Ve Aygün serbest
15 Ağustos 2012 11:37
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, PKK tarafından kaçırıldığı Dersim-Ovacık’ta 48 saat sonra serbest kaldı
Remzi Budancir/Dersim
PKK tarafından pazar günü Ovacık-Tunceli karayolunda kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, 48 saat aradan sonra serbest bırakıldı.
Aygün, danışmanı Deniz Tunç ve Akşam gazetesi muhabiri Kadir Merkit ile birlikte Ovacık’tan Tunceli’ye dönerken silahlı iki PKK’lı tarafından Fırtına Veli Çeşmesi bölgesinde makam aracından indirilerek kaçırılmıştı. Olayın ardından bölgede başlatılan operasyonlar, dün PKK’nın “Aygün salıverilecek” açıklamasının ardından durduruldu. Aygün’ü kaçıran grubun son telsiz konuşmasını Gözen Deresi mevkiinde tesbit eden güvenlik güçleri, CHP’li vekiller ile Aygün ailesinin talebini de dikkate alarak bölgeden çekildi. Askerin geri çekilmesinden iki saat sonra PKK, Aygün’ü Aşağıtorunoba Köyü yakınlarında bıraktı. Aygün, bırakılmasının ardından Torunoba Jandarma Karakolu’na giderek savcıyla telefonla görüştü. Savcıya “Milletvekiliyim, ifade vermeyeceğim” diyen Aygün, daha sonra helikopterle Tunceli’ye götürülmesi teklifini geri çevirerek, CHP’li vekillerle birlikte karayolu ile kent merkezine geçti.
İki günlük macerasını anlattı
Araçla Tunceli il merkezine gelen Aygün, konvoy eşliğinde Moğoltay Mahallesi’ndeki evine geçti. Eşi Emine, kızı İdil, oğlu Taylan, diğer aile bireyleri, bazı CHP milletvekilleri ve partililerle evde kucaklaşan Aygün, bir süre evde dinlendikten sonra beraberindekilerle yürüyerek mahalledeki Kışla Meydanı’na gitti. Aygün, burada düzenlediği basın toplantısında, sözlerine “Arkadaşlar hoş geldiniz. İki günlük dağ maceram akşam 17:00’de sona erdi. Örgüt bu eylemi siyasi propaganda amacıyla yaptığını ifade etti’’ diyerek başladı.
Saygılı bir tavır gördüm
Milletvekili Aygün, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Dağdaki iki gün boyunca son derece saygılı bir tavır gördüm. Bu eylemi yapan genç arkadaşlar, bu ülkenin çocukları ve bu eylem aracılığıyla Türk kamuoyuna barış ve ateşkes mesajı vermek istediklerini söylediler. Benden parlamentoda Kürt sorununun çözümü, ateşkesin sağlanması için daha fazla rol üstlenmem konusunda ricacı oldular. CHP’nin izlediği politikaların, Kürt sorununun çözümü yönünde de olumlu olduğunu, dikkatle izlediklerini ve beğendiklerini ama bütün partilerin daha fazla çaba harcaması gerektiğini bildirdiler.
Onlar için de savaş anlamsız
Asker olsun, dağdaki genç olsun ölen bütün çocukların bu ülkenin çocuğu olduğunu ve bu savaşı başta kendilerinin anlamsız bulduklarını söylediler. ‘İstediğimiz demokratik özerklik planı, hiç de silahlı mücadeleyi gerektirmeyen demokratik bir taleptir ve Avrupa’da pek çok ülkede vardır. Bu bakımdan biz de yürüdüğümüz mücadelenin artık çok anlamsız olduğunu biliyoruz’ dediler.
Tabii bütün bu olumlu mesajların kardeşlik ve barış taleplerinin yanında benim gibi silahsız, korumasız gezen, Dersim’in dağlarında, yaylarında, ovalarında 24 saat halkının sorunlarıyla ilgilenen bir milletvekilini tutsak almanın da Dersim halkının iradesine bir müdahale olarak değerlendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu kendilerine söyledim. Yine sohbet sırasında bana bağımsız bir kimlikle siyaset yapmamın kendilerini memnun edeceğini söylediler. Ben de silahların gölgesinde bu konuda herhangi bir karar verilemeyeceğini, özgür iradem dışında verilecek hiçbir kararın da doğru olmayacağını kendilerine söyledim. Yeni CHP’nin Dersim milletvekili olduğum için gurur duyduğumu, yeni CHP’nin benim gibi insanları partiye kabul ederek dönüşümün işaretlerini çoktan verdiğini belirttim.
Bahoz Erdal bıraktırdı
Bunun provokatif bir eylem olduğunu ve serbest bırakılacağımı biliyordum. Doğrudan Bahoz Erdal ile görüşülüyordu. Serbest bırakılma emrim bizzat Bahoz Erdal tarafından verildi. Bahoz Erdal, güvenliğin sağlanmasını ve en kısa zamanda serbest bırakılmamı kendilerine talimat verdi. Ama serbest bırakılmamda Ankara’da oluşan tepkilerin, Meclis Başkanımızın, Başbakanımızın, İnsan Hakları Derneği’nin, Alevi derneklerinin ve Dersim halkının eylemleri de etkili oldu.”
Eşi sevinçten ağladı
Kızı İdil Aygün, çok mutlu olduğunu ifade ederken, eşi Emine Aygün’ün mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Gazetecilerin, “Bırakılmayacak diye korkunuz var mıydı?” sorusuna Emine Aygün, “Hayır bırakılacağından eminim. Hüseyin Bey sürekli barışı savunan, demokratik söylemleri olan ve bu anlamda çalışmalar yapan bir isimdi. Zarar görür diye hiç düşünmedim. Ama şu an aramızda olduğu için mutluyum” diyerek sevinç gözyaşları döktü.
Kılıçdaroğlu’nun sevinci: Çok mutluyum
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aygün’ün serbest kalması için “Çok mutluyum” derken, AKP’den ilk açıklama Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’ten geldi. Çelik, Twitter hesabına “Yüce Meclis’e, CHP camiasına, Tuncelilere ve herkese geçmiş olsun dileklerimi sunarım” ifadelerini yazdı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Aygün’ün serbest bırakılmasına ilişkin, “Neden kaçırdı, niye onu kaçırdı, neden Tunceli’de bu olay oldu size 20 tane senaryo söyleyebilirim. Ama onun zamanı değil. Önemli olan milletvekilimizin belki de sadece propaganda amaçlı özgürlüğünden mahrum edilmesi hepimizi fevkalade üzmüştür. Bu akşam saatlerinde değerli milletvekilimizin ailesine kavuşmuş olmasından gerçekten büyük sevinç duyduk. Yolda öğrendim kendisine ve ailesine geçmiş olsun diyorum. CHP Genel Başkanına da, camialarına da Tunceli’ye de büyük geçmiş olsun diyorum” dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de telefonla aradığı Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Taraf

