KAVAK AÐACI

22 Haziran 2011 01:30 / 6876 kez okundu!

 


Ýlhami Bey geldiði zaman “söz uçar yazý kalýr” deyip, hemen kaðýt kalemi devreye sokuyorum.

Tefekkür ya bu, kendi kendime düþünmeye baþladým.
Acaba, diþi veya diþleri, dilini arada bir ýsýrdý veya ýsýrýyor diye,
diþçiye gidip de, “Doktor Bey þu diþimi çekiver, dilimi arada bir ýsýrýyor” diyen var mýdýr?
Bazý sohbetlerimde bu soruyu, pek çok insana sordum.
Herkes tebessüm etti ama bir kiþi bile “evet” demedi.
Aðýz birliði, aile birliði ve aile bütünlüðü bu olmalý.
Yine acaba diyorum, söðüt ya da kavak aðacýna, meyve aþýsý yapan bahçývan var mýdýr?
Olur ya kavak aðacý uzun boylu diye, meyve aþýsý yapmaya kalkan olabilir mi?

Bir gün kavak aðacýnýn dibine bir kabak tohumu düþer.
Kabak tohumu, yavaþ yavaþ kavak aðacýnýn dibinde büyümeye baþlar.
Baksa ki yaný baþýnda tutunabileceði, sarýlýp sarmalayabileceði bir aðaç var.
Baþlar tutunmaya, baþlar sarýlmaya.
Baþlar yükselmeye.
Taa zirvelere kadar çýkar.
Diðer kavak aðaçlarý, iþgale uðramýþ kavak aðacýna acýrlar.
Kimisi güler alay eder.
Yapacak bir þey yoktur.
Ýþgale uðramýþ kavak aðacý beklemeye baþlar…
Aradan bir zaman geçer.
Bir rüzgâr çýkar, rüzgâr sertleþir, fýrtýnaya dönüþür.
Baþlar aðaçlarý sallamaya.
Þiddetli sarsýntý karþýsýnda iþgalci kabak fýrtýnaya dayanamaz.
Kabaklar birer birer yere düþer ve parçalanýr…
Bu durumu gören diðer kavak aðaçlarý, iþgalden kurtulan kavak aðacýna sorarlar.
“Ne oldu, nedir bu hal?”
Kavak aðacý tebessüm ederek; “Vallahi ben kýrk yýlda bu hale geldim.
Boy pos attým.
Köklerimle yere saðlam tutunduðum için nice fýrtýnalara dayandým.
Ama kabak kýrk günde bu hale geldi.
Beni iþgale kalktý.
Fakat ufak bir fýrtýnaya bile dayanamayýp darmadaðýn oldu.
Hak etmeden yükselenlerin hali budur.
Hak ederek yükselenler ise sarsýlýrlar, sallanýrlar ama kolay kolay yýkýlmazlar.
Velev ki kesime uðramasýnlar…”
Kökleri saðlam olmayan, saðlam deðer ve temellere dayanmayan aileler de ufak bir sarsýntýda darmadaðýn olurlar.
Yukarý çýkýþlarý belki kolay olur ama, düþüþleri çabuk olur.
Hem de düþerken, nereye tutunacaklarýný bilemedikleri için kýrýlmalar, çarpmalar ve çarpýlmalar çok sert olur.

Yukarýlara yükselmek kolay deðildir.
Emek ister, mücadele ister, sabýr ister, azim ister, gayret ister.
Ama düþmek kolaydýr.
Her ilgisizlik, her bilgisizlik, her sorumsuzluk ve düþüncesiz davranýþlar düþüþe birer nedendir.
O nedenle zahmetsiz kazananlar, rahmetsiz kaybederler…
Yine seher vakti.
Horozlar ötüþleriyle, rahmet meleklerini müjdeliyor.
Biliyorum ki rahmet meleklerinin þahitliðinde yapýlan iþler, iþlerin en güzelidir.

Söðüt aðacýna meyve aþýsý yapmaya kalkanlar var…!
Yaban (eþek) arýsýndan bal yapmasýný bekleyenler var.
Kýsaca fýtratý zorlayanlar var…
En doðrusu hak edene hak ettiðini vermesini bilmektir.
Deðilse, karýn beyazlýðý, korunmasýný bilmeyeni üþütür ayazlýðý…


Mahir EYÜBOÐLU

15.06.2011


 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.