Reis'im bu şehre sahip çık!

10 Mart 2019 12:01 / 1383 kez okundu!

 

 

Birçok devlet kurumu verim katsayısı düşük ama özellikle Milli Eğitim müdürlüğünün pasifliği beni kahrediyor. Eski müdür Hasan Aslan bey heyecanla göreve başladı, üç ay arada geçmeden adamı etkisiz eleman haline getirdiler. O gün bu gündür eğitim öğretim işleri kağıt üzerinde yürüyordu, değişiklik bir anlamda vacip olmuştu, bu son atama Başkanlık sisteminin Milli Eğitim Müdürlüğü düzeyinde şehrimize yapılan ilk atamadır.

 

****

 

Reis’im bu şehre sahip çık!

 

Benim şehrimin insan kalitesi elden gidiyor, siz her geliş gidişinizde 36 katrilyonlar paradan bahsediyorsunuz.

Bunu yapacağına kurumların başına halka hizmet etmeyi dert edinen insan gönderin, üstelik para pul da lazım değil, zaten o kadroları şu anda birileri dolduruyor.

Gelen paraları zenginler aralarında hışır/pışır yapıyor, bu da toplum % 3’üne % 5’ine ancak ulaşıyor. Ama kurumlar işlerse her vatandaş ondan faydalanır, huzur ve mutluluk duyuyor.

Birçok devlet kurumu verim katsayısı düşük ama özellikle Milli Eğitim müdürlüğünün pasifliği beni kahrediyor. Eski müdür Hasan Aslan bey heyecanla göreve başladı, üç ay arada geçmeden adamı etkisiz eleman haline getirdiler. O gün bu gündür eğitim öğretim işleri kağıt üzerinde yürüyordu, değişiklik bir anlamda vacip olmuştu, bu son atama Başkanlık sisteminin Milli Eğitim Müdürlüğü düzeyinde şehrimize yapılan ilk atamadır.

Şimdi de Milli Eğitim Müdürlüğüne Tarım Bakanlığından biri atanıyor dolayısıyla endişemiz bir kat daha arttı desem inanın, eğer bu bürokrat eski bakan Mehdi Eker’in tasarrufu ile o makama yükselmişse ve onun tavsiyesi ile şehrimize atanmışsa, vay halimize. Çünkü Diyarbakır Mehdi beyin 12 yıllık bakanlığı süresince kağıt üzerinde paylaşılan ÇKS parası dışında tarım alanında pek bir hayır görmedi.

Sizden istirhamın Diyarbakır’a bir bürokrat gönderirseniz önce onun şehrimizle ilgili sorgulayın,

- Plan programı nedir?

- Kendi alanındaki kısa, orta ve uzun vadede bir eylem planı var mı?

Şehrimizin dinamiklerini, sosyal ve siyasi yapısını ne derece tanıyor?

Eğer bu şehrin SWOT analizini yapabiliyorsa, Güçlü/Zayıf, Tehdit/Fırsat’larını biliyor ve bu durumdan bir artı değer çıkarma gibi bir yetenek ve kabiliyeti varsa gönder, yoksa eleştiri ve günahların ucu dönüp dolaşıp size odaklanıyor, bilesiniz.

Diyarbakır, 1995 yılında Sayısal puanında Türkiye geneli ÖYS sınav sıralamasında 35.,1996 yılında 11., 1997 yılında 3. sıraya çıkmış bir şehirdir, genetik yapısı zekası itibariyle başarıya müsait bir nüfusa sahip, ama şehre hakim olan kirli politika ve bu politikanın bir parçası olan kimi dengesiz öğretmenler ile bunu görmezlikten gelen üst yönetim sayesinde eğitim öğretimimiz yerlerde sürünüyor.

- Okullarımız var,

- Öğretmenlerimiz var,

- Öğrencilerimiz var,

Ama başarımız yok. Fakat kağıt üzerinde devlet maşallah dört dörtlük yürüyor. Külliyenin buna el atması lazım. gerekirse Milli Eğitimde değişik kademede olup, bu başarısızlıkta payı olan herkesi dağıtması lazımdır diye düşünüyorum.

Sene 2015, İl MEM Ar-Ge birimine iki kişi alınacaktı, ben o zaman vekalete bakan İl Müdürü ile görüştüm, dedim ki “Benim on maddelik bir eylem planın var, başkasını alacağına beni Ar-Ge’ye al eğitim öğretime bir inovasyon katalım” önce evet, iyi olur falan dedi, sonra yazımı müdürlüğe ulaştırdım bir şey çıkmadı, ben de genç ve dinamik bir öğretmen olmama rağmen sürem dolar dolmaz emekli oldum. Emekliliğimi şu üç nedene bağlamıştım,

- Milli eğitim sahaya bir motivasyon vermiyor,

- Okulda ekip ruhu yok,

- Öğretmenler odası bir öğretmenin oturabileceği yer olmaktan çıkmıştır.

Maalesef, hala da öyle Reis’im.

Dertli bir anekdot paylaşayım. Bir müdür arkadaşımın okuluna bağlı bir pansiyon var, malum pansiyonların bir miktar ödeneği oluyor, o ödeneğe üç kişi göz dikmiş,

- İlçe Müdürü birini işaret ediyor,

- Sendika başkanı başka birini işaret ediyor,

- Milli eğitim müdürü de başka başka birine ver diyor,

Gel de bu işin içinden çık, işte yöneticilerimizin bir kısmı böyle adi işlerle uğraşıyorlar. Tabi işini yapmayan ayak işleri ile uğraşır.

Bağların bir okulunda 2-3 bin liralık bir okul işini 50 bin olarak göstermişler aman Allah’ım(!) inanın Allah’tan ben bunları yazarken nerdeyse beynime kan fışkıracak gibi oldu.

Gelin bu Diyarbakır’ı kendine dert edinin, gelen vuruyor, giden vuruyor, bari siz bunlardan olmayın.

Tekrar ediyorum, başta Milli Eğitim Müdürü olmak üzere atadığınız bürokrattan muhakkak bir eylem planı isteyin, artık yeter Reis’im. Bakın Milli Eğitim Bakanı umut veriyor, işin ehlidir, yuvarlak konuşmuyor, ama Tarım Bakanlığından gelen bir bürokrat eğitim öğretimi nasıl ihya edecek, kuşku duymamak elde değildir.

Müdür Bey için de şunları söylemek istiyorum;

Allah kolaylık versin. Yüce Mevlam onu “beyaz yakalı” hırsızlardan korusun, başarılı bir müdür olarak ismi tarihe geçsin, İnsanlar “TAŞIER öncesi ve sonrası” desin. Yapar mı elbette ki yapabilir, kim ondan ne isterse istesin “eğitim öğretimin yararına karar versin” gereksiz taleplerde bulunanlar için “haydi oradan” diyebilsin, gerisi kendiliğinden gelir diye düşünüyorum. Tabi önce bir az sağını solunu boşaltması lazımdır bence.

Başkanlık sisteminin ilk İl MEM müdürü olarak Reis’sen bir az cesaretini örnek alsa başarısının devamı kendiliğinden gelir.

Ah şehrim, ah şehrim!.. demekten kendimi alıkoyamıyor.

Allah sonumuzu hayreylesin.

 

Eyüphan KAYA

08.03.209, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.