Bir seyahat acentası mı, bir düş mü? - Nina Bencoya

12 Mart 2007 17:43 / 2087 kez okundu!

 

EBRULİTUR YAŞ GÜNÜNÜ KUTLUYOR! Zamanın ve sonsuzluğun, tarihin ve insanlığın, çağlar örgüsü uygarlıkların, vadilerin, sulak alanların, mağaraların, yemyeşil dağların, çıplak kayaların, denizlerin, çöllerin, mevsimlerin, yeryüzünün, gökyüzünün, güneşin, a

12 Mart 2007 Pazartesi günü kendi kısa ama yoğun tarihimizin 9.uncu yılını geride bıraktık. Seyahat acentalarının pıtrak gibi açılıp kapandığı, kültür'ün tedavül değerinin olmadığı bir ekonomik iklimde bizi ayakta tutan sadece ve sadece paylaştığımız inanç ve tutkunun sinerjisiydi. Mucize gibi geliyor düşününce, ama oldu işte ve bu günlere hep birlikte geldik. Dileriz çok daha iyi yerlere ulaşmayı, daha geniş kitlelerle buluşmayı başarırız.. Nice yıllara arkadaşlar, nice yıllara! Bu önemli bir gün, inanın..



1997 yılından bu yana, birbirinden güzel, birbirinden anlamlı geziler paylaştık ve yolculuklara devam ediyoruz... Bizimle gezenler bilirler, esasında hep birlikte adeta fantastik bir belgesel koyuyoruz sahneye. Hem öğreniyor, hem yaşıyor, hem yeniden canlandırıyor, bir yandan da seyrediyoruz. Bir an geçmişten bu güne, diğer bir an bulunduğumuz yerden geriye bakıyoruz. Kah gökyüzünden, kah yeryüzünden misali, zamanı ve mekanı aşan özel deneyimler yaşıyoruz...



Biz gezi programlarını hazırlarken rehberlerimizle birlikte epey hayal kuruyoruz. Ama geziler esas olarak, sizin de katıldığınız o süreç içerisinde, yani yola çıktıktan sonra beklenmedik biçimler alıyor ve yeniden şekilleniyor. Diyebiliriz ki, aynı yere yeniden gittiğimizde bile, her defasında farklı deneyimler yaşıyoruz..



Arkeoloji ve doğa gezilerini biz keşfetmiş değiliz kuşkusuz. Ama bu muhteşem konsepti şansı olan küçük mesleki grupların dışında erişebilir bir noktaya getirmekte hatırı sayılır bir katkımız olduğunu söyleyebiliriz. Bildiğiniz gibi, bilgi kalitesinden ve keşif ruhundan da hiç bir zaman ödün vermedik. Çünkü sizler daima en iyisi, en kapsamlısı için her şeyi göze alarak yollara çıktınız..



Adım adım gezdik güzel kentimizi, yakın ve uzak çevremizi, tüm Anadolu’yu. Bu eşsiz kültürel mozayiği keyifle izledik, onur duyduk, öğrendik, dokunduk, değiştik..



Prehistorik Çağlardan Antik Çağlara, Urartu’dan Hitit’lere, Frig’lerden Miken’lilere, Aiol kentlerinden Likya’ya, Şaman’lardan Selçuklu’ya, Osmanlı’ya; nice höyükler, nice müzeler, nice kentler ve dağ başları, göller, kıyılar gezdik.. Nice anıtlar, harabeler, değişik dokular, izler gördük, hissettik..



Yaşayan geleneklerin perdesini araladık, dokusundaki kültürel tohumları, filizleri, goncaları özenle ayıkladık, tadına vardık, kokladık.. Bazen bir heykelden yola çıktık, kimi zaman bir seramik parçasından, bazen bir yemekten, bazen de müzikten..



Yıllarca Aigai’ye gidip geldik, Aigai’ye inandık, Aigai’yi sevdik ve izledik. Aigai Dostları Derneği’nin kuruluşunda aktif bir rol oynadık. Kazılar 2 yıl önce sevgili dostumuz Prof. Ersin Doğer başkanlığında başladı ve uzun yıllar devam edeceğe benziyor..



10. Yılımıza adım atarken, bu seçkin ortamı yaratan, yaşananları mümkün kılan gezginlerimize ve özellikle ilk günden bu yana Ebruli ile birlikte olan değerli arkeolog dostlarımıza ve diğer tematik gezilere öncülük eden uzmanlarımıza şükran borcumuzu ifade etmeden geçemeyiz.



Söz tematik gezilerden açılmışken, o alanda da birçok ilk yaptık. Örneğin Murat Hatipoğlu Hoca’mızla Gem Safari’lere çıktık. Yarı değerli taşları hem tanıdık, hem toplayıp evlerimize getirdik.



Geçen yıl ilkbaharda Bekir Deniz Hoca’mızla yaptığımız , Kazdağları’nda Halı-kilim kültürü gezisi de çok özeldi. Katılanlar taa Şaman kültüründen günümüze kadar taşınan Türk geleneklerinin ve sembolizminin eşsiz bir panoraması ve yorumuyla karşılaştılar..



