'Öcalan'ýn Kandil'le irtibatý saðlanmalý'

15 Ocak 2013 23:15 / 1849 kez okundu!

 


Kürt sorunuyla ilgili çok sayýda çalýþmaya imza atan Ýsmail Beþikçi, "Öcalan'la MÝT deðil doðrudan hükümet görüþmeli. BDP'nin de Ýmralý ve Kandil'le irtibatý için önü açýlmalý. Tam anlamýyla barýþ için hükümet Kürtleri bir halk olarak görüp somut adým atmalý" diyor.

Deðerli yazarýmýzýn köþesinde Milliyet gazetesinde kendisi ile yapýlan röportaja yer veriyoruz...


* Kürt açýlýmý, Oslo süreci ve son olarak da Ýmralý görüþmeleri.. Bu süreci nasýl deðerlendiriyorsunuz?

- Kürt sorununa iliþkin her þey geçmiþe nazaran daha rahat tartýþýlabiliyor artýk. Bu olumlu. Ancak ben bu görüþmelerin MÝT ile Öcalan arasýnda deðil, doðrudan hükümet ile Öcalan arasýnda yapýlýrsa daha anlamlý olacaðýna inanýyorum. Öcalan ile hükümet görüþmeli. MÝT bu konuda görev alacak bir yapý olamaz. Þeffaf müzakareden bahsediyorsak bunu hükümetin bakanlarý, milletvekilleri yapacak. Þu an Abdullah Öcalan, Türkiye'de bir cezaevinde tutsak. Bu görüþmeler Barýþ ve Demokrasi Partisi (BDP) eliyle yürütülebilir. Ayrýca BDP'nin Öcalan'la ve Kandil'le irtibat halinde olmasýnýn önü bir nebze olsun açýlmalý. Yoksa ortada bir açmaz oluþur. Bir de Ýmralý mutabakatý, devleti, hükümeti rahatlatacaktýr fakat, bunun Kürtleri rahatlatýp rahatlatmayacaðýný bilemiyorum. 1920'lerde Milletler Cemiyeti döneminde, dönemin önde gelen iki emperyal devleti (Büyük Britanya ve Fransa) ve Ortadoðu'nun iki köklü devletinin (Türkiye ve Ýran) müþterek çalýþmalarýyla Kürtlerin baðýmsýz devlet kurma haklarýnýn gasp edilmesiyle ilgili bir sorundan bahsediyoruz.

* Öcalan'a ev hapsi veya Öcalan'ýn F tipi cezaevine sevk edilmesi gibi bir durumun gerçekleþmesi ne kadar mümkün?

- Ev hapsi hukuksal bir konu deðil, siyasal bir konudur. Devletin, hükümetin siyasal tercihleriyle ilgili bir þey. Bu konuyla ilgili öneriler sunmak da pek anlamlý olmaz þu an için. Dediðim gibi BDP bu barýþ sürecinde Öcalan ve Kandil ile iliþki içinde olabilmeli. Tek baþýna Öcalan ile görüþmek bir þeyi çözmez. Bunun Kandil ve Avrupa ayaðý da var. Onlarýn sürece katýlýmlarý saðlanmak zorunda. Yoksa bu görüþmeler, tartýþmalar havada kalýr.

* Barýþa katký sunmak için iktidara ve muhalefete düþen görev nedir?

- Ýmralý Mutabakatý'ndan tam anlamýyla barýþýn çýkmasý için devletin, hükümetin Kürtleri bir halk olarak, bir millet olarak görüp somut adýmlar atmasý gerekiyor. Kürtlerin yýllardan beri gasp edilen haklarý konuþulmalý. Ýktidar, muhalefet ve sivil toplum örgütleri, Kürtleri halk olarak, millet olarak tanýmalýdýr. Filistinliler için, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti için, Bosna'daki Müslümanlar için neler isteniyorsa, bunlar, Kürtler için de istenmelidir. Müzakere ancak bu konular üzerinde konuþulduðu zaman müzakere olur.

* Siz hep Kürtlerin statü sahibi olmasý gerektiðini vurguluyorsunuz. Nasýl bir statüden bahsediyorsunuz?

- Kürtlerin bir millet olarak varlýklarýnýn tanýndýðý bir federasyon düþünülebilir. Devlet kurmalarý da en doðal haklarýdýr. Yýllardýr ellerinden alýnan en temel haklarýndan bahsediyorum. PKK da kurulacak yeni bir yapýda güvenlik birimi olarak var olursa silah býrakmasý mümkün olacaktýr. Þu an yeni anayasa çalýþmalarý yapýlýyor. Bu anayasanýn yeni olabilmesi için geçmiþte olmayan þeyleri barýndýrmasý gerekir. Mesela ilk önce Kürtlerin anadilde eðitim hakký, kimlik tanýmý gibi.

* Peki bu sürecin sonunda PKK'nýn silah býrakacaðýný öngörüyor musunuz?

- Ýmralý mutabakatýyla birlikte PKK'dan silah býrakmasýný talep etmek pek doðru deðil. Bu söylemin bir karþýlýðý olacaðýný sanmýyorum. Ortadoðu'da silahlý olmayan millet olmadýðý için bunu söylüyorum.

* Kürt siyasi çevrelerini yakýndan izleyen birisi olarak Öcalan'ýn çözüme iliþkin talebi nedir sizce?

- 1999'dan önce Abdullah Öcalan baðýmsýz bir devlet istiyordu. Ancak þimdi bu talebinden vazgeçmiþ durumda. Demokratik özerklikten bahsediliyor. Ancak ben bu talebin çok fazla üzerinde düþünülen bir þey olmadýðýna inanýyorum.

* 30 küsür yýllýk çözümsüzlüðün nedeni nedir?

- Kürt sorununda çözümsüzlük yaratan þey birinci planda devletin katý, kibirli tutumudur hiç þüphesiz. Kürtlerin bir halk olarak tanýnmadýðý, Kürtçe'nin olmadýðýnýn iddia edildiði zamanlardan geçtik. Bana göre ikinci planda da BDP'nin soruna iliþkin saðlýklý bir söylem geliþtirememesi var.

* Paris'teki katliam, süreci nasýl etkiler?

- Bu cinayetler oldukça profesyonel iþlenmiþ. Öcalan ile yapýlan görüþmelerin hemen ardýndan böyle bir hadisenin yaþanmasý elbette devlete ve PKK'ya bir mesaj gönderme amacýný taþýyor. Derin devlet organizasyonu olmasý muhtemel. PKK'nýn iç hesaplaþmasý deðil bence. Öcalan ile görüþülmesinden rahatsýz olan, bu görüþmelerden memnun olmayanlarýn yaptýðý bir iþ bu.

* Ýfade özgürlüðündeki durumumuz nasýl?

- On bine yakýn Kürt siyasetçinin, aydýnýn cezaevinde olduðunu biliyorum. 70 civarýnda gazetecinin cezaevinde tutulduðunu biliyorum. Bu konuda Türkiye'nin Çin, Uganda, Somali gibi ülkelerle birlikte anýldýðýný da biliyorum. Buna raðmen son yýllarda ifade özgürlüðünde bir geliþme olduðunu söyleyebilirim. Kürt sorunu, Ermeni sorunu, Alevi sorunu, Kýbrýs sorunu, ordu gibi temel sorunlar artýk daha rahat konuþulabilmekte, tartýþýlabilmekte. Her þeye raðmen bu çok sevindirici bir geliþme.


14.01.2013

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.