Dersim'de Bayar, İnönü ve Atatürk - Oral Çalışlar

30 Kasım 2011 14:45  

 

Dersim'de Bayar, İnönü ve Atatürk - Oral Çalışlar

İnönü 1937'de başbakan olarak Meclis'teki son konuşmasında Dersim'e yönelik yeni bir operasyona gerek olmadığı mesajını verir.

Celal Bayar’ın Demirel’e aktardığı, Dersim’i ‘tenkil’ ve ‘tedip’ için İnönü’nün Başbakanlık’tan alınması ve yerine kendisinin atanması şeklinde özetleyebileceğimiz ‘tez’, çok dikkat etmediğimiz bir gerçekliğe dikkat çekiyor: Dönemin iktidarı içinde Dersim harekâtı konusunda ortaya çıkan davranış farklılığı... Bayar’ın ‘tez’ine göre; Atatürk ve Çakmak, Dersim’de büyük bir asimilasyona girişmek konusunda İnönü’ye karşı bir güvensizlik duyuyor, onun ‘isteksiz’ olduğu düşüncesini taşıyorlar. Atatürk, Celal Bayar’ı çağırıyor ve “Sen yap” diyor.
İnönü 18 Eylül 1937’de Meclis’te başbakan olarak son konuşmasını yaparken Dersim’e yönelik yeni bir operasyona gerek olmadığı mesajını verir. O konuşmayı yaptığı günün akşamı Atatürk’le İnönü trenle İstanbul’a giderler. O gece Atatürk, yanındaki diğer zevata, “İsmet Paşa’yla baş başa görüşmek istediğini” söyler. Bu konuşmanın ayrıntılarını tam olarak bilmiyoruz. Ancak o gece Atatürk’ün İsmet İnönü’den istifasını istemiş olduğu, bir veri olarak önümüzde.

‘Meseleyi hallettik’
Atatürk, dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak’a o günkü görüşmeyi şöyle aktarmış: “Gel... Gel... Meseleyi hallettik, otur da anlatayım dedi... İnönü ile yalnız kalınca ne yapacağız diye söze başladım, iki eliyle yüzünü kapadı, heyecanlanmıştı. Teskine çalıştım. Sakin ol da meseleyi sükûnetle konuşup halledelim dedim ve şöyle devam ettim: Görüyorum ki sen çok yorgun ve hatta hastasın, uzun zaman istirahate ihtiyacın var, bu itibarla mesai arkadaşlığımıza bir süre ara vermemiz muvafık olacaktır... Ayağa kalktı, yorgun ve uykusuz olduğundan bahsederek sofrada bulunamayacağını söyledi.”
Atatürk, o gece Celal Bayar’ı başbakan olarak atayacağını İnönü’ye söylediğini (Rıza Soyak’a) aktarmıştır. Sonuç olarak, önümüzdeki verilere göre operasyon böyle gerçekleştirilmiştir.
Sonrasını Şükrü Aslan şöyle değerlendirir: “Ne var ki İsmet İnönü’nün, başbakan olduğu dönemde, Eylül 1937’de artık maziye karıştı, dediği sorun, birkaç ay sonra Celal Bayar tarafından adeta yeni başlamış bir sorun gibi anlatılıyordu. Buna karşılık Dersim sorununun Bayar hükümetinin öncelikleri arasında yeniden yer alması dikkat çekiciydi. Bayar hükümeti için ‘Dersim sorunu’ o kadar önemliydi ki görev süresi içinde pek çok kez konuyla ilgili demeçler verdiği, raporlar hazırlattığı, soruna yönelik önlemleri bizzat takip ettiği vb. gözlenmektedir. Daha İktisat Bakanlığı yıllarında ‘Şark Raporu’nu hazırlaması, konuyla ilgili bilgi ve ilgi düzeyini göstermektedir.”

Bayar planını anlatıyor
Celal Bayar ise Dersim’e yönelik olarak nelerin planlandığını, 29 Haziran 1938’de, büyük katliama girişmeden önce, Başbakan olarak, Meclis’te şöyle anlatmış:
“Bu senenin dahili işleri noktayı nazarından size ehemmiyetle bahsetmeğe değer bir mevzu vardır, o da Dersim meselesidir. Dersim’de bir ıslahat programımız vardır, bu program yürümektedir. Yol, köprü ve mektep inşası suretiyle geçen sene askeri harekât yapıldı. Bu, bütün teferruatıyla herkesin malumudur. Bu sene de programa göre askeri harekâtın geçen seneye nazaran, burada bu sene daha fazla kuvvetlerimiz toplanmıştır, birkaç yerde ufak tefek müsademeler olmuştur. Dersim için tatbik ettiğimiz programın icabı olarak bu meseleyi sureti katiyede tasfiye etmek için alacağımız bir tedbir daha vardır. Yakında ordumuz Dersim havalisinde manevralar yapacaktır. Bu münasebetle ordumuz Dersim için vazife alacak ve umumi bir tarama hareketi ile tedip kuvvetlerine destek olaraktan, bu meseleyi kökünden söküp atacaktır. (Bravo sesleri, alkışlar...)”
Dersim’de neler olduğunu öğrenmek ve anlamak zor değil. Her şeyin bilgisi, belgesi mevcut.
Devletin bunu milletle paylaşmasının tam zamanıdır.

Radikal

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0