Türkiye neden bölünmez (II) Hadi Uluengin
26 Ağustos 2009 14:33
TÜRK şovenizminin en bağnaz ve en ilkel kesimlerinden müşteri kapmak sevdasıyla, bel altı vuruşlarda MHP lideri Bahçeli’yle yarışa giren ve söylediğini kulağı duymayan CHP önderi Deniz Baykal, ucuz demagoji gradosunda önceki gün bir üst perdeye daha çıktı.
“Kürt açılımı”nı “ABD patentli” (!) olarak nitelendirdikten ve TSK’ya “sakın cevaz verme ha” uyarısını yaptıktan sonra bir de, “sonumuz Yugoslavya olur” diye buyurdu.
Hayır, olmaz!
* * *
OLMAZ, çünkü en önce, ulus-devletler çağına ve dünya sistemine ilişkin olarak dün sıraladığım bir dizi sosyo-politik nedenden ötürü, Türkiye Cumhuriyeti bölünmez. Bölünemez.
Ancaak, Baykal ve Bahçeli’nin iddiası tam tersinden doğru!
Şöyle ki, ısrar istedikleri statüko hala dayatılırsa, yine de Yugoslavya gibi bölünmeyiz ama, ona daha alt düzeyde benzer bir kaosun Türkiye’de ilânihaye sürmesini önleyemeyiz.
Yani Kürt sorununu çözümleyemez ve de çeyrek asırdır yaşanan savaşı bitiremeyiz.
* * *
ÖYLE, zira CHP lideri bilmiyor mu ki, unuttu mu ki, hatırlamıyor mu ki, Balkan ülkesindeki fitili ateşleyen taraf, bizzat “hakim millet” konumundaki Sırplar olmuştur?
Farklı halkların meşru isyanını, onları hiçe sayan Miloseviç’in aynı Sırpları “eşitler içinde ayrıcalıklı eşit” statüsüyle donattığı Haziran 1989 Kosova nutku başlatmamış mıdır?
Tarihin mürekkebi taptaze ve Baykal kimi inandıracak, Belgrad trajedisindeki perde, Türkiye’de hedeflenen “ileri atılım”a yüzseksen derece zıt “geri adım” kalkmamış mıdır?
Hayır, Yugoslavya’yı “açılım” bölmemiştir!
Evet ve tam tersine, Yugoslavya’yı “kapalım” (!) bölmüştür!
Ve elmalarla armutları karıştırmayalım, bu devlet baştan etnik temelde inşa edilmiştir.
Kabul demagojide dilin kemiği yok ama, yine de doğrulukta biraz edep olmalı!
* * *
ÖTE yandan Türkiye, çok yakın geçmişe dek Avrupa’daki diğer bir Slav devletini oluşturmuş olan Çekoslovakya örneğindeki gibi, öyle paşa paşa ve tatlı tatlı da bölünmez.
Çünkü en önce, 1. Harp ertesi tamamen suni biçimde kızağa konulan; üstelik, TC’den farklı olarak tek başlı imparatorluk merkezinde değil, çift başlı emperyal kraliyet periferisinde inşa edilen o Prag başkentli ulus-devletin, Ankara başkentli ulus-devletle bir benzerlği yoktur.
Fakat belki daha önemlisi, Türklerle Çekler ve Kürtlerle Slovaklar arasında hiç yoktur.
* * *
Hadi Uluengin'in yazısının devamı için tıklayınız:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/12349691.asp?yazarid=22&gid=61

