Gündemin peşine takılan muhalefet

12 Şubat 2015 15:51 / 981 kez okundu!

 

 

Türkiye gibi sosyal ve siyasi gündemin hızlı ve sıkça değiştiği ülkelerde gündemi iktidardan çok, muhalefetin belirlemesi esastır.

Ancak ülkemizde ne yazık ki, gündemi de polemikleri de, tartışma konularını da iktidar belirliyor ve muhalefet, kendi dışında oluşan gündemin peşine takılıp gidiyor.

Bugün gündemde en çok konuşulan konular nedir?

Başta başkanlık sistemi ve uzun zamandır gündemden hiç inmeyen çözüm süreciyle birlikte tartışılan konulardan; iç güvenlik paketi ve yeni anayasa, kim tarafından gündeme getirildi?

Muhalefetin ortaya koyduğu ve tartışılmasını, gündeme çıkmasını sağladığı tek bir konu gösterebilir misiniz?

Muhalefetin bu aczini fark eden iktidar partisi de kimi zaman suni gündemler yaratarak, toplumu ve muhalefet partilerinin gündemini meşgul edip, kendilerine yönelik ciddi ve sarsıcı muhalefet yapılmasının önüne geçmiş oluyor.

Bu konuda son dönemlerde yapılan tek ve önemli girişim HDP'den geldi.

Haziran seçimlerine bağımsız adaylarla değil, parti olarak gireceklerini söyleyerek gündem belirleme konusunda ön aldılar.

Bunun dışında dikkat edin, tartışılan ya da konuşulmayan ne varsa, hepsini AK Parti belirliyor ve kendi amaçları doğrultusunda toplumu ve muhalefeti dizayn ediyorlar.

Kaldı ki, HDP'nin seçim taktiği konusunda da durumdan en iyi vazifeyi yine iktidar partisi AK Parti çıkaracağa benziyor.

Kendi öz gücüne, örgütlerine, kadrolarına güvenmeyen ana muhalefet, yine sağdan soldan transferlerle çözüm arayışına girdiği yetmiyor gibi, grup toplantılarında genel başkanın konuşmasının büyük bölümü iktidarı eleştirmekle geçiyor.

Kuraklıktan bunalıp yağmur duasına çıkan köylüler gibi, neredeyse el açıp toplu dua edecekler. AK Parti'de bir çatlak olsa diye.

Başkanlık sistemini dünya örnekleriyle, siyasi ve hukuksal boyutuyla ele alıp tartışmak, bu konuda kendi alternatif önerilerini topluma anlatmak yerine; AK Partiye kim genel başkan olacak?,

Davutoğlu’nun yerine kim geçecek? Hakan Fidan Başbakan mı olacak türünden kısır çekişmelerle zaman harcayan CHP ve lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yakında papatya falına bakmaya başlarsa, şaşmayın.

Önseçim yöntemini tüm yurtta hakim kılmak yerine yarın; fermuardı, düğmeydi, temayüldü derken milletvekilliği pazarı kurulursa da kimse şaşmasın.

Yeni iktidar, yeni yönetim ve yeni bir Türkiye hayali kurmadan, toplumda değişim heyecanı yaratmadan, daha da önemlisi; iktidardan vazgeçtik, güçlü bir muhalefet umudu yeşertmeden girilecek seçimlerden AK Parti'nin yine istediği sonucu alabileceğini görmek için kahin olmaya gerek yok.

Çünkü, karşımızda kendi kitlesinin yüzde doksanının genel başkanını başarısız gördüğü, yüzde yetmiş beşinin iktidar olunabileceğine inanmadığı bir ana muhalefet partisi ve çevresine iktidar şansları olmadığını söyleyen bir genel başkan var.

Şimdi gelin birlikte düşünelim.

CHP; şu an hangi sosyal katmanları, halkın hangi kesimini temsil ediyor?

Elindeki tüm sosyal politikaları rakibine kaptırmış,

Sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini rafa kaldırmış,

Çözümü siyaset pazarının eskilerinde arayan,

Vesayet sisteminden kurtulamayan,

Elitlerin ve endişeli modernlerin partisi görüntüsünden kurtulamayan,

Darbelere ve darbecilere açıktan tavır alamayan,

Siyaset yelpazesinde yerini ve yönünü kaybetmiş,

Kendi iç dinamikleri yerine, hala dış güçlerden yardım ve destek arayan,

Sosyal politikalardan ve halktan kopmuş,

Kendi içinde demokrasiyi işletemeyen,

Gerektiğinde düşmanının düşmanıyla dost olabilen,

Sözüm ona Sosyal Demokrat bir parti.

İnanıyorum ki bu yazıyı okuyan CHP'liler yine kızacaklar, eleştiriye tahammülsüzlüğün en çarpıcı örneklerini sergileyecekler.

Ancak ne yaparsınız, keşke karşımızda sosyal ve ekonomik projeleriyle, geleceği kurmaya yönelik, yenilikten değişimden yana politikalarıyla halka güven veren, iktidar umudu aşılayan bir muhalefet olsaydı da, bizde farklı şeyler yazsaydık.

Gözlerinizi kapatırsanız, göremez; kulaklarınızı tıkarsanız, duyamazsınız.

Sonra da “körler-sağırlar, birbirini ağırlar” misali kendi içinde kısır çekişmelerle uğraşır durur, hatayı, günahı başkalarında ararsınız.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

10.02.2015/BODRUM

 

Son Güncelleme Tarihi: 17 Şubat 2015 00:28

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.