Roni asimetrik savaş veriyor

16 Ekim 2009 19:32  

 

Roni asimetrik savaş veriyor

“Taraf yazarı Roni Margulies, Ceylan'ın mezarına çiçek koydu: Bu köydeki çocuklar cıvıl cıvıl, gözleri kocaman. Hepsi de potansiyel bir Ceylan. Bu da benim asimetrik savaşım…” diyerek Diyarbakır’a gitti.

ÇOCUKLARIN HEPSİ HEDEF

Ceylan'ın yaslı annesi ve yakınlarıyla konuşan Margulies, çevrelerini saran çocukları yazdı: Bizi görünce bayram ettiler. Aramıza karıştılar. Hep düşünmemeye ve kimseye çaktırmamaya çalıştım. Ancak o çocukların hepsi cıvıl cıvıl, kocaman gözlü ve maalesef hepsi hedef.

Taziye ve psikolojik savaş Ceylan'ın mezarına çiçek bırakmak için Diyarbakır'a gittik. Yayla Karakolu'ndan geçerken tedirgin, ellerini tetikten çekmeyen askerler tarafından durdurulduk

Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı asimetrik psikolojik savaş verdik. Ceylan Önkol’un ailesine taziye ziyaretine gittik. Yüksek bir tepenin en yüksek yerinde Ceylan'ın mezarının çevresine fidanlar diktik. Uğultulu bir rüzgâra meydan okurcasına, aramızdan iki kişi "Urfa'nın etrafı dumanlı dağlar, ciğerim yanıyor aney gözlerim ağlar, benim zalim derdim cihanı dağlar" türküsünü söyleyerek hepimizin yüreklerini dağladı. Kimimiz hüngür hüngür, kimimiz sessizce ağladı.

Ceylan'ın annesi gözlerini göğe dikti, iki elini havaya kaldırdı, Yıldız hariç hiçbirimizin bilmediğimiz bir dilde Allah'a yakardı.

Sonra köyüne indik tekrar Ceylan'ın. Abisi Rıfat, patlamayı ilk duyup kız kardeşinin cansız vücudunu bulduğu andan bugüne kadar olanları anlatırken, annesinin bir yanında Lale Mansur, Zeynep Tanbay ve Yıldız Önen, öbür yanında Urfa türküsünü az önce seslendiren İlkay Akkaya ile Yasemin Göksu oturuyordu. Biz erkekler, Cengiz Alğan, Mehmet Demir ve ben, biraz daha gerilerdeydik. Bütün köy, çoluk çocuk, ağaç dalından bastonlara dayanarak yürüyen yaşlılar, muhtar ve delikanlılarla başörtülü genç kadınlar, Rıfat'ın öyküsünü dinledi, kimbilir kaçıncı kez.

Geleceğimiz haberi bizden önce gitmiş köye. Evin önündeki toprak alana iskemleler, tabureler dizilmişti. Çocuklar bayram etti! Önce alanın bir yanındaki tepeciğin üstünden bizi seyrederken, sonra aramıza karıştılar. Hep düşünmemeye ve kimseye çaktırmamaya çalıştım: Herbiri potansiyel bir Ceylan! Hepsi cıvıl cıvıl, kocaman gözlü. Ve hepsi hedef.

Yıldıray Öğür, "Ceylan için yazılmış bütün o duygusal satırlar, edilmiş bütün büyük laflar, dökülmüş bütün gözyaşlanndan geriye devletin bu soğuk dili kalacak" diye yazmış. Buna razı olamadık. Onun için gittik Lice'ye. Devletin dilini değiştirmek (hatta benim açımdan, bizzat devleti değiştirmek), Ceylan'ın ailesine ve köylülerine ve halkına, bu devletin onları temsil etmediği gibi bizi de temsil etmediğini söylemek, birlikte ağlamak ve öfkemizi birlikte bilemek için gittik. Ve küçük bir kızın arkasından el sallamak için. Ha, bir de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı asimetrik ve psikolojik olarak savaşmak için.

RONİ MARGULlES 
Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0