DSİP: 'Saldırılar sola, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne yöneliktir'

06 Eylül 2010 02:16  

 

DSİP: 'Saldırılar sola, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne yöneliktir'

İSTANBUL- 'Yetmez ama EVET' kampanyası kapsamındaki forumlar İstanbul'dan sonra İzmir'de de saldırılara sahne oldu. ÖDP'liler salonu bastı ve bir ÖDP üyesi, Osman Can, Roni Margulies, Nabi Yağcı, Ferhat Kentel ve Abdurrahman Dilipak'ın üzerine boya döktü. 'Yetmez ama EVET' kampanya görevlileri, salondakilerin saldırganlara yönelik yoğun tepkisini güçlükle önledi.

Ard arda gerçekleşen iki saldırı hakkında 'Yetmez ama, Evet' kampanyasının mimarlarından Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) yaptığı açıklamada; 'Saldırlar tek merkezden planlanmış izlenimi veriyor. Saldırıyı yapanlar kendilerine 'solcu' sıfatını takmayı uygun buluyorlar' tespitinde bulunarak; "İstanbul'daki foruma 'Öğrenci Kolektifi' adındakiler, İzmir'deki foruma ise '"ÖDP önlüklü' insanlar saldırdı. Saldırı, her şeyden önce, sola, demokrasiye, ifade özgürlüğüne yöneliktir" dedi. DSİP Genel Başkan Yardımcısı Şenol Karakaş tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Her iki saldırı da her şeyden önce, şiddet içermektedir. İzmir'de gerçekleşen saldırı, yine yeşil boyalı bir saldırıdır. Yoldaşımız Roni Margulies'e geçtiğimiz yıl da ÖDP üyeleri tarafından benzer bir saldırıda bulunulmuştu.

Her iki saldırıda da saldırganlar, "Devrimcilerin adını ağzınıza alamazsınız" gibi histerik konuşmalar yapmışlar, saldırı sırasında ve saldırıdan sonra bir dizi yalan söyleyerek saldırganlıklarını meşrulaştırmaya, kamuoyu nezdinde haklı kılmaya çalışmışlardır. İstanbul'daki saldırıyı yapanlar, Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş'e "darbeci" dendiğini iddia etmekteler. Bu toplantıda ne Mahir Çayan ne de Deniz Gezmiş'in adlarından bir kez bile bahsedilmemişken, saldırganlar, sol kamuoyunda destek bulmak için bu türden yalanlar söylemektedirler. Bu yalanlar, toplantıya neden yumurtalarla geldiklerini gizlemeye yetmiyor yine de.

İstanbul'da da İzmir'de de saldırganlar ne derlerse desinler, sonuçta bir toplantıyı sabote etmeye çalışmışlar, demokratik bir ortamı şiddete bulamayı hedeflemişlerdir.

Amaçları nedir? Neden tek merkezden düğmeye basılmış gibi "Yetmez ama evet" kampanyasının toplantıları panik içinde sabote edilmeye çalışılmaktadır?

Hangi yöntemleri tercih ettiklerinin farkındalar mıdır?

Bu soruların yanıtını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, birileri tarafından bir şiddet sarmalına çekilmek istendiğimizdir. Şiddetin, şiddet doğurması talebiyle karşı karşıyayız.

Ama biz Devrimci Sosyalist İşçi Partisi üyeleri buna izin vermeyeceğiz. Geçmişte olduğu gibi bugün de kendini solda görenlerin birbirine karşı şiddet uygulaması soldan başka herkesin işine yarar. Ama sola tek bir gram yararı yoktur. Bu yüzden, kendisini solda gören kurumların genel merkezlerinin, saldırgan tutumlar içindeki üyelerine yaptırım uygulayacağını umuyoruz.

Herkesin demokratik alanda kendi kampanyasıyla ilgilenmesi en doğrusudur. Bizler, "Yetmez ama evet" kampanyası içinde tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."


Sesonline.net


 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0