Þikâyet de bu 'cinskýrým'dan kurtaramýyor
20 Mart 2010 14:33
Kâðýt üzerinde kusursuz görünen yasalar uygulamada 'sözde' kalýyor. Þikâyetçi olmak, suç duyurusunda bulunmak da kadýnlarý ölümden kurtaramýyor. Uzmanlara göre sorun artýk yasalarýn uygulanmamasýyla da sýnýrlý deðil. Tüm yasalarý kapsayan reform gerekiyor.
UMAY AKTAÞ SALMAN
TCK Kadýn Platformu’ndan avukat Hülya Gülbahar cinayetleri ‘cinskýrým’ olarak tanýmlýyor:
“Yasalar her ne kadar caydýrýcý hükümler getirse de yetersiz olduðu son derece net þekilde ortaya çýkmýþ durumda. Son TCK reformu 1 Haziran 2005 tarihli. Kadýna þiddette þikâyete baðlý olmadan kamunun kendiliðinden soruþturmasý çok önemli. Ailenin Korunmasý Kanunu, nüfusu 50 binin üzerinde olan belediyelere sýðýnmaevi açma zorunluluðu getiren Belediyeler Kanunu gibi tüm yasalarýn düzenlenmesine ihtiyaç var. Reform yapýlmadan bu yasalar uygulanamaz. Bingöl’de burnu ve kulaklarý kesilen kadýn, kocasýný þikâyet ettiði için bunlarý yaþadý. Birçok kadýnýn baþýna þiddete karþý mücadele ettiði için bu tür þeyler geliyor. Þiddet ve tehditte kadýn hakkýnda koruma emri gerekiyor. Ancak hâkim ve savcýlar harekete geçmek için ispat istiyor, ya da olayýn olmasýný bekliyor.”
Ya cezadan sonrasý?
ÝHD Ýstanbul Þube Baþkaný Gülseren Yoleri ise kadýna þiddet uygulayan kiþinin ceza da alsa sonrasýnýn olduðunu hatýrlatýyor:
“Mesele sadece kanunla çözülecek mesele deðil. Sosyal koruma mekanizmalarý hayata geçirilmeli. Kadýn þiddet ya da tehdit nedeniyle þikâyetçi oluyor ama sonuç deðiþmiyor. Yasa evden uzaklaþtýrýyor, cezaevine koyuyor. Ya sonrasý? Adamýn cezasý bitince ne olacak? Yaptýrýmlar daha aðýrlaþtýrýlmalý. Kadýna koruma mekanizmasýnýn daha güçlü, hýzlý olmasý lazým. ‘Nereye kadar koruyacaðýz’ sorusunun cevabý, ‘ihtiyaç duyulduðu müddetçe’ olmalý. Toplumun da eðitilmesi þart. Polisten savcýya, hâkime kadar pek çok kiþi eðitimden geçirilmeli. Savcýlýðý dilekçe veriyorsunuz. ‘Siz gidin biz gereðini yaparýz’ diyor. Siz gereðini yaparken öldürülüyor kadýnlar. Sýðýnma evleri sayýsý da az.”
Radikal.com.tr
