Ecehan Balta, Ece Temelkuran'ı eleştirmiş...

02 Nisan 2013 15:07  

 

Ecehan Balta, Ece Temelkuran'ı eleştirmiş...

Kalp Akıldan Yoksunsa…

Ece Temelkuran, bugün Birgün’deki yeni köşesinde barış projesini açıklamış: “Annelerini kurtarmak için büyüyen Doğulu çocuklarla" onlara hiç benzemeyen ve şifası garantili neşeli Batılı kızları biraraya getirmek.” İzmir’in güzel kızlarının neşesi ile Diyarbakırlı erkeklerdeki bedel duygusu, şehirlerin “deliliği”, insanların “efeliği” filan gibi, anlaşılmaz ideal-tipleştirmeler, şehirlere büyük büyük anlamlar yüklemeler, romantize etmeler üzerinde durmayacağım. Kanaatimce, çoğu, ağır olacak ama, “çöp” zira. “Her iki şehri de iyi bilen neredeyse tek insan” olabilir yazarımız, fakat nereye ve nereden baktığını bilmek de önemli der atalarımız.

Bence yazıda daha önemli bir sorun var. O da kendisi politik bir yazı yazmadığını söylese de, dünya üzerindeki her şey gibi; politik. Öncelikle bu dâhiyane“melezcilik” (hybridism) meselesinin ilk kez yazarımızın aklına gelmediğini söylemek lazım. Örneğin, Osmanlı, sınır boylarına sadık tebaasını gönderip “yerleştirme” (iskân) denilen ailelerle hem güvenliği artırmaya hem de bölgeleri etnik olarak heterojenleştirmeye çalışmıştı. Bu melezciliğin modern tabirle bir tür öjeni (ırk ıslahı) olarak ortaya çıktığı çok sayıda tarihsel vaka ve hatta katliam da mevcuttur. Son olarak Bosna-Hersek’te yaşanan savaşta kadınlara yönelik sistematik tecavüz bir savaş suçu sayılmıştı. Sırpların Bosnalı kadınların Sırp çocuklar doğurması için uygulanan bir yöntemdi tecavüz.

Yazarımız tabii ki bu kadar ileri gitmiyor. İzmirli “kızla” Diyarbakırlı “erkeğin”“aşkından” bahsediyor, diyelim. Kendi ifadesiyle, “kalpleri birbirine ihbar ediyor”. Peki neden acaba İzmirli genç erkekle Diyarbakırlı genç kadının aşkından bahsetmiyor? Ya da neden Ispartalı veya Edirneli değil de İzmirli “kız”? Söylem analizini bir kenara bıraksak bile, “İzmirli kızlar güzel olur” türü bayağı bir yapıştırmaya dayalı en az onun kadar bayağı bir pazarlama faaliyeti değil de nedir? Hadi diyelim gerçekten Diyarbakırlı erkekler İzmirli kızların güzelliğinden, İzmirli kızlar da Diyarbakırlı erkeklerin “delikanlılığından” haberdar değillerdi, bu vesileyle ihbar edilmiş oldular. En iyi ihtimalle yazarımız görücüye gitmiş olur. Ne amaçla? Tersinden ırk ıslahımızı gerçekleştirip “barışı” sağlamak için.

Hatırlanır, kısa bir süre önce AKP’li bir belediye başkanı Kürt sorununun çözümü için erkeklerin Güneydoğu'dan ikinci eş almasını önermişti. Ece Temelkuran da tersini (Batılı kadın alınmasını) öneriyor, ama arkasındaki mantık aynı. Herşey bir tarafa, mantıksal olarak bu yazı Kürt halkının kimliğinin tanınması talebini bugüne kadar “endogamik” (iç evlilik) yaşamalarının yarattığı ırksal/etnik homojeniteye bağlıyor. Bu açıkça Kürt meselesini ve taleplerini küçümsemenin ötesinde, sadece son otuz yıldır kesintisiz süren savaşı ve onun yarattığı tahribatı bile görmezden gelmek.

Bu ayrımcı, cinsiyetçi, ırkçı ve öjenik dil kendisini “kalbin” arkasına saklamasın. Kalp metafiziktir. Fikre ortak iyi etrafında şekillenmiş ortak aklın eşlik etmediği bir durumdan en ufak bir şüphe duymayan yazar, kalemi bırakmalı, hatta kırmalı. Kendi “dehasının” büyüsüne kapılıp “bir barış projesi olarak Batılı kızlarla Doğulu erkekleri çiftleştirmeyi” öne sürebiliyorsa eğer… Bu bir 1 Nisan şakası değilse…

Ecehan Balta

Anti-Kapitalist Eylem

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0