Çete kavramı ve kamu görevlileri

06 Şubat 2012 18:53 / 4033 kez okundu!

 


Merhaba, bu ilk yazımda İzmir'de son yıllarda çete suçlamaları ile sıkça karşılaşan kamu görevlilerimiz ve ceza hukuku mevzuatımızda yer alan çete suçlarından bahsedelim istedim.

Bilindiği üzere kentimizde İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları en son çete suçlaması ile karşı karşıya kalan kamu görevlilerimiz oldular. Bürokratlarımızın bir kısmı tutuklandı, yapılan itirazlara bağlı olarak bir kısmının tutukluluğu kaldırıldı; diğer bir kısmı da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özel Yetkili Mahkeme olan İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 130 sanık için açılan dava ise Nisan ayının ilk 15 günü içinde görülmeye başlanacak.

Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 250.maddesinde haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanında sayılmakta. Bu maddeye göre özel yetkili bir mahkemede yargılama yapılabilmesi için haksız çıkar sağlamak amacının güdülmesi ; bu amaçla örgüt kurulması ve örgütün işlediği suçta cebir ve tehdit kullanması gerekmektedir.

Hukuk, biraz matematik problemleri gibidir. Kanun maddelerinin olaylarla örtüşmesi gerekir. Bazen bu çok kolay görünür. Örneğin yasadışı çek senet tahsilatı yapmak için bir araya gelerek bu eylemden para kazanıyorsunuz diyelim. Bu işi yaparken de insanlara cebir tehdit yani zor kullanırsınız. İşte , böyle bir olayda Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanı için aradığınız koşullar var demektir.

Kamu görevlileri ve kamu ile iş yapan kişiler için ihaleye fesat ve edimin ifasına fesat suçlarının genellikle örgüt suçlaması ile birlikte iddia edildiğini görüyoruz. Bu tür suçlara ait iddiaların olması mutlaka örgüt vardır anlamını taşımaz. Örgüt olmanın koşulları vardır. En önemli koşulu da suç işlemek amacıyla kurulmuş olmasıdır. Bu tür iddialarda ihale kanunlarının ceza kanunları ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Yürürlükte bulunan iki ihale kanunu vardır. Birbirinden farklıdır. Her iki kanunda da komisyonlar vardır. Bunlar kanun gereği birlikte görev yapan kamu görevlilerinden oluşur.

Bu tür suçlarda suç işleme kastıyla hareket edilip edilmediği de önemlidir. Suç işleme kastıyla hareket edilmemişse sanığa ceza da verilemez. Kanunları uygularken hata yapabilirsiniz, kanunun uygulanmasında farklı yorumlar da olabilir. İhale kanunlarına aykırı bulunan bir davranış her zaman ihaleye fesat ya da edimin ifasını fesat suçunu oluşturmaz. Ancak ihaleye fesat suçu için mutlaka bu kanunlarla tanımlanmış ve gerçekleştirilmiş bir ihalenin olması gerekir.

Uzun tutukluluk süreleri nedeniyle yaşanan mağduriyetler karşısında yargı reform paketlerine ve mecliste yapılması gereken çalışmalara baktığımızda ise ; ne yazık ki yetersiz kalındığını görüyoruz. Yargı, Anayasa’da belirtilen kuvvetler ayrılığı prensibi uyarınca Yasamanın emrinde değildir ancak Yasamanın yaptığı yasalarla çalışır.

Çete suçlarında tanımlar daha açık ve anlaşılır olmalıdır. Çete kavramında kamu görevlileri için büyük mağduriyetler yaşanabilmektedir. Görev suçlarının bulunduğu bir ortamda şuç işlemek amacıyla çete kurmak diye bir suç tanımı olmaz. Kamu kurumlarında kanundan doğan bir teşkilat vardır. Hem hiyerarşik yapıda hem de birlikte görev yapılan idari bir sistem vardır. Uygulamada bu sistemin çok kolay çete olarak tanımlanabildiğini görüyoruz. Cezaların taban ve tavanları vardır. Çete suçu düzenlemesi yerine bazı koşullarda ilgili suçun karşılığı cezanın üst sınırının verileceğini öngörebilirsiniz. Bir işlem hakkında suç isnadı varsa o işlemde birlikte görev yapan herkes şüpheli ya da sanık olmalı mıdır?

Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde tutuklama kararı verilebilmektedir. Tutuklama kararları aslında bir tedbirdir. Uzun tutukluluk hallerinde ise artık bir tedbir olmaktan çıkmakta ve bir nev‘i ceza halini almaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin uzun tutukluluk sürelerini ve tutukluluk sürelerinin uzatılması kararlarında somut gerekçe gösterilmemesini özgürlük hakkı ihlali olarak değerlendiren ve Ülkemizi tazminat ödemeye mahkum eden kararları bulunmaktadır.

Kamu görevlilerinin görevleri ile ilgili suçlarda deliller çoğunlukla resmi kayıtlardır. Suç isnadı ile birlikte bunların onaylı örnekleri ve bilgisayar imajları alınmaktadır. Delil karartma ihtimali böylece büyük ölçüde giderilmiş olmaktadır. Bu nedenle kamu görevlileri için tutuklama tedbiri yerine adli kontrol tedbirine başvurulabilir.

Yargı reform paketinde tutuklama yerine alternatif tedbirlerin alınacağı Adli Kontrol tedbirinin genişletileceği, 3 yıl olarak uygulanan adli kontrol tedbirinin 5 yıla çıkartılacağı, böylece kapsamın genişletileceği tutuklamadan kaynaklanan şikayetlerin giderileceği ve tutuklu sayısının azalacağının beklendiği belirtilmektedir. Oysa beklenen amacın gerçekleşmesi zordur. Zira, cezaların alt ve üst sınırları vardır. Genellikle mahkemelerde alt ceza sınırı uygulanmakta bazı koşullarda indirim nedenleri ya da artış nedenleri uygulanmaktadır. Mevcut düzenlemede adli kontrol tedbiri için üst ceza sınırı üç yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda uygulanacağı belirtilmektedir. Yeni düzenlemede ise Bakanlık tarafından sadece 3 yıl 5 yıl yapılmaktadır. Örneğin kamu görevlileri yönünden edimin ifasın fesat suçunda alt ceza sınırı 3 yıl üst sınır ise 7 yıldır. Bu suçun kapsam içinde olabilmesi için yapılması gereken adli kontrol tedbirinde üst ceza sınırı yerine alt ceza sınırının uygulanmasıdır.

Evrensel ceza hukukunda tutuksuz yargılamanın asıl olduğu ve şüpheden sanığın yararlanacağı ilkeleri öngörülmüştür. Bu ilkelerin uygulanması umuduyla John Lennon‘un hayata dair güzel bir tanımını vererek bitirelim:

“ Hayat, geleceğe dair planlar yaparken yaşadıklarımızdan ibarettir…”


Av. Nilay Sermi KÖKKILINÇ

06.02.2012


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.