Evrensel olan nedir? - Güldalý COÞKUN

07 Mart 2018 12:35 / 1152 kez okundu!

 

 

Farklý medeniyetleri, tek bir medeniyetin ortaya koyduðu ölçülerle doðru okuyup, anlayabilir miyiz?

Evrensel nedir, kime neye göre evrensel? Güç, para ve teknoloji mi belirleyici oluyor evrensellik tanýmýnda?

Bir örnek verecek olursak; Japon toplumunu tanýmak ve anlamak için, örneðin Fransýz sosyologlarýn tezleri, teorileri, çalýþmalarý, bizim için yeterli mi?

Kültürel Irkçýlýk ile evrensellik arasýnda bir iliþki var mý?

Bunlarý sahiden merak ediyorum. M. Belge, A. Ýnsel gibi hocalarýmýzýn bu konularda ne düþündüðünü bilmek isterdim.

En basit tanýmýyla, tüm insanlýðýn yararýna olan þeyler, ortak deðer diyelim.

Tüm din ve ahlak öðretileri, iyiyi, güzeli ve erdemi salýk verir.

Dürüst olmak, hak yememek, hýrsýzlýk yapmamak, yalan söylememek, tüm insanlýk için ortak deðerler deðil mi…

Yani; en ilkel kabilelerden tutun da en geliþmiþ toplumlara kadar bu deðerlere itiraz edecek kimse yoktur.

Nihai amaç, birey olarak da toplum olarak da daha mutlu olmak aslýnda. Nedir, mutlu eden dersek; iyi ve güzel þeyler deriz. Deriz de sorun da burada baþlar.

Ýyi ve güzel ne? Kime göre iyi?

Gelin bunu ülkelere, kýtalara veya medeniyetlere göre sorgulayalým dediðimiz zaman, tüm çatýþan ve savaþanlarýn her birinin, kendisi için “iyiyi” istemesi olarak karþýmýza çýkar.

Belki de dünyadaki insanlarý, ýrklara, sýnýflara ve kültürlere bölmemiþ olsaydýk, asýl o zaman gerçekten temel veya evrensel olaný yakalayabilirdik.

Bunun dýþýnda, tarihsel süreç içinde öne çýkmýþ herhangi bir medeniyetin ortaya koyduklarý deðerlerin evrensel olduðunu söylemek ne kadar doðru.

Kendi medeniyetlerinin sýnýrlarý içinde, halklarýna uygun gördükleri iyi ve güzeli, baþka insanlara hak gördüklerine emin miyiz?

Her gittikleri yere sahiden demokrasi mi götürüyorlar yoksa bunu bir araç olarak, kendi mutluluklarý için mi kullanýyorlar?

Kuþkusuz öyle. Öyle olmasaydý, ülkeleri darbelerle yönetmeye kalkmaz, darbecilerle iþbirliði yapmaz, Arap diktalarýyla uyuþamazlardý.

Gerçekten, kendileri için olan “iyiyi” bizler için istemeleri demek, kendilerinin pastadaki paylarýnýn küçülmesi demek.

Dünyadaki kaynaklarýn çoðunu kendine isteyen bir medeniyet, gerçekten medeni midir? Yoksa aslýnda, bütün göstermelik “medeni” kurallarýn yanýnda yaþadýðýmýz bir orman kanunu düzeni midir?

Durum bu ve tersine çevirmenin güçlüðü karþýsýnda biz ne yapmalýyýz?

Aydýnlar ve bilim adamlarý asýl bu konularda kafa yorar çeþitli perspektifler sunarsa dünya barýþýna katkýlarý olur. Bunu yapacak olan aydýn, öncelikle kendi bulunduðu toplumun kültürü ve deðerlerini bilmeden, evrensel dediði Batý deðerleri arasýnda bir köprüyü kurabilir mi?

Kuramadýðý ortada. Çünkü, o medeniyetin ona taktýrdýðý oryantalizm gözlüðünden kurtulamýyor. Böyle olunca da toptan bir bakýþla, tanýmadýðý halkýnýn deðerini hedef alýyor ve yok sayýyor.

Oysa, orman kanunlarýnýn hüküm sürdüðü bu dünyaya katlanma þeklidir o burun kývrýlan deðerler. Senin küçümsediðin Ýslâm coðrafyasý için dini, protest bir duruþtur ormanýn vahþilerine karþý.

Bunu kavradýðýnda, yani dinin salt din deðil ayný zamanda bir kültür, bir baþka medeniyetin tasavvuru olduðunu gördüðünde, þüphesiz daha orijinal bilgi üreteceksin.

Ne yapýyor aydýnýmýz; bizi Batý’nýn sosyologlarýyla okuyor. Elbette, onlarý yok saymamalý ve kesinlikle yararlanýlmalý hem de ta ilk çað filozoflarýndan baþlayarak.

Ancak Marx’ýn; “Din halkýn afyonudur” sözünü kendin için kutsal hadis gibi kabul edip, baþkalarýnýn kutsalýna saygý duymuyorsan, eleþtirdiðin aslýnda kendinsin ve farkýnda bile deðilsin. Kime ne faydan olacak ki!

 

Güldalý COÞKUN/milatgazetesi.com

04.03.2018

 

 

 

Son Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2018 14:17

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.