Erdoğan'ın çocuk sevgisi - Amberin Zaman

14 Mart 2014 13:29  

 

Erdoğan'ın çocuk sevgisi - Amberin Zaman

Siyasete atıldığından beri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dilinin desturu olmadığını biliyorduk. Ancak “Ananı al da git” gibi çıkışlarını yadırgasak da iyi kalpli biri olduğuna inanıyorduk. Bunun en net kanıtı da çocuklara duyduğu şefkat ve sevgiydi. Ne zaman bir çocuk görse o sert adam eriyiveriyordu. Yüzünde kocaman bir tebessüm beliriyordu. Evet, Başbakanımız çocukları seviyordu. Ben de en çok bu yüzden Başbakan’ı seviyordum. “Böyle bir adamdan kötülük gelemez” diyordum.


Şimdi anladık ki evet, Başbakan çocukları seviyor ama kendi çocuklarını seviyorBilal’i,Burak’ı, Sümeyye’yi, Esra’yı seviyor. Onları korumak için sanki memleketin kanunlarını sil baştan yazıyor, binlerce polisi, yargıcı sürgün ediyor. Ve bu sevgisi sanki manevi, hukuki hiçbir sınır tanımıyor maşallah. Ama başkasının çocuklarına, Ali İsmail Korkmaz’a, Berkin Elvan’a gelince Başbakan’ın çocuk sevgisi nedense kuruyuveriyor.


Çarşamba yüzbinlerce vatandaş Berkin’i uğurlamak, ailesinin acısını paylaşmak için sokaklara döküldü. Ama Başbakan’dan ne bir baş sağılığı dileği işittik ne bir şey. Sanki başka bir ülkede yaşıyor. Veya biz... Nasıl olabiliyor? Üstelik inançlı birinden bahsediyoruz. Fakat neden şaşıyoruz ki. Roboski’de çoğu genç 34 kişi Türk savaş uçaklarından atılan bombalarla paramparça olup can verdiklerinde de Başbakan susmuştu. Vahim bir istihbarat hatası sonucu hayatlarını kaybeden bu insanların aileleri adalet bekleyedursunlar. Başbakan’ın onayıyla, iktidar olayın üstünü çoktan örttü bile. Bir kuru özür dahi fazla görüldü Roboski mağdurlarına. Oysa askerlerin sadece darbeler için değil, artık her türlü hukuksuzluğun hesabını vermek zorunda oldukları bir Türkiye’de yaşamıyor muyduk?


Bu duruma isyan eden Roboskili aileler Başbakan’a dertlerini anlatabilmek için geçen temmuz, Şırnak’ta, yeni havalimanının açılışında onu yakaladılar. Gidenlerin arasında bu köşede adına sıkça rastladığınız, katliamda kardeşini kaybeden Veli Encü de vardı. Başbakan’ın çocuklara zaafı olduğuna o da inanıyormuş. Gelin o görüşmeyi Veli’nin ağzından dinleyelim:


“26 Temmuz 2013 Roboskili aileler olarak Başbakan’la görüşmek için Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’na doğru yola koyulduk. Heyecanlıydık. Çünkü, katliamın hesabını bu kez Başbakan’ın yüzüne bakarak soracaktık. Görüşmeye katledilenlerin anne ve babaları olan altı kişi katıldı: BenEmine ÜrekReşit AntFelek EncüSadıl Alma ve Zeki Tosun. Ama yedinci bir candan da söz etmek gerekiyor: Katledilen çocuklardan Erkan Encü’nün annesi Felek, abisinin adını verdiği yeni bebeği Küçük Erkan’la gelmişti görüşmeye. Bizler kardeşlerimiz ve çocuklarımızın için adalet talep ederken Küçük Erkan sürekli ağlıyordu. Ama gittiği her yerde çocuklarla, bebeklerle poz veren Başbakan Küçük Erkan'ın adını dahi sormadı, hiç ilgilenmedi. Şok olduk. Oysa isterdik ki Mısırlı Esma’yı vuran askerlere meydan okuyan Başbakan 34 gencin canlarına mal olan askerlerden, Ali İsmail’i, Berkin’i vurup öldüren polislerden de hesap sorsun. Kendi ülkenizin vatandaşı olan bu mazlumlara da ağlayabilse... üzülebilse böylesine acı üretmezdi bu topraklar.”


Başbakan geçen ay meydanlarda MHP lideri Devlet Bahçeli’yi güya vurmak için “Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez,” diye aşağılamıştı. Peki, ailesi, çocukları olan Başbakan vicdan nedir, adalet nedir, biliyor mu acaba?

 


“PARALELLER” BİZİ DİNLİYORMUŞ


Binlerce kişiyi kanunsuzca dinledikleri iddia edilen Fethullah Gülen’e yakın güvenlik yetkilileri beni ve bazı meslektaşlarımı “terör örgütü bağlantılarımızdan” ötürü ispiyonluyorlarmış. İktidar yanlısı meslektaşlarım sorup duruyorlar. Bizi dinleyenler “paraleller” olunca neden susuyormuşuz. Hayır susmuyorum. Her kim yapıyorsa iğrenç buluyorum. Ancak bu arkadaşlara sormak isterim. MİT’in beni ve Taraf’taki arkadaşlarımı hukuksuzca dinledikleri belgelendiğinde siz neden sustunuz?


amberin.zaman@gmail.com

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0