Gandici Kemalizm! - Ersin Tokgöz

24 Mayıs 2010 01:11  

 

Gandici Kemalizm! - Ersin Tokgöz

Umut iyidir.
Zaman gelir bir umuttan hareketle ‘tehlikenin farkına varın’ der birileri, varırsınız. Hali hazırda hepsi Cumhuriyet olan meydanları doldurur, ismiyle özdeş mitingler yapar, oradaki coşkuya bakıp ‘bu iş bitti’ dersiniz.
İş bitmez belki. Hayal kırıklığına uğrarsınız. Ama umut iyidir. Hevese güç verir. Takati canlı tutar. Ve siz beklersiniz.
Bekleyişiniz uzun sürebilir. Ama gün olur bir kaset çıkıverir. Şok olursunuz. Umudunuzun simgesi bir anda harcanmıştır sanki. Ama umut sönmez. Öldürmeyen yara güçlendirir felsefesini anımsar ve ölmemek üzere açlık grevlerine falan başlarsınız. Komple tepki olursunuz. Tepkide muhteşem birleşme “İşte özlenen tablo bu” çığlıklarıyla yeşermeye başlar içinizde. Bir de ahlaksızlığa karşı açılan savaş vardır. Zaferden önceki onurlu duruş.
Derken bir şey daha olur. Etrafında kenetlendiğinizin etrafı, en yakınındakilerin bir gece operasyonuyla boşalıverir. Pazarlıktı, satıştı, vefasızlıktı, arkadan hançerlemeydi, fırsatçılıktı, zor günde yalnız bırakmaktı gibi ahlaki olmayan unsurlarla dolu bu boşalma bir anlık bocalamaya neden olabilir. “Kenetlenme ahlaksız komplolara karşıydı, buradan ahlakın şahlanışını çıkaracaktık, o zaman bu ne?” diyebilirsiniz. Ama yeni umut imdadınıza yetişir.
Savunma bellidir: Fikri hür, vicdanı hür yeni bir liderin doğum sancılarıdır bunlar. Yeni lider adayı o kadar hürdür ki, her şeyin onun icazetine bağlı olduğu bir lider karşısında icazet beklemeden cesaretle durmuş ve onu alt etmiştir. Gerçi bir seks kasetinin arkasında pusulanan bir başkaldırıdır bu ama Gandi etiketi bu küçük detayı silmeye yeter fazlasıyla. O kadar ki; düne kadar himmetsiz adım atamayan diğer ‘yancılar’ bugünün cesur yürekleri oluvermiş, onlar da başkaldırıvermişler. Çakması da olsa, içlerinde bir Gandi figürünü büyütmüşler bunca yıl boyunlarını büküp ellerini kenetledikleri o altı ok altında. Bu günü beklemişler. Esasında yalnızca efendilerini değiştirmişlerdir ama Gandi perdesi onların bu açmazını da örtüvermiştir hemen.
Ha... Bu arada... Tüm bu zaman içinde hep feci Kemalistsinizdir. Atatürk deyince akan sular durur. Tüm politikasızlığı Atatürk’ün kurduğu partiye mensup olmakla kapatacak kadar güçlüdür bu vurgu. Zaten misak-ı milli sınırlarının bir adım dışıyla ilgili değilsinizdir. Ufkunuz budur. Bir adım sonrasını dert etmezsiniz. Ulusal olan her şey kutsaldır sizin için. Kurtuluş deyince, bağımsızlık yürüyüşünden bahsedince tek geçtiğiniz figür Atatürk’tür. Ama yine de yeni kurtuluş figürünüzü ismi aynı olsa da Atatürk’le değil, Gandi’yle özdeşleştirirsiniz. Atatürkçülüğünüz kadar içi dolu bir yakıştırmadır bu. Şaşırtmaz.
Tüm ulusal taassuba rağmen özdeşleştirilen lider figürünün Hindistan’dan ithal edilmesi tesadüf değildir. Çünkü Baykal’ı harcayan davranış kodları da Etiyopya’dan gelmiştir: Büyük efendinin önünde yerlere kadar eğilirken, akıllı CHP’liler umut edip sessizce osururmuş. O gaz birikmesinin görünür olması için bir kıvılcım beklenmiş bunca zaman. Komplo da olsa, bir kıvılcım. Ne kadar onurluca. Ne saygı uyandıran bir milat.
Şimdi son umut şu: Yüzde 47’lik efendinin önünde 7 yıldır yerlere kadar eğilen öteki köyün akıllılarındaki gaz birikmesi. Olur mu? Dedim ya, umut işte.

***
BÜYÜK (K)AYIP
Kılıçdaroğlu, zafer nidaları atarken yakın dostuna küçücük bir anmayı bile es geçmiş olabilir. Erhan Göksel’in ABD’de bir otel odasında hayatını kaybetmesi gözden uzak tutulamayacak kadar büyük bir trajedi oysa. Toprağın bol olsun sevgili dostum.


Ersin Tokgöz/Radikal

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0