BÝR BÜYÜK AYMAZLIK: ASKERÝ VESAYETÝN BÝTTÝÐÝ YANILGISI...

17 Aðustos 2011 10:57 / 1641 kez okundu!

 


Yeni bir hava oluþmaya baþladý. 'Askeri vesayet bitti' deniyor. Askeri vesayetin bittiði iddiasý daha çok son YAÞ toplantýsýna, daha doðrusu YAÞ toplantýsý öncesi Genelkurmay Baþkaný ile 3 kuvvet komutanýnýn istifasýna baðlanýyor. Askeri vesayetin bitmesinin önemli delillerinden birisi olarak da YAÞ boyunca Baþbakan’ýn masanýn baþýnda tek baþýna oturmasý gösteriliyor!

YAÞ öncesi istifalarýn iplenmemesi, önemli bir geliþmeydi, ancak YAÞ sonuçlarý hiç de askeri vesayetin bittiði biçiminde yorumlanamaz. Hele Erdoðan’ýn masada tek baþýna oturmasýný bir delil olarak görenler askeri vesayeti ne kadar ciddiye (!) aldýklarýný da gösteriyorlar.

Askeri vesayet, biçimsel bazý geliþmelerle ortadan kalkamaz çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin yapýsýna kurumsal olarak yerleþmiþtir.

1960 darbesi ile kurulan ve daha sonra giderek daha etkin bir kurum haline getirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK)’nun kalkmasý askeri vesayetin ortadan kalkmasýnýn en önemli göstergesidir. Bilindiði gibi MGK hükümetin üzerinde bir yürütme organýdýr.

TSK’nýn Savunma Bakanlýðý’na baðlanmasý ikinci önemli adýmdýr. 1960 darbesine kadar Savunma Bakanlýðý’na baðlý olan TSK, darbe ile birlikte "özerk" hale gelmiþ ve yýllar içinde bu özerkliði geliþtirilmiþtir. Özerk bir TSK’nýn hareketlerini izlemek mümkün deðildir. Savunma Bakanlýðý’na baðlý bir TSK ise attýðý her adýmý sivil otoriteye bildirmek zorundadýr.

Üçüncü olarak ise; TSK’nýn, Harp Okullarý'nýn eðitim müfredatý deðiþmeli, ýrkçýlýðý güçlendiren diðer bütün konular eðitim müfredatýndan çýkarýlmalýdýr. Son olarak ise; bütün eski darbecilerden hesap sorulmalý, darbe yapmak bir "suç" olarak açýkça belirlenmelidir.

ESKÝSÝ KADAR GÜÇLÜ OLMASA DA ASKERÝ VESAYET SÜRÜYOR

Bütün bu adýmlardan sonra, askeri vesayetin bittiðini ifade edebiliriz. Kabul etmek gerekir ki; askeri vesayet bir süre öncesi kadar güçlü deðildir, büyük ölçüde gerilemiþtir. Hapiste olan muvazzaf ve emekli general ve subay sayýsý bile bunun bir kanýtýdýr. Ancak açýlan her dava, tutuklanan her general ordu içindeki darbe eðilimini bilemektedir. Bunu da unutmamak ve darbecilere karþý mücadeleyi hýz kesmeden sürdürmek gerekir.

Darbecilere karþý mücadelede; açýk ki sokaktaki yýðýn hareketinin büyük bir payý vardýr. Sosyalistlerin baþýný çektiði darbe karþýtý hareket, tam olarak adlandýrýrsak 'Darbelere Karþý 70 Milyon Adým Koalisyonu’nun kitlesel gösterileri, bu gösterilerde kullanýlan radikal söylem, yýðýnsallýk, askeri vesayetin geriletilmesinde önemli bir rol oynamýþtýr.

Bugün ilginç olan ise; darbelere karþý mücadelede yer almamýþ, sokaða çýkmamýþ güçlerin, büyük bir aymazlýkla, “eh artýk askeri vesayet bittiðine göre…” diye baþlayan piþkin, piþkin devam eden konuþmalar yapmalarýdýr.

Darbelere karþý olduklarýný söyleyen, bunu “biz darbelerden çok çektik” diye ifade eden bu güçler ordunun son 10 yýldýr karþýsýna çýkmamýþ hatta zaman zaman onu destekler pozisyonlar almýþlardýr. Darbe yoktur, 'yesinler birbirlerini' gibi tutumlarý bu kategoride görmek gerekir.

Sonuç olarak, darbe tehdidi azalmýþtýr, askeri vesayet zayýflamýþtýr ama, ortadan kalkmamýþtýr. Bu nedenle askeri vesayete karþý mücadeleye aralýksýz devam etmek gerekir. Darbe yandaþlarýna, darbe karþýtý olmalarý sadece lafta kalanlara aldýrmadan askeri vesayetin kalkmasý için temel olan noktalarda direnmek gerekir: MGK kaldýrýlmalýdýr, Genelkurmay Savunma Bakanlýðý’na baðlanmalýdýr, TSK subay ve er eðitimi deðiþtirilmelidir, darbeciler yargýlanmalý ve cezalandýrýlmalýdýr...


Doðan TARKAN

12.08.2011

Son Güncelleme Tarihi: 22 Aðustos 2011 01:00

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.