DARBENİN İYİSİNİ GÖREN VAR MI?

19 Temmuz 2016 19:36 / 977 kez okundu!

 

 

Yaklaşık on yıldır düzenli olarak yazılarımın yayınlandığı Gazetem İstanbul (Gerçek) gazetesini basarak, ortalığı kırıp geçirdiklerini sevgili dostum Ali Tarakçı’nın sosyal medyadaki mesajından öğrendim.

İnanın bu alçaklığı yapanların kim olduğunu bilmediğim gibi tahmin bile edemiyorum. Arayıp sormadım da.

Kim olduklarının ne önemi var!

Böyle bulanık havalarda durumdan vazife çıkarmak isteyenler çok olur.

Son darbe girişimiyle ilgili daha tam olarak aydınlanmamış bir dolu soru işaretleri var.

Ancak kimler, hangi amaçla ve kime karşı yaparlarsa yapsınlar darbe bir insanlık suçudur.

Öte yandan bu suçu işleyenler eğer başarılı olurlarsa kahraman ilan edilirler anında.

Başarısız olanlar da vatan haini.

Tarih boyunca bu böyle olmuştur.

Şimdi bizler sonuç üzerinden giderek, bu darbe girişimi AK Parti'nin işine yaramıştır, o zaman bunu onlar yapmış ya da yaptırmıştır mı diyelim?

Ya da Ak Parti'den ve Erdoğan'dan ancak böyle kurtulabiliriz algısıyla "bunlar da ne beceriksiz darbecilermiş!” diye hayıflanalım mı?

Darbe yapıldı söylentileri çıktığı an sokaklara çıkıp ya da bulundukları mekanlarda 10. yıl marşını söyleyerek kutlama yapanların, darbe başarısızlığa uğrayınca nasıl üzüldüklerini tahmin ediyorum.

Darbe girişimi sırasında ve sonrasında sivil insanlara ya da emir kulu askerlere yönelik yapılanları tasvip etmek elbette mümkün değildir. Ve hatta en az darbeciler kadar suçludurlar.

Öte yandan demokrasi nöbeti diyerek uzun süreli insanları meydanlarda tutmak da toplumdaki gerginliği artıracağı gibi, bu kaos ortamını fırsat bilip geçmişte olduğu gibi rövanşist bir yaklaşımla, size karşı olan herkesi, darbeci göstererek tasfiyeye yönelmek de kamu vicdanında rahatsızlık yaratacaktır.

Darbeye direnmek onurlu bir tavırdır kuşkusuz ancak darbeyi önleyen iradeden yana olmanın avantajını ve gücünü, ötekileri sindirmek için kullanmaya çalışmak da onursuzluktur, fırsatçılıktır.

Tüm bu değerlendirmelerin ışığında benim kanım odur ki; böyle bir darbe hazırlığından hükümetin de askerin de güvenlik güçlerinin de haberi vardı.

Bu demek değildir ki, darbe senaryosunu iktidar hazırladı ve uyguladı.

Daha ileriki bir tarihe göre önlemler alınmaya çalışılırken darbecilerin zorunlu nedenlerle operasyonu öne almaları, hem darbecilerin, hem de iktidarın hesaplarını bozmuştur.

İlerleyen günlerde hepimizin kafalarında var olan soru işaretleri zamanla aydınlanacak, darbenin perde arkası gün yüzüne çıkacaktır.

Böylesi kritik bir dönemde, cevabını bulamadığımız soruların peşine düşüp, ne darbecileri masum göstermeye çalışmak doğru olur, ne de durumdan vazife çıkarıp geçmiş hesapları yeniden ortaya dökerek, güç gösterisi yapmak, rakiplerini yok etmeye çalışmak…..

Doğru olan, kamu kurum ve kuruluşlarında örgütlenmiş çeteleri temizleyerek, sosyal hukuk devletini kurumsallaştırmak olmalıdır.

Bu da yalnızca iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de görevidir ve ülkesine, topluma karşı sorumluluğu olan hiçbir kişi ya da kurumun bu görevi erteleme, savsaklama, yok sayma lüksü yoktur.

Bu görevlerin en başında da yeni ve sivil anayasa gelmektedir.

Aksi halde bizim yapmadığımız anayasayı darbeciler bize zorla dayatacaklardır.

 

Ayhan ONGUN

Gazeteci-Yazar

19.07.2016/BODRUM

 

Son Güncelleme Tarihi: 19 Temmuz 2016 21:39

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaş
0
Yorumlar
Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.