Bir Mayýs günü soykýrýmý düþünmek!

03 Mayýs 2015 15:06 / 1106 kez okundu!

 

 

Hem nesini yazacaktým ki 1 Mayýs'ýn! Ülkenin dört bir köþesinden polisleri Ýstanbul’a taþýyýp Bir Mayýs’ý adeta “polis ve toma bayramý”na çevirenler utansýn demekle yetinmek galiba en iyisi.

Size Bir Mayýs gününde 1 Mayýs’ý yazmak isterdim. Ama içimden gelmedi. Sabah televizyon kanallarýnda þöyle bir gezineyim, haberlerde ne var ne yok dediðimde! Bir gün öncesinden muktedirin zehir zemberek dilinden dökülenlerin býrakýnýz Taksim dahil alanlarý, sokak baþlarýna dahi barikatlar kurdurulduðunu görünce vazgeçtim 1 Mayýs'ý yazmaktan.

Hem nesini yazacaktým ki 1 Mayýs'ýn!

Ülkenin dört bir köþesinden polisleri Ýstanbul’a taþýyýp 1 Mayýs’ý adeta “polis ve toma bayramý”na çevirenler utansýn demekle yetinmek galiba en iyisi.

Kirli ve 1 Mayýslarda karanlýk katliamlarýn yaþatýldýðý bir iktidar erkinin sürdürülür bir arka planý var bu tuhaf ülkede maalesef.

Bu ülkede sistemin karar mekanizmalarý kendi siyasal yapýlarý tarafýndan yapýlmamýþ olsa bile “derin” bir kabullenme ile sistemin ideolojik resmi alt yapýsýný oluþturan mantýðýn sahipliðine soyunuyorlar iktidar olduklarýnda…

Ýktidar erklerinde; “Derin” bir kabullenme ve bu kabullenmenin ebedi savunusu ve sahiplenmeciliði var.

Bu sebeple 1 Mayýs 1977 kanlý bilançosunun bugün hâla failleri meçhul kalýyor…

Yine bu sebeple týpký yakýn zamanýn Roboski katliamý gibi katliamlarýn failleri “meçhul” kalýyor. Hatta failleri savunuluyor…

Ve diðer tüm bireysel ve toplu katliamlar gibi…

Geçtiðimiz hafta 24 Nisan 2015 Ermeni Soykýrýmýnýn 100. yýlý nedeniyle bir hafta içine yayýlan farklý þekillerdeki anmalarý yaptýk / yaþadýk.

Ülkede ne deðiþti! Diye sorulursa!  Hiçbir þey deðiþmedi.

“Soykýrým olmamýþtýr” diyenler, sözünde ýsrar etmedeler. Daha da ileri giderek sanki bu ülkede Ermeni halký þu anda muktedirmiþ gibi, “katliamý asýl Ermeniler yaptý” demedeler.

Bizler ise, o katillerin soyundan gelmeyen, o þecereyi þiddetle reddedenler olarak; Evet Soykýrým yapýldý, hem de misliyle demeyi sürdürüyoruz.  

Geçtiðimiz hafta kimileri baþka þehirlerden, kimileri de ülke dýþýndan þehre konuk olarak gelmiþ misafirlerimiz vardý. Birçok programda onlarla beraber olup muhabbetler ettik. Onlara da anlattým.

Eðer bugün bu ülkenin muktedir ve mazlum halklarý bugünkünün aksine farklý halklara mensup olsaydýlar vicdan sahibi aydýnlara düþen o zaman empati yapýp mensubu olduklarý halkýn yanýnda deðil de mazlum halkýn haklarýný savunmaktan yana olmalýydý dedim.

Kürdün ezildiði yerde Kürt! Arap’ýn ezildiði yerde Arap! Türk’ün ezildiði yerde Türk! Ermeni, Süryani, Yahudi’nin ezildiði yerde de Yahudi, Ermeni Süryani olmak gibi mesela. Yoksa çoðunluðun olduðu yerde egemen’in kýlýcýný çekmek zulme paydaþ olmaktýr.

Bu sebeple bir kez daha Soykýrým Maðurlarýnýn Özür ve Telafileri gerçekleþmeyinceye kadar. Onlarýn yaþadýklarý yine onlarýn torunlarýyla yüzleþilerek vicdan muhasebesinden geçirilmedikçe, bu yara daha çok kanar. 

 

Þeyhmus DÝKEN

02.05.2015, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 06 Mayýs 2015 13:05

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.