KORONA GÜNLÜÐÜ-3
01 Mayýs 2020 21:36 / 1280 kez okundu!
Tüm dünyayý olduðu gibi ülkemizi de derinden etkileyen Korona virüsü daha þimdiden tüm yaþamýmýzý, alýþkanlýklarýmýzý deðiþtirmeye baþladý.
Kuþkusuz yitirilen on binlerce insan, yaþamý ve geleceði etkilenen milyonlarca insan, ekonomisi çýkmaza giren ülkeler olsa da bu küresel salgýn yeni bir dünya düzeninin de habercisi olacak.
****
KORONA GÜNLÜÐÜ-3
DEÐÝÞÝM BAÞLADI!
Tüm dünyayý olduðu gibi ülkemizi de derinden etkileyen Korona virüsü daha þimdiden tüm yaþamýmýzý, alýþkanlýklarýmýzý deðiþtirmeye baþladý.
Kuþkusuz yitirilen on binlerce insan, yaþamý ve geleceði etkilenen milyonlarca insan, ekonomisi çýkmaza giren ülkeler olsa da bu küresel salgýn yeni bir dünya düzeninin de habercisi olacak.
En baþta dünyanýn kýt kaynaklarýnýn bu yüksek nüfusa yetmeyeceðini, üretim ve tüketim politikalarýnýn yeniden gözden geçirilmesi gerektiðini öðretti bize.
Dünya nüfusunu azaltmak, kirlenen doðayý temizlemek için özellikle böyle bir virüsün yaratýldýðý ve yayýldýðý þeklinde iddialar olsa da sonuçta kapitalist sistem tarihin en büyük krizini ve açmazýný yaþýyor.
Sömürü ve soygun düzenini eskisi gibi sürdüremeyeceðini gören ve anlayan emperyal güçler, bir yandan yeni projeler peþinde koþarken, diðer yandan ilk kez böylesine açýða çýkan ve zorlandýklarý çeliþkilere çözüm arayýþý içindeler.
Dünyada tüm ekonomik iliþkilerin yeniden organize edileceði kesin.
Bilim insanlarý, ekonomistler, sosyologlar bu konularda hayli zorlanacaða benziyor.
Ancak sýradan vatandaþlar olarak asýl bizlerin almasý gereken çok önemli dersler var.
Geleneklerine baðlý, islami deðerlerle laik yaþam arasýnda sýkýþmýþ bir toplum olarak bizler için bu yenidünya düzenine uyum saðlamak daha zor olacak.
Arkadaþlýða, dostluða fazlasýyla önem veren bir toplum olarak; bunun yalnýzca sarmaþ dolaþ ritüellerle, aþýrýya varan ýsrarlý samimiyetlerle olmayacaðýný anlamak ve kabul etmek zorundayýz.
Öte yandan; yakýn temasýn tek baþýna bir samimiyet ve dostluk göstergesi olmadýðýný, sevgi ve ilgimizi daha farklý yöntemlerle göstermenin mümkün olabileceðini hep birlikte öðreneceðiz.
Üretim iliþkileri deðiþeceði gibi çalýþma yöntemleri de deðiþecek.
Düþünce ve bilgi paylaþýmýnýn mutlaka bir araya gelerek yapýlmayacaðýný, teknolojinin olanaklarýndan sonuna kadar yararlanarak göreceðiz.
Daha çok okuyacak, araþtýracak, bilgilerimizi yenileyecek zamanýmýz olacak.
Zamaný ekonomik kullandýðýmýz gibi, ayný özeni kiþisel iliþkilerimizde ve sosyal aktivitelerimizde de göstermeye baþlayacaðýz.
Bu salgýn bizlere, nasýl bir devlet istediðimiz konusunda da yeni ufuklar açtýðý gibi yönetim biçimleri de baþtan aþaðý deðiþecek.
Elbette tüm bu deðiþimler öyle çok kolay olmayacak.
Ama bu küresel felaket sonrasý dünyada hiçbir þeyin eskisi gibi olmayacaðý gerçeðinden hareketle, bizim ülkemizin de, bireyler olarak bizlerin de bu deðiþimin dýþýnda kalma þansýmýz yok.
Þu andan itibaren en az benim gibi herkesin baþta saðlýk sistemi olmak üzere eðitim sistemini, sosyal devlet anlayýþýný, hukuk sistemini ve özgürlük kavramýný yeniden sorgulamaya baþlayacaðýný düþünüyorum.
Bu yazýyý Bodrum’da belediyenin Bitez’deki kafesinde yazýyorum.
Birazdan Bodrum Belediye Meclisi toplantýsý yapýlacak.
Onlar da bu deðiþime uygun olarak açýk havada, sosyal mesafeye uygun toplantý düzeninde bir araya gelecekler.
Tüm sýkýntýlara, zorluklara ve risklere karþýn yaþam devam ediyor.
Belediye hizmetlerinin aksamadan sürmesi için mevcut koþullara uygun, yeni ve yaratýcý yöntemler geliþtirmek zorundayýz.
Ayný keza, eskisi gibi yönetilmek istemeyen toplumsal güçler örgütlü mücadele ve hak aramanýn önemini bir kez daha fark ettiler.
Tüm demokrasi güçleri, meslek örgütleri, sendikalar ve sivil toplum, klasik yöntemlerin dýþýnda daha aktif, daha demokratik, daha yaratýcý yeni eylem ve dayanýþma yöntemleri bulmak, geliþtirmek zorunda olacaklar.
Deðiþen ve yenilenen dünya düzeninde siyasette artýk eskisi gibi yapýlmayacak.
Ne yönetilenler, eskisi gibi yönetilmek, ne üretenler, eskisi gibi sömürülmek, ne çalýþanlar eskisi gibi paylaþmak isteyecekler.
Daha adil, daha hakça paylaþmak, katýlýmcý bir yönetimle ülkeyi yönetmek, daha özgür ve barýþ içerisinde yaþama talebi artýk her görüþte insanýn birincil talebi haline gelecektir.
Tüm siyasi önyargýlardan baðýmsýz, eþit yurttaþlýk temelinde, emek ve özgürlük eksenli, insan odaklý bir dünya düzeni artýk hayal olmaktan çýkacak.
Bu anlatmaya çalýþtýklarýmýn bir ütopya olmadýðýný zaman, hepimize gösterecek. Coþkuyla kutlayamayacaðýmýz bir 1 Mayýs bayramý öncesi biraz umut tazeleyelim istedim.
Saðlýkla ve sevgiyle kalýn.
Ayhan ONGUN
Gazeteci-Yazar
29.04.2020, Bodrum
Son Güncelleme Tarihi: 01 Mayýs 2020 22:07
