Anayasa değişikliği kabul edildi: Darbecileri artık zor günler bekliyor...

14 Eylül 2010 16:36  

 

Anayasa değişikliği kabul edildi: Darbecileri artık zor günler bekliyor...

12 Eylül 1980 faşist askeri darbesinin 30. yıldönümünde yapılan Anayasa değişiklik referandumundan açık ara Evet" çıkması ve darbecileri koruyan '15. madde'nin de kaldırılması üzerine çeşitli kentlerde 12 Eylül darbecileri hakkında 'suç duyuruları' yapıldı. Aralarında 'gelenekçi solcuların' da bulunduğu 'Hayır' kampanyası yürütenlerin, '15. madde kalksa bile darbeciler hakkında işlem yapılamaz' yanıltıcı propagandasının tersine Anayasa değişikliğinin ardından 12 Eylül darbecileri hakkında işlem başlatıldı ve 'suç duyurusu' dilekçeleri Savcılıklarca kabul edildi.

En kalabalık başvuru, bugün İstanbul Beşiktaş Adliyesi'ne yapıldı. Sabah Saat: 09.00'da aralarında, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, DSİP Genel Başkanı Doğan Tarkan, Ferhat Kentel, eski Savcı Sacit Kayasu, Osman Can, Hilal Kaplan, Yalçın Ergündoğan, Yücel Sayman, Av. Mücteba Kılıç, Markar Esayan, Nihal Bengisu Karaca, Cafer Solgun, Leman Yurtsever, Ayşe Hür, Yasemin Göksu, Zeynep Tanbay, Turgay Oğur, Saygı Yağmurdereli, Muharrem İkitimur, Cihan Şenoğuz, Şenol Karakaş, Fehim Işık, eski savcı Necati Özdemir gibi pek çok ismin bulunduğu 200'e yakın yurttaş 'Yetmez ama, EVET' kampanyasınca taahhüt edilen 'suç duyurusu' başvurusunu yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı Turan Çolakkadı darbe karşıtlarının suç duyurusunu kabul etti ve darbecilerin yargılanma süreci başladı. Grup, 'Yetmez! yeni bir Anayasa istiyoruz' ve 'Darbeci Evren 12 Eylül'ün hesabını vereceksin' yazılı pankart açtı. Dilekçede, haklarında suç duyurusunda bulunulan şüpheliler şöyle sıralandı: "Kenan Evren (Gen. Kur. Eski Bşk.),Nurettin Ersin (Kara Kuv. Eski Kom.), Tahsin Şahinkaya (Hava Kuv. Eski Kom.), Nejat Tümer (Deniz Kuv. Eski Kom.), Sedat Celasun (Jandarma Gen. Eski Kom.), Bedrettin Demirel (Harp Akad. Kom.), Ali Haydar Saltık (Gen. Kur. 2. Bşk.) Bülend Ulusu (TC. Eski Başbakanı) ve diğer bakan, bürokrat, vali, kaymakam, emniyet müdürü, asker, amir ve memurlar.." 12 Eylül darbecileri, "Darbe yapmak, anayasayı değiştirmek, hükümeti yıkmak, sistemli bir şekilde planlayarak ve tasarlayarak adam öldürmek, kasten yaralamak, işkence yapmak, eziyet etmek, hürriyetten yoksun bırakmak, cinsel saldırıda bulunmak"la suçlandı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Yıldız Önen şunları ifade etti:

"Kenan Evren ve hayatta olan 12 Eylül darbecilerinden şikayetçiyiz. İdam edilen insanlar adına, işten atılanlar, sürgüne gönderilenler, işkencelerde, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşatıtılanlar, fişlenenler, göz altında öldürülenler adına, işkence gören kadınlar, çocuklar adına, tüm yaşamı değiştirilenler adına, kendimiz adına, özgürlük için, adalet için, eşitlik için, darbe yapmanın ağır bir suç olduğunu hafızalara kazımak için bugün darbeciler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

"ARTIK ASKERİ DARBELER DE, DARBECİLERE SELAM DURAN YARGIÇLARIMIZ DA OLMAYACAK"

12 Eylül 2010 günü millet devlete el koymak zorunda kaldı. Elli yıllık darbeler tarihinin sonuna gelindi. 30 sene sonra, 12 Eylül'le hesaplaşmak için büyük bir fırsatımız oldu. 12 Eylül 1980'in "Asmayalım da besleyelim mi?" diyen kudretli komutanından hesap sormak için 12 Eylül 2010'da bütün engeller kalktı. Artık askeri darbelerde darbecilere selam duran yüksek yargıçlarımız olmayacak. Brifinglere koştura koştura gidip Genelkurmay salonlarının ön koltuklarında yer kapmaya çalışanların sonu geldi.

