Allah'ın evinde Allah'ın ayetine sansür koyma!

17 Ocak 2018 13:43 / 1228 kez okundu!

 

 

Bir ara bir önceki il müftümüzle ilgili eleştirel bir yazı yazmıştım; Cami girişlerinde Ayet Arapça orijinaliyle yazılıyor, Türkçe ve İngilizce meali veriliyor ama Kürtçe yazılmıyor, üstelik yasal bir engel de olmadığı halde.

Nedenine gelince yazılırsa siyaseten eleştiriye malzeme olan bir neden ortadan kalkacak. Halbuki Kürtçe üzerinde yasağın kalkması için Hükümet zamanında dünya kadar çaba sarf etti. Ama sahada yetkili etkili insanlar bu gayrete destek olmadılar.

Cumhurbaşkanımız Muhterem Recep Tayyip Erdoğan Başbakanken Mardin’e gidiyor ve orada programında kanaat insanlarıyla görüşme de var, vatandaş kabiliyeti ölçüsünde memleketin derdini dillendiriyor, o arada sıra ilim erbabı, gayretli bir sivil toplumcu, medeni cesarete sahip Burhan Hedbi hocaya geliyor, Burhan hocam “Değerli Başbakanın bu şehirde daha Kürtçe hutbe okunmuyor, halka cevap veremiyoruz” aynı anda hocanın konuşmasını kesen Başbakanımız “hele Müftü beyi çağırın“ diyor. Müftü gelince de “müftü bey Kürtçe hutbe okumanın önünde yasal bir engel var mı?” Müftü “hayır efendin” deyince “o zaman niye okutmuyorsunuz arkadaş!” Diyerek müftüyü uyarıyor ve diyor ki “gelecek hafta merkezi bir camide Kürtçe hutbe okunacak” müftü “hay hay efendim” diyor. Ancak söz konusu caminin imamı Kürtçe bilmediği için Burhan Hedbi hocamız o Cuma Kürtçe hutbe irad ediyor. İşte biz Cumhurbaşkanımıza bundan dolayı hayranlık duyuyoruz anlatabildim mi?

Gelelim bizim meseleye,

Malum ezandan sonra ezan duası, ondan sonrada imam Arapça bir uyarı yapıyor, ama cemaatin kaçtan kaçı imamın ne dediğini anlıyor orası meçhul.

Bir gün bir öğretmen arkadaşımla yan yana namaza durduk, hoca “safinizi düzeltin Allah sizden razı olsun” demenin yanı sıra istevuu vettesilu rehimekümüllah dedi, ben de “ya bu imam kardeşimiz Türklerle Türkçe konuşuyor, Kürtlerle Arapça konuşuyor” dedim. Arkadaşım nasıl diye sorunca, dedim ki Türkçe söylediğinin bir de Arapçasını söylüyor adam hayret etti, hala hala anlamı bu mu? ben de farklı bir dua olduğunu sanmıştım.

Halbuki “safınızı düzeltin Allah sizden razı olsun dedikten sonra “sefa xwe rast békın Xüda jéve razi be” derse çok daha iyi olmaz mı?

Maalesef bu kadar basit bir hadisede bile Külliyeye yardımcı olamıyoruz. Ayrıca bunun manevi mesuliyeti de ağırdır.

Kimisi diyor ki “bey efendi söylemesi hoş güzel de yarın bir yönetim değişikliği olursa bu imamın ifadesini almazlar mı?” İşte ben bu soruyu duyunca kahroluyorum. Ya kardeşim sen doğru olanı yap, ötesine karışma! Gerisi Allah’a bırak.

Kendimden örnek vereyim memuriyetinin ilk yıllarında yasal olarak Kürtçe konuşma yasağı vardı, ben de şehrin kenar mahallesine imam hatiptim, cemaatin tamamı Kürt belki bazı gençler Türkçe biliyordu o kadar. Dolayısıyla Kürtçe vaaz ediyordum, bazıları diyordu ki “hocam Kürtçe konuşmak yasaktır, bu Kürtçe vaazdan dolayı sana bir sıkıntı gelmesin?” ben de diyordum ki “akıl dışı bir yasaktır, bu gün var yarın kalkacak” ne diye kendimi o yasadan dolayı korku altına alayım gerçekten birkaç yıl aradan geçti Rahmetli Özal’ın uzgörüsü ışığında o yasa kalktı.

Siz Allah rızası için doğru olanı yapın, gerisini düşünmeyim o kadar. Ondan dolayı Allah’ın evinde Allah’ın ayetine sansür koyma! Başlığını bu yazıma verdim.

Uyarı benden cüzi irade sizindir.

 

Eyüphan KAYA

15.01.2018, Diyarbekir

 

Son Güncelleme Tarihi: 17 Ocak 2018 13:47

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.