“Kemeraltı’nda Yemek Kültürü”, “Azizler ve Erenler’in İzmir’i”, 23 Martta tekrar edeceğimiz “Eski İzmir’de Eğlence Kültürü” gezileri ve 2 yıl önce yaptığımız “Mezarlıklar” gezileri de unutulacak gibi değildi.



Ve tabii hatırlatmadan geçmemek gerekiyor, tamamen Şükrü Tül Hoca’mızın kurguladığı “Yazarların İzinde, Romanların İçinde İzmir” gezisi 1995 kış sezonunun en özgün senaryolarından biriydi. Hele o gün bardaktan boşanırcasına yağan yağmur, özellikle Meles çayında geçirdiğimiz dakikaları bir düşe dönüştürmüştü. Ya öğlende yediğimiz Sefarad yemekleri..



Bu yıl yeni bir kültürel temaya daha imza attık. Yine Şükrü Tül Hoca’mız ile bir antika gezisi gerçekleştirdik. Olağanüstü bir gün, olağanüstü bir tad, olağanüstü bir toparlama idi..
Zeytinyağı gezileri, Prof. Nihat Aktan’la yaptığımız Şarap Kültürü gezileri, Urla Klazomenai’de zeytinyağı işliğine giren ilk yolcular oluşumuz, kazı evinde ağırlanışımız, Prof. Güven Bakır ve kazı ekibinin misafirperverliği..



Onlar ve diğerleri yaşantımızın en güzel anıları arasında yerlerini aldılar..



Doğa, doğa, doğa!

Doğa esasında daima gezilerimizin içinde bizim. Ama spesifik olarak bitki örtüsü, fauna ve flora konulu parkur’ları da çok sevdik. Özellikle Dr. Cenk Durmuşkahya Ebruli ailesine katıldıktan sonra harika doğa gezileri paylaştık. Aralarında en unutulmaz olanları; Doğu Karadeniz, Macahel, Küre Dağları ve Kartal Gölü idi galiba. Karaburun gezileri, Murat Dağı, Kaz Dağları, Spil, Bafa, Dilek Yarımadası v.b. hepsi çok güzeldi..



Ya yoga gezilerimiz! Dr. Semra Elmacı ile birlikte Spil Dağında, Kozak Yaylasında, fıstık çamlarının altında ve keçilerin çan sesleri yanı başımızda..



Söyleşiler, Sergiler, Seminerler..


Seminerlere, Dr. Ahmet Uhri ve Özlem Çevik'in gayret ve katkılarıyla düzenlenen "Anadolu Arkeolojisi" konusuyla başladık, Sonra Sanat Tarihi, Takı Kursu, "Nuri Pınar Ebru Atelyesi" ile devam ettik. Bu sezon "Dinler Tarihi" ile çok özel bir seviyeye ulaştık. Sizin bu öğrenme merakınız olduğu sürece kim bilir daha neler yapacağız.. Gelecek sezon muhtemelen Felsefe ve Antika Seminerleri organize edeceğiz.



Sonra kitaplar kutladık birlikte. Onur duyduk Ersin Hoca’mızla, Cenk Durmuşkahya ile, Ahmet Uhri ile, Özlem Çevik ile, Fikret Yılmaz ile Alper Arısoy ile...

Daha da ne kitaplar var yolda bir bilseniz...



Coşku dolu gezi anıları yazdık. Bir mail grubu kurduk. Bazen haberleştik, bazen şakalaştık, anılar paylaştık, kimi yazışmalarda da tartıştık.. Şimdi de bize biraz daha geniş imkanlar sağlayan yeni bir web sitesiyle yine birlikteyiz. Bu yıl için hedeflerimizden biri yurt dışı gezilerde yeni bir hamle yapmak.



Biz devamlı genişleyen bir aile olduk,

Nice bayramlar, nice yeni yıllar kutladık birlikte.

Ve ne deneyimler yaşadık, ne güzel yerler, ne güzel insanlar gördük, ne hoş, ne has dostluklar kurduk aramızda..



Bazen tarihin, bazen doğanın, bazen inanışların ama galiba her zaman sonsuzluğun, peşine düştük..



Anılar yaşadık, anılar yarattık, hayatı paylaştık..



Genç-yaşlı, çoluk-çocuk, hepimiz çiçek olduk, böcek olduk, kelebeklerin peşine düştük, birbirimize el verdik, omuz verdik, yamaçlarda kolladık, bir olduk, mutlu olduk. Biz de böyle var olduk!



Velhasıl; zamanın ve sonsuzluğun, tarihin ve insanlığın, çağlar örgüsü uygarlıkların, vadilerin, sulak alanların, mağaraların, yemyeşil dağların, çıplak kayaların, denizlerin, çöllerin, mevsimlerin, yeryüzünün, gökyüzünün, güneşin, ayın, aydınlığın, karanlığın çağrısına uyduk, evrenin ve dostluğun davetine icabet ettik, hayata karıştık..



Nice yıllara dostlar, nice yıllara..




EBRULİTUR


12/03/2007

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.