sesi cýzýrdayarak yasak kelimelerin melodisini hiç mi hiç ulaþtýrmadý size.

Uzun kýþ gecelerinde evin pir î fanisi hikâye anlatýcý kimliðiyle odanýn baþköþesine kurulup ruhunda demlediði kelimeleriyle dilin kabuðunu zarif bir eda ile söküp alarak orta yere sermedi eski zaman hikâyelerini anlatýrken...

Siz, o kal û beladan kalma hikayeleri dinlerken o kadim mekanlarda bir köþecikte kývrýlýp düþeyazmadýnýz sanki!

Vardý ve yoktu...

Þair demiþti ya;

“Gitti gelmez bahar yeli

Þarkýlar yarýda kaldý...” misali dizelerde mahsur kalan çýplak gerçeklik.

Þimdi, “Geldi, geçti ömrüm, yalana benzer” þarkýsýný söylüyor sanki, uzaktan biri ezgili sesiyle. 

* Fotoðraflar: Þeyhmus Diken

 

Þeyhmus DÝKEN

01.12.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.