HER ÞEY ÇOK GÜZEL OLSUN!

27 Haziran 2019 10:47 / 753 kez okundu!

 

 

Yenilenen Ýstanbul seçimleri sonrasý farklý kanallardan çok deðiþik deðerlendirmeler yapýlmaya baþlandý.

Öncelikle doðrudan muhataplarýnýn yaptýðý açýklamalara baktýðýmýzda sonuçlarý üzerinde hiçbir tartýþma yapýlmayacak bir seçim olduðu açýk.

 

****

 

HER ÞEY ÇOK GÜZEL OLSUN!

 

Yenilenen Ýstanbul seçimleri sonrasý farklý kanallardan çok deðiþik deðerlendirmeler yapýlmaya baþlandý.

Öncelikle doðrudan muhataplarýnýn yaptýðý açýklamalara baktýðýmýzda sonuçlarý üzerinde hiçbir tartýþma yapýlmayacak bir seçim olduðu açýk.

Seçim yasaklarýnýn kalkmasýyla birlikte Cumhur ittifaký adayý Binali Yýldýrým’ýn basýnýn karþýsýna çýkýp yenilgiyi kabul eden konuþmasý, ardýndan Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn seçimi kazanan Millet ittifaký adayý Ekrem Ýmamoðlu’nu kutlayan yazýlý açýklamasý demokrasi adýna olumlu geliþmeler.

Ýstanbul’un mazbatasý elinden alýnmýþ, seçilmiþ belediye baþkaný Ýmamoðlu’nun seçim sonuçlarýyla ilgili, kimseyi ötelemeyen, toplumun tümünü kucaklayan, barýþ ve sevgiyi öne çýkaran konuþmasý toplum olarak özlediðimiz, beklediðimiz tavýrlardý.

Kuþkusuz Ekrem Ýmamoðlu’nun muhalefet adayý olarak 25 yýl sonra belediye baþkanlýðýný kazanmasýyla ne iþsizlik, ne yoksulluk ne de yolsuzluk bir çýrpýda sona ermeyecek. Ancak demokratik yollarla bir iktidar deðiþikliðinin mümkün olabileceðini göstermesi açýsýndan tarihsel öneme sahip bir durum.

Þimdiye kadar” biz ne yaparsak yapalým, bunlar iktidardan gitmez, sandýkla sonuç alýnmaz” diyenlerin, kolaycý çözüm peþinde koþanlarýn, çözümü demokrasi dýþý yollarda arayanlarýn yanýldýklarýnýn kanýtlanmasý açýsýndan çok büyük öneme sahip bir seçim oldu.

Daha da önemlisi, halkýn öngörüsüne, saðduyusuna inanmayanlar bir kez daha yanýldýklarýný gördüler.

Her þeyin en iyisine, en güzeline layýk halkýmýz, siyaset arenasýnda bir kez daha çok önemli bir ders vermiþ oldu.

Seçim sonuçlarýndan anlaþýldýðý üzere, AK Parti tabanýndan da azýmsanmayacak ölçüde Ekrem Ýmamoðlu’na oy verenler var. Bu durum; “AKP tabaný koyun sürüsü gibi, Reis nereyi iþaret ederse oraya gider” diyen kibirli modernistlerin savýný çürütmüþ oldu.

Her fýrsatta AK Parti'ye oy veren vatandaþlarý aþaðýlayan, ötekileþtiren elit kesime de de önemli bir ders verildi.

Demek ki; kutuplaþtýrýcý dili býrakýp, toplumun her kesimini kucaklayan, halkta karþýlýk bulan söylem ve projelerle ortaya çýkýnca “her þey çok güzel olabiliyor.”

Bu pencereden baktýðýmýzda CHP içerisindeki; kendisini ülkenin sahibi, devletin koruyucusu, kendisi gibi olmayan herkesi de düþman gören statükocu kesime çok önemli bir mesaj verilmiþtir.

Ayný keza; iktidara ve AK Parti çevrelerine, özellikle de Cumhurbaþkaný Erdoðan’a da sarý deðil, bu kez kýrmýzý kart gösteren halk, bu kesime de önemli bir uyarýda bulunmuþtur.

Öyle sanýyorum, yakýn zamanda partili cumhurbaþkanlýðý sistemi yeniden tartýþmaya açýlacak. Tüm halkýn baþkaný olmasý gereken birinin ayný zamanda bir partinin genel baþkaný olarak tarafsýz kalmasýnýn mümkün olamadýðý bu seçimlerde daha net görüldü.

Bu seçimlerin en çok üzerinde durulmasý gereken konularýndan biri de HDP’nin ýsrarlý ve kararlý tavrý oldu.

Ýktidar çevresinin Abdullah Öcalan yoluyla muhafazakar Kürt seçmenleri etkilemek ve HDP içerisine nifak sokmaya yönelik algý operasyonu da ters tepti.

Selahattin Demirtaþ; dik duruþuyla, ilkeli tavrýyla bir kez daha yalnýzca Kürt seçmenlerin deðil, demokrasi yanlýsý herkesin takdirini ve gönlünü kazandý.

Þimdi HDP de bu sonuçlar üzerinden yeniden kendini sorgulama, siyaset tavrýný ve tarzýný gözden geçirme ihtiyacý hissedecektir.

HDP kadrolarý, bu sonuçlardan sonra müthiþ bir moral- motivasyon desteði ve yeniden Türkiye partisi olma iddiasýný sürdürme olanaðý buldu.

Tüm bu deðerlendirmelerden yola çýkarak bir özet yapacak olursak;

Türkiye de barýþ dilini öne çýkaran, demokrasiyi ve özgürlükleri, adaleti önceleyen bir siyaset dili ve tarzý oluþmaya baþlamýþtýr.

Baþta siyasi partiler ve seçim yasalarý olmak üzere toplumun demokratikleþmesi, özgürlüklerin geniþletilmesi, yargýnýn özgürleþtirilmesini hedef alan bir yeni anayasaya ihtiyaç olduðu bir kez daha görülmüþtür.

Sivil, askeri ya da bürokratik vesayetin toplumda karþýlýðý kalmamýþtýr.

Halk iradesinin üstünde hiçbir güç kabul edilemez.

Siyaset kurumunun yaþadýðý kirlilikten kurtulmasý, yeniden güven tazelemesi için yeni siyasi aktörlere ve zihinsel dönüþüme her zamankinden daha çok ihtiyaç vardýr.

Seçim kampanyalarý boyunca çok sýk tekrarlanan “her þey çok güzel olacak” talebinin yerine gelmesi için de kiþisel hýrs ve çýkar beklentilerinden arýnmýþ, demokrasiyi içselleþtirmiþ, siyaseti bir meslek olarak deðil, görev olarak yapmayý hedefleyen, ilkeli, inançlý siyasetçilere fýrsat vermek gerekir.

Türkiye’nin çok hýzla normalleþmesi gerçeðinden hareketle dileðimiz odur ki;

“Her þey çok güzel olsun”

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

25.06.2019/BODRUM

 

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.