'74 RUHU'NA SELAM OLSUN!..

20 Haziran 2018 13:57 / 802 kez okundu!

 

 

Her ne kadar zaman zaman cumhurbaşkanımız “elhamdülillah 4000 terörist öldürdük” demesi, bir insan hakları aktivisti olarak içime sinmese de bu harekatın zorunlu olduğuna ben de inananlardanım.

 

****

 

74 RUHUNA SELAM OLSUN!..

 

Bu ülkede kurtuluş savaşı sonrası birçok oyun döndü, ama birlik beraberliğini bozmadı bozamadı. Cephede kazandıklarımızı masalarda kaybettik, yine umudumuzu yitirmedik. 1924 ana yasası bu milletin kalbine bir hançer gibi indirildi, yine de halk sabretti.

Çünkü bu ülke bizim, düşman misafirdir bu gün var, yarın yok.

Buna şahit mi istiyorsunuz buyurun size “74 Ruhu”, bilen biliyor Güneydoğu’da Kürt gençleri askerlik şubelerinin önünde sıraya girmiş Ynana karşı, yakın tehlikeyi bertaraf etmek için Kıbrıs harbine gitmek istiyorlardı. Üstelik bu gibi reklam da kimsenin aklına gelmiyordu, ailesi ile helalleşip gidiyorlardı, yalan hile sıfıra yakındı, kimsenin aklına gelmiyordu.

O zaman Ecevit Başbakan, Erbakan Başbakan yardımcısıydı, bölgemizde Kıbrıs savaşının ruhu Kürtçe şarkı türkülerle diri tutuluyor, düşmana karşı savaşmak insanın içinden geliyordu. Ben o zaman 12 yaşındaydım ama zamanın seçkin cihazı, şimdinin antika eşyası teyplerin kasetlerinde çaldırılan parçalar beni dahi heyecana getiriyordu.

O "74 Ruhu"na selam olsun diyorum.

Kıbrıs adası, askeri deyimle kritik bir ada, ülkemiz yakın bir tehlikeye ev sahipliği olabilme özelliğini taşıyan, Peygamberimizin halasının fetih ruhu ile oralara kadar gelip adanın İslam ile müşerref olmasına vesile olması açısından da manevi değeri yüksek bir yer, bir emanettir. Kıbrıs Rum tarafında Rusya’nın askeri üstlerinin varlığı Türk tarafının korunması ve sahiplenmesinin bizim açımızda ne kadar önemli olduğunun işaret olarak yeter de artar.

74 Ruhunda birlik beraberliğin hala bu ülkede korunduğunu gören düşman ortalığı karıştırıp, ülkemizde darbe yaptırdı ve Kürtçe konuşmayı yasaklayarak bu ülkede kin ve garazın oluşmasına vesile oldu, ülkeyi bölmek için bir gerekçe ortaya koydu. Kimi ceza evlerini de emellerine üs olarak kullandı, öz vatanlarında çoğunluğu Kürt olan yüz binlerce vatandaşlarımızı işkence etti, onursuzlaştırdı, hatta binlercesini öldürdü. Yine de birlik beraberliğimiz bozmadı, çünkü tarihin bir kader kalemi olarak çizdiği Kürt Türk beraberliğini bozmaya mahlukun gücü yetmiyor, yetmedi. Ama ülkemizi çeyrek asık geriye götürdüğü gibi on binlerce insanımızın ölmesine neden oldu, birçok zulümlerin oluşmasına sebep oldu.

Bildiğim kadarıyla Ortadoğu enerjisini İsrail, Kıbrıs Rum kesimi ve Yunanistan üzerinde pazarlama peşinde olan bir şebeke de vardır, bunu da unutmayalım. Bu plandan çok, enerji hattının KKTC ve Türkiye üzerinde dünyaya pazarlanması daha müstahak değil mi? Bu ülkeler komşularımız dindaşlarımız o zaman onların enerjilerine ev sahipliğini yapmak da daha çok bize düşer.

Afrin’e yönelik yapılan “Zeytin Dalı Harekatı” dahi böyle bir gerekçe ile yapılmadı mı? Bakıldı ki kontrolsüz bir güç orada silahlanıyor, yetmiyormuş gibi ülkemizin paralelinde Akdeniz’e doğru yayıldıkça yayılıyor, bir yandan Ortadoğu ile irtibatımızı kesme ihtimali yüksek olduğu gibi, ayrıca bize dahi ne zaman namlusunu çevireceği belli değil, dolayısıyla bu “Zeytin Dalı Harekatı” başladı.

Her ne kadar zaman zaman cumhurbaşkanımız “elhamdülillah 4000 terörist öldürdük” demesi, bir insan hakları aktivisti olarak içime sinmese de bu harekatın zorunlu olduğuna ben de inananlardanım.

Aynen bunun gibi, hatta daha fazla kritik bir öneme sahip Kıbrıs adası yabancılara bırakılamaz. KKTC ülkemizin ileri bir karakolu durumundadır. Birlik beraberliğimize katkı verecek ikinci bir Çanakkale’dir.

Oradaki insanımız da eski devletin karanlık zihniyeti yüzünden sahipsiz ilgisiz kaldı, çoğunlukla sekülerleştiler maalesef!

Hem onların insanlığın özüne dönmesi için eğitim, kültür ve diyanet açısından gayret sarf edeceğiz, hem de onları korumaya gayret edeceğiz, bazı kimselerin dillendirdiği gibi onlar üzerinde bir minnetimiz de yoktur.

Dolayısıyla;

Bu kritik adaya,

Oluşabilecek yakın tehlikeye,

Birilerinin Rum kesimi üzerinde düşündüğü art niyetli enerji hattına hayır demek için,

Peygamberimizin halası; asıl adı Ümmü Haram olup “Hala Sultan” olarak bilinen sahabenin emanetine sahip çıkacağız, bu hem dünyamız için hem ahretimiz için hayırlı olacağı kanaatindeyim.

Ülke insanımız adalet şemsiyesi altında daha huzurlu ve müreffeh günleri görmesi dileklerini esirgemeyin.

Düşmanın bize yan bakmaya tâkatı olmaz, ben buna inananlardanım. Sakın kimse ne işimiz var Kıbrıs’ta deyip ucuz yorum ve değerlendirmeler yapmasın.

Benden söylemesi.

 

Eyüphan KAYA

18.06.2018, Diyarbekir

 

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.