Danıştay’dan zorla din dersi

01 Eylül 2012 12:23  

 

Danıştay’dan zorla din dersi

Danıştay, ateist ailenin çocuklarının din dersinden muaf tutulması için açtığı ve kazandığı davayı esastan bozdu

Danıştay, 5. sınıf öğrencilerinin din dersinden muaf tutulması için bir ailenin yaptığı başvuruyu kabul eden Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin kararını esastan bozdu. Mevcut müfredatın din eğitimi olmadığını belirten Danıştay 8. İdare Mahkemesi, söz konusu dersin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi niteliği taşıdığını savundu. Kararı düzeltme talebinde bulunacaklarını belirten ailenin avukatı Nusret Gürgöz, son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini söyledi.


Yürütmenin durdurulmasına...

Antalya’da yaşayan bir aile, ilköğretim 5. sınıfta okuyan kızları S.D’nin din dersinden muaf tutulması istemiyle 2008’de Muratpaşa Kaymakamlığı aleyhine dava açtı. Davada, Anayasa’nın 24. maddesinde yer alan “Herkes vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir” hükmü hatırlatıldı. Çocuklarına bu dersten not verildiğini, öğrencinin içsel çatışma yaşayarak dersi algılamakta zorlandığını belirten aile, kızları S.D’nin sınıfta kalma riski olduğunu da vurguladı. Başvuruyu inceleyen Antalya 3. İdare Mahkemesi, 2009’da verdiği kararında, şunları kaydetti: “Davacıların herhangi bir din mensubu olduğuna bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dinî inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında çocuğunun zorunlu sayılan dersten muaf tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, bu istemin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, yürütmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.”


Karar oybirliğiyle bozuldu

Kararı inceleyen Danıştay 8. Dairesi, yerel mahkemenin verdiği “yürütmenin durdurulması” yönündeki hükmünü oybirliğiyle esastan bozdu. Danıştay, kararında “Mevcut müfredatın din eğitimi değil, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi niteliği taşıdığını” belirtti. 2007-2008 eğitim öğretim yılında yeni programın yürürlüğe girdiği hatırlatılan kararda, “Aynı yıldan itibaren okutulan ders kitaplarında din öğretiminde bir mezhebin veya tarikatın esas alınmadığı kitapların genel olarak mezheplerüstü yaklaşımı esas alınmıştır. Derste okutulan kitaplarda yer alan İslam ile ilgili bilgilerde de Kur’an ve Hz. Muhammed merkezli birleştirici bir yol izlendiği, hiçbir mezhep veya oluşuma atıfta bulunulmamıştır” dendi.


“Aile ateist, dini reddediyor”

Kararı değerlendiren ailenin avukatı Nusret Gürgöz “Dava dilekçemizde ailenin Alevi olduğuna dair hiçbir ibare yok. Biz felsefi inançlarına aykırı olduğu için dava açtık. Aile ateist ve dinsel tüm inançları reddediyor. Dinî inanç eğitilir, öğretilmez” dedi.


DİN ÖĞRETİMİ DEĞİL, DİN EĞİTİMİ

2011-2012 eğitim ve öğretim yılı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatında yer alan bilgilere göre öğrenciler, Felak, Nasr, Asr, Kureyş gibi namaz surelerini Türkçe anlamlarıyla birlikte ezberler, namazın kılınışını açıklar, namazı bozan durumları örneklendirerek öğrenir. Cuma, bayram, cenaze ve teravih namazlarının nasıl kılındığını bilir. Abdestin, boy abdestinin (gusül) ve teyemmümün hangi durumlarda ve nasıl yapıldığını uygulamalı olarak öğrenir.

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0