Bizler, Geçici 15. Madde'yi de kaldırmış olan anayasa değişikliği referandumunda "Evet" oylarının kazanması için uzun süre "yetmez ama evet" kampanyasını yürüttük. Şimdi, aynı kampanyanın aktivistleri ve darbecilerden hesap sorulmasının demokrasinin sınırlarının genişlemesi açısından çok önemli olduğunu düşünen insanlar olarak 13 Eylül'de bir saniye bile kaybetmeden darbeciler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

Darbe şartları olgunlaşsın diye iki yıl bekledik diyenler, 12 Eylül darbesini yapmak için Bayrak harekat planını hazırlayanlar suç işledi. 1 Mayıs 1977'de Taksim Meydanı'ndaki işçi sınıfına karşı işlenen katliamın 12 Eylül darbesini tetikleyen, plan ve raporları kozmik odalarda saklanan, derin bir suikast olduğu bilinmektir. Maraş olayları ve Çorum katliamının toplumsal çatışma çıkarmaya yönelik derin devletin sevk ve idaresinde, bir kısım insanların milli-dini duyguları tahrik edilerek yaptırıldığı gün yüzüne çıkmıştır. Türk-Kürk ayrımcılığı, Alevi-Sünni çatışması, şeriat-komünizm korkutmaları, şüpheliler tarafından yıllarca uygulanan psikolojik harekat planlarının ürünüdür. Toplumu kontrol altında tutmak amacıyla farklılıklar rejim tehdidi gibi gösterilerek ayrımcılık körüklenmiştir. Bu sebeple toplumda yarılmalar meydana gelmiştir. Üretilen kaos ortamında yasal olarak çözüm yoluna iktidardaki hükümetin karar vermesi gerekirken yapılan darbe, anayasal düzene açıkça müdahaledir.

İktidardaki hükümete bağlı olan askerler, iktidarın talimatları dışında hiçbir şey yapma hak ve yetkileri yokken yasaları açıkça ihlal ederek anayasal düzeni yıkmaya yönelik yaptıkları eylem ve işlemler nedeniyle suç işlediler.

Darbe yapmak suçtur. Kenan Evren ve o gün darbe suçuna ortak olanlar yargılanmalıdır.

Darbe yapmak suçtur. Darbe cinayetlerle elele gider. Kenan Evren ve ekibi onlarca gencin idam kararını verdi.

Darbe yapmak suçtur. Bu suç, fişlemeyle, işkenceyle, yasaklarla elele gider. Kenan Evren ve ekibi, darbenin ardından 1 milyon 683 bin kişiyi fişledi, 650 bin kişiyi gözaltına aldı. 171 kişi darbeden sonra hapiste işkenceden öldü.

Darbe yapmak suçtur. Darbe sendikalar üzerindeki baskılar demektir. Kenan Evren ve ekibi darbe suçunu işlerken yüz binlerce üyeye sahip sendikaları yasaklı ilan ettiler. Sadece sendikaları değil, darbeciler dernekleri de kapattı. Kenan Evren ve ekibi 23 bin 677 derneğin faaliyetine son verdi.

Darbe yapmak suçtur. Darbe suçu, ölümlerle birlikte ilerler. 12 Eylül darbesinin ardından, işkence dışında hapishanelerde 299 kişi yaşamını yitirdi. Kenan Evren ve ekibi bu ölümlerden de sorumludur.

Darbe yapmak suçtur. Darbe, düşünce ve ifade özgürlüğünün askıya alınması demektir çünkü. Darbeci Kenan Evren ve ekibi, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istedi. Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Kenan Evren ve ekibi bu cezalardan sorumludur, bu darbe suçunun planlayıcısı ve uygulayıcısıdırlar.

Darbe yapmak suçtur. Çünkü darbeler sürgünler, mültecilik, vatandaşlıktan atma gibi baskılarla elele gider. Kenan Evren ve ekibinin 12 Eylül darbesinden sonra, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, 30 bin kişi "siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.

Darbe yapmak suçtur. Kenan Evren ve ekibi bu suçu işlemiştir. Bu suçla övünmekte, bu suçu haklı göstermeye çabalamaktadırlar.

Darbe yapmak suçtur ve bu suç en ağır cezayla karşılanmalıdır.

Kenan Evren ve hayatta olan 12 Eylül darbecilerinden şikayetçiyiz.

İdam edilen insanlar adına, işten atılanlar, sürgüne gönderilenler, işkencelerde, Diyarbakır Cezaevinde yıpratılanlar, fişlenenler, göz altında öldürülenler adına, işkence gören kadınlar, çocuklar adına, tüm yaşamı değiştirilenler adına, kendimiz adına, özgürlük için, adalet için, eşitlik için, darbe yapmanın ağır bir suç olduğunu hafızalara kazımak için bugün darbeciler hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz..."


"ZAMANAŞIMI YOK"

11 yıl önce Kenan Evren'in işlediği insanlık suçları hakkında dava açmak istediği meslekten atılan emekli savcı Sacit Kayasu da bir açıklama yaparak, 12 Eylül referandumu sonuçları resmi olarak ilan edildiği andan itibaren, zaman aşımının başlayacağını, geçici 15. maddenin 'evet' oylarıyla kaldırılmasıyla Kenan Evren ve 12 Eylülcülerin yargılanmasının önünde hiçbir engel kalmadığını söyledi. Açıklamaların ardından topluluk hep birlikte İstanbul Özel Yetkili Savcılığı'na yürüdü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, 'Yetmez ama EVET' aktivistlerinin suç duyurularını alarak resmi soruşturmayı başlattı...


Sesonline.net

 

Bu yazıyı Facebook'ta paylaşabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaş
0