Merhametimizi menfaatimizin önüne nasýl geçiririz?

19 Eylül 2012 11:38 / 1501 kez okundu!

 


Bir ay önce mide kanamasý geçirdim. Þimdi iyiyim elhamdülillah. Hem, sýlayý rahim, hem de tebdil-i mekân (yer deðiþikliði) amacýyla memleketim Beyþehir’deyim.

Regaip Kandilini burada idrak ettik.

Bey FM radyosunda bir sohbet programý yaptýk.

Kendi çayýrýmdan, kendi çamurumdan olan insanlarla dertleþtik. Gerek kayýn pederimin, gerekse bacanaðým olan, Beyþehir esnafýndan Güray Günay aðabeyim ve ailesinin, yakýn ve içten ilgisi halsizliðime ilaç gibi geldi.

Baþta, anam, babam, kayýn validem olmak üzere, bütün yakýnlarýmýn kabirlerini ziyaret ettim. Kabirlerini; oðlum Furkan, kýzým Hanzade ve yeðenim Beyza ile birlikte temizledik. Allah (cc) cümlesinin ve cümlemizin günahlarýný affetsin inþallah.

Her canlýnýn soyadý ölümlüdür. Her canlý bu dünyadaki rýzkýný almadan gitmez. Her canlýnýn kapýsýný bir çalan bulunur. Ölümün ve müþterinin (yani helal rýzkýn) ve hýrsýzýn (haram rýzkýn) ne zaman geleceði hiç belli olmaz. Bizim daima tedbirli olmamýz gerekir. Mezarlýðý ziyaretim sýrasýnda biraz tefekkür ettim. Ýnsanoðluna ölüm çaðrýsýnýn; çoluk, çocuk, genç, yaþlý, zengin, fakir, âlim, cahil, kadýn, erkek demeden, nasýl, nerede, ne zaman geleceði belli deðil. Çaðrýlan gitmiþ ve gidiyor. Giderken yanýnda ne götürdüðü önemli. Kimisi sermayesini bu dünyada tüketmiþ, kimisi yanýnda götürmüþ, kimisi de sermayeden habersiz bir yaþam içinde hayatýný sürdürüyor.

Efendimiz Hz. Muhammed (sav) buyuruyorlar ki: ‘’Günde en az on kere ölümü hatýrlayýp da hazýrlýk yapan kimse cennetliktir.’’Ýþte menfaat ve merhamet iliþkisi o zaman aklýma geldi. Yine Peygamberimiz buyuruyor ki: ‘’Her insan, menfaatini koruyacak þekilde yaratýlmýþtýr.” Ancak günümüzde geçerli olan pazar ekonomisi ve kapitalist sistem (maddi çýkarlara göre kurulmuþ olan iliþki sistemi) merhamet duygularýný yok edercesine zedelemiþtir. Bencil ve cimri bir insan tipi yaratmýþtýr. Böylesine tehlikeli, manevi deðerleri yok eden ve insaný kirleten iliþkilerden ancak imani ve insani deðerlere sahip çýkarak kurtulabiliriz.

Nasýl ki; nerede, ne zaman, hangi cinsiyette, hangi psikolojik veya fizyolojik özelliklere sahip olacaðýmýzý bilmeden doðmuþ isek; yani doðum bizim elimizde deðilse; nerede, ne zaman ve nasýl öleceðimizi bilmek de bizim elimizde deðildir. Herhalde onun içindir ki bilmediðimiz þeye hazýrlanmak zorumuza gidiyor.

Günümüzün sistemi insana ve insanlýða içi ve özü boþ ve çürük deðerler yüklüyor. Yaþamý sadece bu dünyadan ibaret sanýyoruz. Hâlbuki, hiç ölmeyecekmiþ gibi bu dünya için, hemen ölecekmiþiz gibi de ahiret için çalýþmamýz emrediliyor. Akýllý insan her iki dünyasýný da kurtarmasýný bilen insandýr. Bunun falan-falan þarlatanlarýn yaptýklarýný bilmeye, öðrenmeye zaman harcamak, bizi ilahi sorumluluktan kurtarmaz.

Evinde ve elinde Ýslam ilmihali olmayan hem bu dünyada hem de ahirette aldanmýþlardandýr. Ben inanan insanlara hitap ediyorum. Söz ve yazýlarýmda imani ve insani deðerleri ele alýyorum. Hidayet ancak Allah’tandýr. Allah ve Resulünün korumasýna girmeyenin korunmasýna vesile olamayýz. Zira insan, Ýslam’ýn ýþýðýnda aydýnlanarak iliþki kurarsa yolunu hiç þaþýrmaz.

O zaman menfaatini korumasýný bilen insan, merhamet etmesini de bilir. Merhamet (acýma, koruyup kollama, zarar vermeme ve en önemlisi sevgiyle acýma duygusunu yoðrulmasý ) devreye girince, insanoðlu menfaatine Ýslami ahlâk ve terbiye içinde ulaþmaya çalýþýr.

Kendine yapýlmak istenmeyeni baþkasýna yapmaz. Görmek istediði ilgiyi baþkasýna gösterir. Hizmetine sýnýr ve sinir getirmez. Bulmak ve görmek istediði sevgi ve saygýyý karþýsýndakine dolu-dolu sunar. Paylaþma ve dayanýþma ruhuyla sorumluluklarýný üstlenir. Kýsaca merhametini, menfaatinin önüne geçirmesini bilen ve bu þuurla yaþayan insandan daha güzel ahlâklý kim olabilir.

Her þey rabbimizin dilemesine baðlýdýr. Biz ondan güzel ahlâk sahibi kul olmayý dilemedikçe, istemedikçe, gayret ve mücadele etmedikçe merhamet duygularýmýz yavaþ- yavaþ kaybolur. O zaman cehennem yakýtý bir insan olmaktan kurtulamayýz. Bu arada, cimri ve bencil insanlarý tanýmlarken yöresel bir deyiþ öðrendim.

Burasý Çaltý dere / Ekmek istersen Allah vere / Su istersen iþte dere / Gitmek istersen geldiðin yere / Haydi güle- güle…! Bunu söyleyen insanýn acaba kendi ruhunun da geldiði yere, hesap vermeye gideceðinden haberi var mý ? Teslimiyetçi ve itaatkâr ruhlu insanlara hitaben diyorum ki:

Rabbim dilerse kulunun iþini / Çürük de olsa mermere geçirir diþini / Rabbim dilemezse kulunun iþini / Lokum yerken kýrar, azý diþini.

Hay’rý dileyen, harama direnen, güzel ahlak sahibi olmayý bilen, insanlara selam olsun. Rabbim bizi merhametini, menfaatinin önüne geçirmeye çalýþanlardan eylesin.



Mahir EYÜBOÐLU
Eðitimci-Ýletiþim Yazar


29.07.2006, Beyþehir


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
20 Eylül 2012 12:48

sultan

Büyük geçmiþ olsun Mahir Bey, zor bir süreç yaþýyorsunuz ama biliyoruz ki hiç zorlanmadan iyileþeceksiniz...þimdi sýra kendinize merhamet etmekte...bütün dikkatiniz ve þefkatiniz kendinize dönsün, etrafýnýzdaki sevgi yumaðýna sokulmuþsunuz zaten...Hiç bilmediðim dualarla sizinleyiz:))) Sevgiler ve saygýlar ...

Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.