'Yeni Bir Siyaset İçin' matematiği de aşmalıyız

17 Ekim 2012 11:28 / 1673 kez okundu!

 


Sanırım aşıyoruz. Hatta aştık bile. “Yeni Bir Siyaset İçin” sloganıyla yola çıkıldığında, sürekli tekrarladığımız bir hedef vardı. Bu oluşum, iki partinin toplamından daha fazlasını ifade etmeli. Ancak o zaman bir yere varabilir, bir çekim odağı olabilir. Sadece Yeşiller Partisi üyeleri ile, sadece Eşitlik ve Demokrasi Partisi üyelerinin oluşturacağı yeni bir partidense, bu ikisinin ortaya koyacağı siyasal idealler çerçevesinde biraraya gelecek üçüncü kişilerin de aktif ve eşit şekilde kendilerine yer bulabilecekleri bir yeni siyasal oluşumda ortaya koymak gerekliydi.

İşin matematik kısmı ise, hatırlayanlar olacaktır “1+1=2 etmesin, 3 etsin” şeklinde formülleştirilmişti. http://www.yenisiyaset.biz adlı internet sitesinde açılan destek kampanyasına bakıldığında ise 1+1’in çoktan 3 etmeye başladığı anlaşılıyor. Heyecan yaratan, insanların ilgisini çeken, “nihayet” dedirten bir çıkış yaşandı ve devam ediyor. Klasik ve geleneğe bağlı olarak yürüyen, bu sebeple de varlığını her zaman sürdürecek ama büyümesi de pek mümkün olmayan, sol partilerin olduğu bir ortama “Yeni Bir Siyaset” idealleriyle yapılan çıkış, olumlu tepkileri de hemen kendisine çekti. Evrensel bir sol arayışında olan insanların, yüzünü döndükleri bir nokta halini aldı.

Oluşan bu odakta üçüncü kişiler konusu ve misyonu önemli. Üçüncü kişiler; yani iki, üç ay öncesine kadar ne Yeşiller Partisi’ne, ne de Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne üye olan fakat ortaya konan idealler doğrultusunda kendisine bu hareket içerisinde yer bulan kişiler üzerinde önemle durmak gerek.

Öncelikle, bu birleşmeyi ve ortaya çıkan, çıkmakta olan, hareketi sol ve yeşil iki ayrı hareket olarak düşünmemek gerekli. Çünkü sol bir parti ve yeşil bir partinin ittifak yapması amaçlanmıyor. Pekala o da olabilirdi, fakat amaçlanan nokta o değil. Amaçlanan ve olması gereken nokta yeşil sol bir düşünce bütünü ortaya koyabilmek. Ufak bir tökezlemede yere düşüp, dağılacak şekilde yeşil camı olan bir gözlüğün üstüne, bir de kızıl camı olan gözlük takmayı amaçlamıyoruz. Sol yeşil/yeşil sol ya da ekolojik bir sol/sol bir ekoloji şeklinde adlandırabileceğimiz bir düşünce bütününü gözlük olarak takacağız ve geçmişi, geleceği, idealleri bu perspektifle değerlendireceğiz. Üçüncü kişiler de, yani 9 Ekim’den itibaren bu oluşuma desteğini açıklayıp bizimle olanlar da, yeşil ve sol iki partinin birleşmesine eklenenler olarak değil, “Demokratik, özgürlükçü ve ekolojist bir siyaset için” bu iki partinin üyeleriyle birlikte yola çıkanlar olarak görülmeli.

Öyle de görülüyor. Farklı mesleklerden, şehirlerden, düşünce geleneklerinden yüzlerce insan yeşil sol idealler etrafında buluşmaya başladı. Bir metnin altına imza attılar. Şehirlerde toplantılar gerçekleşiyor, bir taraftan tüzük ve programatik metin taslakları hazırlanıp, “ben de varım!” diyenlerin görüşlerine sunuluyor, daha çok insana ulaşmak için, bu idealleri taşıyacak daha fazla insana dokunmak için çalışmalar devam ediyor. Türkiye’nin ve Dünya’nın çok yakıcı sorunlarına, çağdaş yanıtlar vermenin ve bu yanıtları verirken sesimizi gür bir şekilde, herkesin duyacağı düzeyde çıkarmanın yolu da bundan geçiyor zaten. Çünkü artık fikirlerimizin duyulmasının ve ideallerimizin gerçeğe dönüşmesinin zamanı. Türkiye de, Dünya da evrensel, çağdaş, demokratik, özgürlükçü ve ekolojist bir siyasete gerek duyuyor!


Koray Doğan URBARLI

17.10.2012

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.