BİZ SİZE NE YAPTIK?... İffet Diler

03 Mayıs 2010 02:14  

 

BİZ SİZE NE YAPTIK?...  İffet Diler

"Dersim, Cumhuriyet hükümeti için bir çıbandır. Bu çıban üzerinde kesin bir ameliye yapmak ve elim ihtimalleri önlemek, memleket selâmeti bakımından mutlaka lâzımdır...

Okul açmak, yol yapmak, refah sebeplerini sağlayacak fabrikalar kurmak, kendilerini meşgul etmeye yarayan çeşitli sanayi işleri sağlamak, özet olarak yurt sahibi yapmak veya uygarlaştırmak suretiyle ıslâha çalışmak hayalden başka bir şey değildir."

Adını okumaktan caydım artık diye düşündü. Duvara çarptı dilinde ne varsa. Ağlamak istedi. Gözlerindeki yaş mavi bir sonsuzluk gibi suya dönüşüverdi. Masal bu ya sabah kalktığında tüm kapılar ardına kadar açılacaktı. Sorular yanıtlarıyla buluşacak, koca bir minderin kıyısında dinlendirecekti gönlünü… Merakla kalktı yatağından. Düş gördü düşler sakladı cebine…

Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey, İçişleri Bakanlığı'na raporunu sunduğunda Dersim olaylarına doğru bir adım daha atılmış oluyordu. Bir süre sonra Dersim'in adı Tunceli'ye dönecek, adına özel yasalar çıkarılacak, ardından da kanlar dökülecekti. Tam yarım yüzyıl önceydi bütün bunlar. Ve yarım yüzyıl boyunca konuşulmayacaktı

Kuşlar havalandı. Elbisenin rengini hatırladığını fark etti birden. Burnunda yanık ot kokusu yardan aşağıya düştüklerini. Rüzgârla dolmuştu kirpikleri. Şimdi bile korkar yüzüne kuşlar çarparsa?.. Kucağında bebek mi?.. Hiç olmadı. Taşların üzerinde sekmedi örneğin. Koşmadı. Duvarın önünde oturur boş boş bakınırdı etrafına.

Dersim "tedip", yani terbiye edilecekti…….

Kaç kez çalınır toprak? Eşik kaç defa geçilir?..Işıksız odalarda nasıl oturulur kimsesiz?.. Artık böyle yerler de kalmadı… Oyuncakların şatafatlısı makbul şimdilerde. Teknolojinin son delilleri... En cazip..Dokumaya kalksa aynı renkleri tutturmak haddi değil. Öğreteni yok. Ölmüş!.. Mezarı bulsa taşına değecek parmak uçları.

"Dersim meselesini ortadan kaldırdık, son verdik. Dersim müşkilesinden kurtulduk. Dersim'i her türlü askeri hareketlerle temizledik" …

Lunapark’a gittiler. Çığlıklar arasında bindi salıncaklara. Anlamadığı bir oyundu etrafında sıkılmış kahkahalarla boyanan. Aynaların karşısına geçmeye yetmedi canı. Niye böylesine el?.. Bilmiyor söküldüğü pencereyi!..

"Tunceli bölgesinde yapılan eşkıya takibi hareketleri, köy arama ve silah toplama işleri hakkında kılavuz."

Ayak parmaklarındaki sıcaklık başkasını hatırlattı. Sıkıntıyla salladı başını. Uzun sessizliklerle geliyordu ağrılar.

"Damlar taş ve topraktan ibaret olup yalnız tavan ve direkleri ve ağaç dalları vardır. Bunları yakmak güçtür. Ancak dam üstünden bir kısım toprak atılarak ağaçlar meydana çıkarılır. Toplanacak odun ve çalılar burada yakılmak suretiyle bina ateşe verilir. Oda kapısından içeriye odun yığarak ateşleme sureti ile genişletilir."

İki küçük, iç içe geçmiş cam parça. Sırlanmış, kaldırılmış. İçinde kâğıt parçaları. Ağzını sımsıkı kapatmış. Sanki duyulursa paramparça olacakmış gibi. Hayatı yok diye bakındı sokağa. Öyle ya! O yok aslında. Kimseye seslenemiyor. Ne bayram ne kutlu gün… Tuhaf güldü ilk kez… Güldü ve bıraktı içindekileri. Alnına siyah derin çizgiyi çizeni sevdi. Tutuldu hatta.

Hatırladı!...dokundu onunmuşçasına. Oyundu bu oyun!...

Karar tarihi…

4 Mayıs 1937…

Çağrımız var!...


4.Mayıs.2010 Salı

Saat:19.00

İzmir Konak Eski Sümerbank önünde bekliyoruz…

Yitirdiklerimizin, insanlarımızın anısına mum yakmaya !...

Sesinizi acımızı paylaşmaya, birleştirmeye bekliyoruz!...



İffet DİLER

İzmir 2010

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0