Basýnýn keyfi yerinde, politikacýlar düþünsün

22 Ocak 2014 21:00 / 1131 kez okundu!

 

 

Yazýnýn baþlýðýndaki “basýnýn keyfi yerinde politikacýlar düþünsün” ifadesi Selçuk gazetecileri ve çalýþanlarýnýn buluþtuðu yemekte konuþuldu. Bir açýdan tamamen doðru. Gazeteciler þu an hem seçim ortamýndaki durumu hem de macera filmlerini aratmayacak türden geliþen, deðiþen olaylarý, durumlarý yazmakla meþguller. Bol serüven, bol haber bu anlamda keyifler yerinde. Gerçekten politikacýlar ne durumda?

Artýk her þey toplumun göz önünde oluyor. Veya göz önüne çýkýyor demek daha doðru olur. Ýnsanlýk tarihinde “politikacý” nitelendirmesinin çok olumsuz imajý hala silinmezken bizim ülkemizde son durumlar ve olaylar bu algýyý çok daha olumsuzlaþtýrdý. Özellikle son 10-15 yýlda, iktidarýyla muhalefetiyle tüm politikacýlarýn tespitleri, birbirleriyle ilgili eleþtirirleri, tahlilleri tamamen yanlýþ, eksik, taraflý, sadece bir kesimin düþüncelerini yansýtan ve sadece bu kesimin taleplerini, isteklerini yerini getirmeye yönelik iktidar veya muktedir olma isteði olduðu ortaya çýktý.

Bunun yanýnda bizim politikacýlarýn ya tarihi bilmedikleri ya da bilmemezlikten geldikleri gibi tarihten ders de almadýklarý da görülüyor. Öðretim üyesi, yazar Hasan Bülent Kahraman’ýn dediði gibi Mustafa Kemal’in Cumhuriyeti kurmasýnýn, savaþlarý kazanmasýnýn ardýnda, toplumun farklý kesimlerini bir araya getirmesi dehasý vardýr. Dehasýnýn büyüklüðü de burada yatýyor. Ondan sonraki yakýn tarihimizde rahmetli Ecevit’in iktidar olmasý, halktan çok büyük oy alarak oluþturan iktidarlardan Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, ayný þekilde toplumun farklý kesimlerini bir araya getirerek iktidar oldular. Bu partiler önce farklý kesimlerin istekleri olan demokrasi, adalet, eþitlikten söz ederek iktidarlarý ele geçirdiler, sonrada iktidar uðruna, ikbal uðruna bunlardan vazgeçerek otoriterleþtiler. Doðal olarak ta arkalarýnda kaos, karmaþa, kaotik bir ortam býraktýlar. Bu kaotik ortamdan oluþan boþluðu da birilerinin doldurmasý doðal hale geldi. Yine ülkemizde tablo ayný, sadece tablodaki renkler, figürler, manzaralar biraz daha farklý. Yine kýsýr çatýþmalar, komplo teorileri, yine her parti bu kaostan kendi çýkarýna pay alma hesabý, bir dönem iktidarýn önerilerine yanlýþ diyen muhalefetin þimdi bu önerileri sahiplenmesi, yine politik partilerin dün reddettiði gruplarla bugün çýkar için yeni ittifaklar oluþturmasý tablonun parçalarý.

Politikacýlar þunu göremiyorlar. Toplum büyük bir deðiþim sürecinde,  % 70’i kýrsal alanda yaþayan insanlar % 25-30’lara düþmüþ. Yani þehirde yaþayan insanlar toplumun % 70’ini oluþturmuþ. Artýk bu ülkede demografi çatýþmasý var, ekonomik sorunlar var, kültür çatýþmasý var, deðerler çatýþmasý, etnik ayrýþma var, mezhep ayrýlýklarý var. Ýþte tüm bunlarý birleþtirecek bir iradeye, bir koalisyona ihtiyaç var. Ýþte tüm bu olumsuzluklarý olumluya dönüþtürecek sistem de demokrasidir. Demokrasinin özü koalisyondur. Tüm bu sorunlarý yumuþak bir ittifak çerçevesinde toplumun büyük kesimini bir araya getirecek bir oluþum, bir parti, bir kuruluþ görebiliyor musunuz? Tüm ittifaklarý askeri vesayete bulaþtýrmadan veya askeri içine katmadan bir sivil demokrasi ittifaký oluþumunu saðlayacak bir oluþum, bir parti, bir kuruluþ görebiliyor musunuz?

O zaman hiç kimse aðlamasýn sýzlamasýn, bu ittifaklarý saðlayacak kültür birikimi oluþturacak ortama gelinceye kadar bu durumu çekeceðiz. Geçtiðimiz yýllarda olduðu gibi bu boþluðu birileri doldurduðunda yeni baþtan demokrasi türküsü söylemeye baþlarýz. Aslýnda kimsenin keyfi yerinde deðil her ne kadar politikacýlar tarihten ders almasa da halkýn sezgi gücü ile bu olumsuzluklarýn ardýndan binlerce canýn gideceðini gözyaþý geleceðini hissediyor. Böyle bir ortamda bana deðmez diye düþünenler de yanýlýr.

 

Sabahattin ÝZCÝOÐLU

18.01.2014

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.