Arınma şansı - Ahmet Altan

02 Ağustos 2009 12:34  

 

Arınma şansı - Ahmet Altan

Siyasetçilik zor zanaat.
Allah kimsenin başına vermesin.
Başbakan Tayyip Erdoğan dün Yüksek Askerî Şûra toplantısından önce generallerle birlikte ziyaret ettiği Anıtkabirin defterine, "Türk Silahlı Kuvvetleri demokrasinin teminatıdır"' diye yazmış.
Geçenlerde polisi "teminat" olarak gösterdiği için şimdi de ordunun teminat olduğunu söylemiş herhalde.
Kimle beraberse onu demokrasinin teminatı olarak görecekse yandık.
Sırada itfaiyeciler, bekçiler, gümrükçüler, poğaçacılar falan da vardır herhalde.
Ki bence bu grupların hepsi teminat konusunda bizim ordudan daha sağlamdır.
Düşünsenize bizim ordu dört darbe yaptı demokrasiye karşı. "Teminatımız", her darbede demokrasinin ırzına geçti.
Verdiği muhtıralar, JlTEM, Susurluk bağlantıları, Ergenekon ilişkileri de işin cabası.
Başbakan yazdıklarının doğru olmadığını biliyor.
Biz de biliyoruz.
Oradaki generaller de biliyor.
Ama siyaset böyle bir şey işte.
Doğru olmasa da söylemek zorunda kalıyor demek insan.
Şu anda da "demokrasi de neymiş, halk nereden bilecek doğru olanı, biz idare edelim" diyen birileri hâlâ var ordunun içinde.
Ama "ordunun gerçekten demokrasiye bağlı olmasını" isteyenler de var.
Türkiye'deki her kurum gibi ordu da kendi içinde gruplara ayrılmış vaziyette.
Öncelikle ordunun bir bütün halinde demokrasiye sadık olması gerekiyor.
Bir "teminat" olmasına gerek yok, "sadakati" yeter bu topluma.
İçindeki cuntaları temizlesin, JlTEM türü suç örgütlerini hukukun içine çeksin, suç işleyenleri adalete teslim etsin.
Bunun için de bu Yüksek Askerî Şûra iyi bir şans. Ordu gerçek bir arınma yaşayabilir.
Bugüne kadar böyle bir şey yapmadığını biliyoruz. Orduda, "halkın isteklerine boyun eğmemek" gibi tuhaf bir takıntı var.
Veli Küçük'ün Susurluk ve mafya bağlantıları ayyuka çıktığında, bizim ordu Küçük'ü "inadına" terfi ettirmişti.
Kendi halkıyla inatlaşmayı seviyor bizim ordu. Bu, iyi bir yol değil elbette.
Halkla inatlaşan her kurum sonunda ciddi bir itibar ve güvenilirlik kaybı yaşar.
Ordu bunu yaşadı, aynen bugün yargının yaşadığı gibi.
Bir ülkede halkın orduya ve yargıya güvenememesi çok ciddi bir sorun.
Bu kurumlara güvenememek sürekli bir huzursuzluk ve endişe yaratır çünkü.
Halkla bu kurumlar arasında uçurumlar oluşur.
"Albayımlara", "paşamlara" "hâkim bey"lere gösterilen o doğal ve geleneksel saygı yerini buz gibi bir soğukluğa bırakır.
Başbakanların, Anıtkabir defterine yazdıkları da bu soğukluğu ve güvensizliği gidermeye yetmez.
Ordunun işlediği suçların ayyuka çıktığı bir dönemden geçiyoruz.
Eminim, generaller, ordunun içindeki suçluları bizden çok daha iyi biliyordur.
Bir düşünsenize, Deniz Kuvvetleri Komutanı, kendisini "öldürmek isteyen teğmenlerin" varlığını kabul ediyor.
Ordunun içinde kuvvet komutanını öldürmeyi planlayan teğmenler var.
O teğmenler kime bağlı peki?
Kim onları örgütledi?
Kim yönetti?
Askerî Şûra, bu tür "subayları ya da generalleri" temizleyecek mi bünyesinden?
JİTEM'İn suçlarına bulaşmış olanlardan arınacak mı?
Darbe hayalleri kuranları atacak mı içinden?
Cuntalara son verecek mi?
Genelkurmay Başkanı, basın toplantısı yapıp "Poyrazköy'de çıkartılan mühimmatın orduya ait olmadığını" canlı yayında bütün ülkeye açıkladı.
Sonra o mühimmatın orduya ait olduğu kanıtlandı.
Orgeneral Başbuğ'u tanımam ama bu konuda bile bile yalan söylemediğine kalıbımı basarım.
Demek ki biri onu kandırdı.
Onun çok yakınından biri olmalı bu.
Kendi Genelkurmay Başkanını bütün ülkenin önünde zor durumda bırakabilen bir yapıdan söz ediyoruz. Ben, "siyasete bulaşan ordunun askerî yeteneklerini ve disiplinini yitirdiğine" inanırım.
Tarihimiz boyunca da bunun örneklerine çok rastlandı.
Artık ordunun gerçek bir ordu olması, siyasetten çıkması, suçluları ayıklaması, cuntalara son vermesi, JlTEM türü örgütler kurmaya asla tevessül etmemesi gerekiyor.
Bu ülke de her ülke gibi "güvenebileceği" itibarlı bir ordu istiyor.
Askerî Şûra bunun için iyi bir şans.
Umarım arınırlar.
Ve, Anıtkabir defterine, "ordu halkına ve demokrasiye sadıktır" yazıldığında da kimse gülmez. 

Taraf

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0