MUHALİF SEÇMENİN DERDİ NE

18 Ocak 2023 23:09 / 361 kez okundu!

 

 

Türkiye'de 'AK Parti ve Erdoğan kazanmasın' diye oy veren bir kesim var. Daha açık yazayım, bunlar falanca ya da filanca kazansın diye oy kullanmıyor. Sadece ve sadece Erdoğan cephesi kazanmasın diye oy kullanıyor. Dolayısıyla bu kesimi ne yapılan hizmetler ne de Türkiye'nin dünya ölçeğindeki yükseliş trendi ilgilendirmiyor.

 

****

 

MUHALİF SEÇMENİN DERDİ NE

 

Türkiye'de 'AK Parti ve Erdoğan kazanmasın' diye oy veren bir kesim var. Daha açık yazayım, bunlar falanca ya da filanca kazansın diye oy kullanmıyor. Sadece ve sadece Erdoğan cephesi kazanmasın diye oy kullanıyor. Dolayısıyla bu kesimi ne yapılan hizmetler ne de Türkiye'nin dünya ölçeğindeki yükseliş trendi ilgilendirmiyor.

Onlar, bu tür gelişmeleri ya yok sayıyor, ya da kötülüyor, söylendiği gibi olmadığını propaganda ediyorlar. Ne şehir hastaneleri, ne yollar ve köprülerle geliştirilen ulaşım ağı, ne TOGG, ne Yusufeli Barajı, ne Marmaray, ne büyük İstanbul Hava Limanı, ne gelişen ülke ekonomisi vs vs... İlgi alanlarına girmiyor. Onlara göre bunlar, yok hükmünde, hatta kötü. Gerçekler ve rakamlar tersini gösterse de şartlı refleksleri, yapanları kötüleyecek yönde tepki veriyor. Bu öyle komik noktalara varıyor ki İstanbul Hava Limanı'nın sırf Atatürk adını kaldırmak için Atatürk hava limanını kapatmak amacıyla yapıldığı gibi saçmalıklar dillendiriliyor. Sözünü ettiğimiz hava limanı, şu anda Avrupa'nın en büyük ve en işlek hava limanıdır.

Dolayısıyla yapılan herhangi bir şeyden bahsedildiğinde hemen onu kötüleyecek ya da yok sayacak bir refleks gösteriliyor. Bu kör parmağım gözüne inadın sebebi nedir peki?

'Erdoğan'ı indirme' saplantısına kapılmış bütün kesimler bir aradadır. Erdoğan'ı indirme, en çok emperyalist çevrelerin karşı konulamaz tutkusu. Türkiye'nin yükselmekte oluşunu hazmedemeyen bu çevreler bunu haklı olarak Erdoğan'dan biliyor ve Erdoğan düşürüldüğünde önünün alınacağını hesap ediyorlar.

'Yerli' olanlara gelince; (dış çevreler tarafından yönlendirildikleri için bu kelimeyi kullanmak tercihim değil ama ülkemizde yaşıyor olduklarından başka bir tanım bulamadım) çeşitli grupsal gerekçelerle ülkemizin gelişmesinin önüne dikilmeye çalışan bu kesimin başarı şansı yok. Ama gelişmeye direnç gösterme inadını sürdürüyorlar. Çünkü her toplumsal gelişme ve yenilenme, kaçınılmaz olarak eskiye bağlılığı sürdürmekten yana olan kesimler tarafından tepki görür.

Bu kadersiz kesimin başını Atatürk ve Cumhuriyet gibi değerlere yaslanarak uzun yıllardır seçim kazanamayan ve bunun sebebini bir türlü kavrayamayan CHP'ye bağlı kesimler çekiyor. İktidar susuzluğunu giderebilsinler diye her şeye razılar.

Buna, Erdoğan ve ekibini, Türkiye karşıtı eylemleri ve amaçları için en büyük engel olarak gören PKK ve FETÖ'yü de eklemek gerekir. Bu örgütlerin Amerikan derin devleti kontrolünde olduğu ve desteklendiği saklanamaz bir gerçeklik olarak çoktan ortaya çıktı. Deneyimli Amerikan ajanlarınca kotarılan kara propaganda malzemeleri bu örgütler tarafından sosyal medya aracılığıyla yayılıyor. Bu gruba, AK Parti ve MHP içinde istediğini alamayıp da 'suni' muhalif olan ve mezhepsel endişeleri körüklenerek kışkırtılan kesimleri de eklemek gerekir. Altılı masa, bütün bunların oylarını toparlayıp Erdoğan iktidarını düşürmek üzere kurgulanmıştır.

Gelişme ve iyileşmenin karşısında durmak zordur. Hele ki altılı masa gibi derme çatma enstrümanların hiç harcı değildir. Zaten halk çoğunluğu da gelişme ve değişmeden yana tutum almaktadır. Önümüzdeki seçimler, eskiye dönmeyi değil, seçilen yolda ilerlemeyi tescilleyen bir sonuç çıkaracaktır.

 

Firuz TÜRKER

14.01.2023

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.