'Her şeyin başı türcülüktür'

04 Haziran 2012 11:09  

 

'Her şeyin başı türcülüktür'

Öldürdüğümüz hayvan dostlarımız biz insanları affetmeyin! Bu yasa değişikliğiyle sizleri öldürmeye devam edeceğiz!

Batı bize can ayrımı yapılabileceğini öğretti.

Batı, türcülüğü fena halde benimsemiştir çünkü.

Aslında eski bir hikâyedir bu, çook eski.. ama mührü basan Descartes olmuştur bu hususa. Hem de Batı’nın aydınlanma hareketi içinde.

Hayvanlar üzerinde deney yapmanın da sistemli olarak başladığı bir zamandır bu. Çünkü Descartes’ın bu konudaki fetvası takipçileri tarafından bilimsel amaçlı uygulanmaya başlamıştır hemen. Hatta bizzat Descartes’ın hayvanları canlı canlı keserek incelediği bilgisi de yaygındır.

“Descartes’ın kendisi de anatomi bilgisini geliştirmek için canlı hayvanların içini açıyordu ve dönemin belli başlı fizyologlarından çoğu kartezyen mekanist olduklarını belirtiyorlardı.” (Peter Singer, Hayvan Özgürleşmesi)

Batı’nın bu konudaki vahim örneklerini çoğaltmak mümkün.

Can almak, bir canı yok etmek konusudur esas olan.

Çünkü bu yol açıldığında aynı zamanda dinî destekli (özellikle Hıristiyanlık) bir hayvan metalaştırma meşruiyeti çıkıyor ortaya. Ufuktaki kapitalizmin ön hazırlıklarından biri sanki.

Oysa başka bir coğrafyaya, Anadolu’ya, çok daha eski bir tarihe; Hıristiyanlığın başlangıcına gidecek olursak, bir öğreti olarak Hıristiyan öğretisine rakip olan Manicilik (Mardin kaynaklı), can alma konusunda çok hassas bir öğretidir. Bu öğretinin bildirisi içinde can almak yasaklanmıştır: “Mani öğretisinde yer alan el mühründe, hayvan ve insan öldürmek yasaklanmıştır. Ayrıca daha olgunlaşmamış bir meyveyi dalından koparmak bile yasaktır.” (Ali Canip Olgunlu, Anadolu’nun Düşünce Mimarları)

Bu coğrafya böyle ileri bir uygarlık mirasına sahipken, şimdiki yönetimimiz, hayvan haklarıyla ilgili vahim kararlar alma aşamasında.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin olarak Başbakanlığa sunulan kanun teklifinde yer alan maddeler kabul edilebilir olmaktan uzak.

Örneğin, Madde 4’te - 5199 sayılı kanunun 7. maddesinin birinci fıkrası şöyle değiştirilmiş: “Deney hayvanları ile yapılan çalışmalar dışında, hayvanlara tıbbi ve cerrahi müdahaleler sadece veteriner hekimler tarafından yapılır.”

Bilim adına (aslında ticaret adına) şirketlerin, akademik kuruluşların, hayvanları deneylerde veteriner hekim kontrolü olmadan istedikleri gibi kullanarak kesip biçmelerine, işkence etmelerine, sonuçta ölümlerine izin veren ve bu çalışmaları denetimsiz bırakan çağ dışı, uygarlık dışı bir hayvan koruma anlayışı bu.

Madde 13’te de, “Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler ve gıda amaçlı olmayan, insan ve çevre sağlığına yönelen önlenemez tehditler bulunan acil durumlar dışında yavrulama, gebelik ve sütanneliği dönemlerinde hayvanlar öldürülemez” deniyor.

Bu maddeden de, yavrulama, gebelik ve sütanneliği dönemleri dışında kılıfına uydurulacak bir bahaneyle hayvanların canını almanın meşrulaştırıldığını anlıyoruz.

Madde 5’te önerilen değişiklikte şöyle deniyor: “5199 sayılı Kanun’un 14. maddesindeki değişikliklere göre, hayvanları, ölümüne sebebiyet verecek şekilde dövmek veya işkence yaparak öldürmek,” iki yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.

Ancak, hayvanlara işkence yapmak, psikolojik acı çektirmek; hayvanları, yaralanmasına sebep olacak şekilde dövmek, aç ve susuz bırakmak, sokağa terk etmek, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmanın karşılığı 750 TL’lik para cezası.

Bu maddede sadistliğin bedeli biçilmiş: 750 TL.

Her şeyin başı türcülüktür aslında.

Zihnimize yerleştirilmiş olan bu insanlık dışı kabulü reddetmemiz, hatta lanetlememiz gerekiyor.

Her şeyden önce can ayrımı yapmamak için böyle bir algıya ulaşmalıyız artık.

Uygarlık iddiasında olan bir yönetim (yürütme erki) can ayrımı yapmaz çünkü!

Yapmamalıdır.


Öldürdüğümüz Hayvan Dostlarımız Biz İnsanları Affedin adlı o muhteşem kitabı yazan Prof. Dr. İsmet Sungurbey yaşıyor olsaydı şimdi, kitabının adını değiştirirdi herhalde: “Öldürdüğümüz Hayvan Dostlarımız Biz İnsanları Affetmeyin! Bu Yasa Değişikliğiyle Sizleri Öldürmeye Devam Edeceğiz Çünkü.”

Taraf (Telesiyej)

Son Güncelleme Tarihi: 06 Haziran 2012 15:33

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0