Ergenekon ve Genovese sendromu
20 Ocak 2009 18:15 / 1822 kez okundu!
13 Mart 1964 yılında 48 kiloluk bir hanım olan ve bir barda müdüre olarak görev yapan Kitty Genovese, sabah saat 03.00’da saygın bir apartman kompleksindeki evine girmek üzereyken bir bıçaklı adam tarafından saldırıya uğradı.
Kitty, “yardım edin beni bıçaklıyorlar” diye bas bas bağırınca bir sürü pencere açıldı ve bir komşusu “Kadını rahat bırak!” diye bağırdı.
Bu bağırma bile Kitty’nin müstakbel katilini kaçırmaya yetti. Kitty evin içine doğru yaralanmış bir şekilde sürünürken ortalığın tekrar sessizliğe bürünmesinden cesaret alan katili geri geldi.
Kitty tekrar can havliyle bağırdı. Tekrar pencereler açıldı. Kitty artık “ölüyorum!” diye bağırırken birkaç bıçak darbesi daha aldı. Bıçaklı adam açılan pencerelerden ürkerek kaçtı.
Kadın apartmanın içine girmişti ki adam tekrar döndü. Apartmanın içinde saat 03.50’de kadını soyup tecavüz etti. Cebindeki 49 doları aldı. İlk bağırmalardan tam 50 dakika sonra bir komşusu polisi çağırdı.
Polis geldiğinde kadının 17 kez bıçaklanmış sıcak cesedini buldu.
Araştırmada 38 kişinin olaya tanıklık ettiği ve sadece bir kişinin, o da 50 dakika sonra polise telefon ettiği ortaya çıktı.
Komşular sorgulamada “olaya karışmak istemediklerini veya bir komşunun nasıl olsa arayacağını düşündüklerini” söylediler. Biri “yorgundum” demekle yetindi diğeri “2 aşık tartışıyorlar sandım” dedi.
Katil bir hafta içinde yakalandı. 29 yaşındaki evli ve sabıkası bulunmayan Winston Moseley bugüne kadar 2 başka kadını da “kontrol edemediği bir öldürme duygusuna kapılıp” öldürdüğünü itiraf etti.
Bu Genovese sendromu olarak da iyi bilinen ve ders kitaplarına geçmiş olayı “vurdumduymazlık ve bana ne“ciliğin sadece bize özgü bir davranış olmadığını görmemiz için yazdım. 1960’da darbe yapıp zamanın Genelkurmay başkanını emekli edenler de diğer darbe yapanlar da, hatta organize edenler de yargılanmadıkları sürece… Darbe ortamının hazırlanmasına aktif çalışanlar da yargılanmadıkları sürece, adil seçim kanunu çıkartmadığımız sürece.
Devletin bazı kurumlarının Hrant Dink cinayetinde veya Papaz cinayetinde veya kitabevi saldırısında parmağı olduğuna dair işaretler olduğu ve konuların üstüne gidilmediği sürece ve politikacıların dokunulmazlıkları olduğu sürece biz daha çoook bu Ergenekon türü kargaşa yaşayacağız korkarım.
Asker memleketi korumak üzere gereklidir. Yönetenleri kontrol etmek için değil, bu memleketin diğer vatandaşlardan daha fazla sahibi de değildir. Din ile devletin ayrılması da artık gereklidir. Yargı bağımsız olmalıdır, kontrol görevini yerine getirebilmek için. Yargıcın, savcının sanığa “sen” demesi artık bu devrin yaklaşımı değildir.
Politikacılar dokunulur olmalıdırlar ve adil bir seçim kanunu artık gereklidir, gereklidir, gereklidir. Daha ne duruyoruz?
DP’ye para vermeyen Amerika, Menderes’in “ben de Rusya ile temas ederim” sözü üzerine 1960 darbesi akabinde Menderese vermediği desteği darbecilere verebilir. Biz kendi evimizi temiz tutmadığımız sürece “dış mihraklar” boşlukları kullanacaklar ve tahrik edeceklerdir. Buna şaşmamak gerekir. Biz kendi hırsımızı aşıp kendi sistemimizi küçük çıkarlar için ve alışkanlıklardan vazgeçmemek için yasakçılıkla devam ettirdiğimiz sürece. Teksesliliğin kısır döngüsünden vazgeçmediğimiz sürece.
Yargı bağımsız olmalıdır. Politikacılar dokunulur olmalıdırlar ve adil bir seçim kanunu artık gereklidir, gereklidir, gereklidir. Daha ne duruyoruz?
19.01.2009