Fotoğraf: Pınar Konuk
Merhabalar;
Dünya' ya yüreği ile seslenen Sarkis Usta artık yok. Namı maruf "USTA" artık
bizimle değil, bir ulu çınar devrildi. Onun gölgesinde soluklanan, esintisi
ile serinleyen ve sırtını bu tarihi çınara yaslayan kadim dostları, ölene
kadar sürekli ziyaretine gidenler, yazdıklarını ve söylediklerini genç
kuşaklara aktarabilmek için kayıt tutanlar. Kendisini onun oğlu, kızı
addedenler, yoldaş bilenler, siyaseti onun okuduğu gibi okumaya çalışanlar,
bugüne kadar belki bir söyleşide ya da kitabından veya Agos' tan Radikal'
den, Taraf' tan, haber ve paylaşım portallarından okuyarak biraz daha
tanıyanlar, işi gereği söyleşi yaparken yürekten bağlananlar,
Bir kez elini tutanlar, konuşurken baktığı güleç, okşayan, sarıp sarmalayan
gözleri ve yüzünü bir daha unutamayanlar, hepimiz bir dayanağımızı bir gurur
abidemizi yitirdik. Artık canlı tarihimiz daha eksik, dahası yaşananları
insana dair her şeyi kabullenmiş ve doğru bildiklerini gerçekleştirebilmeye
bir ömür adamış bir bilgenin anlatımı eksik kalacak.
Dün gün boyu çocukları ile kapının önünde otururken Mildanoğlu çiftinin
aileyi, gelenleri sarıp sarmalayan sıcaklıkları o kadar etkiledi ki Ustadan
her söz açtığımızda sanki o da aramızdaymış gibi gülen gözlerinin ışıltısını
içimde hissettim. Çay demledik çokça, onun masasından eksik olmayan iki şeyi
çayı ve sigarayı tükettik Usta' yı çoğaltırken sözlerimizde.
Onunla yaşadıklarını anlatacak çok kişi olacaktır, ben dost muhabbetlerine
saklayacağım hatıralarımızı, etrafında her milliyetten bu kadar çok dostu
olmasının hikmeti nedir diye merak edenler olursa benim yaşadığım ve
içselleştirdiğim bir durumu ise paylaşmadan geçemem. Sarkis Baba' yı ne
zaman ziyaret etsem önce sarılırdık birbirimize ben yanaklarından öperken o
iki eliyle yüzümü avuçlar gülen gözleriyle hiç sorgulamadan, hiç yakınmadan
geçen zamanı gözlerime bakar ve "Nasılsın" derdi. O sesinin yumuşak,
sarmalayan tınısı size bir kere daha bir büyüğünüzün, bir bilgenin ocağında
olduğunuzu anlatırdı.
Hepimiz dostlarımızdan, arkadaşlarımızdan onların vefasızlığından zamanın
yetersizliğinden şikayet eder dururuz o etmezdi, ayrıca nedensiz arardı
dostlarını sessizce ve "Nasılsın" derdi, koruma kollama kaygısıyla. Mekanı
belli Sarkis Baba' nın hatırası önünde saygı ile eğiliyorum. İyi ki onu
tanıyabilmiş ve adam gibi adam olmanın yaşayan efsanesinin gözlerinden
öpebilmişim.
Sevgiyle,
Harut Özer