Ne bekliyorduk ki...
09 Ocak 2014 13:25 / 1343 kez okundu!
Yaþadýðýmýz düzenin ekonomik ve politik sistemdeki karþýlýðý kapitalist sistem deðil midir? Kapitalist sitemin mayasý da rant, artý deðer, sömürü üzerini kurulmuyor mu? Yani özel mülkiyetin kutsallýðý üzerine kurulan bu sistemde, kendi emeði ile çalýþmasý ile elde edilen küçük ölçekli özel mülkiyetin dýþýndaki çok büyük mülkiyetlerin oluþmasý için gereken sermaye nasýl elde edilecek. Sömürü ve kar ile. Bunun içinde her yol serbest anlayýþý hakim olan bu sistemde, olanlarý çok görmemek gerekir.
Çünkü bu sistemde hudutsuz kazanç ve sömürü hýrsý ile muazzam ölçüde biriken büyük sermaye elde ederek istediðiniz her þeyi de elde ediyorsunuz. Parlamentoyu ele geçiriyorsunuz, burayý kim ele geçirdi ise onun çýkarýna yasalar çýkarýyorsunuz, bu yasalarla da güvenlik güçlerini dahi kendi çýkarlarýnýz doðrultusunda yönlendirmeye çalýþýlmasý doðal deðil mi? Hem de tüm bunlarýn parlamenter sistem içerisinde sözde demokratik yasa ve yönetmeliklerle yapýlmasý da þaþýrtýcý gelse de bu da normal.
Bu sistemde politik parti kurmak ancak parayla olur, yani ülke yönetimine talipseniz bir partiniz olacak bunun örgütlenmesi, insanlara ulaþýlmasý, sözde demokrasi için seçimlere girilmesi de parayla olur. Partiye parasýz girebilir ama partide bir yerlere gelmek sadece parayla veya ileride partinin her türlü çýkarlarýna hizmet edecek güveninin verilmesi koþulu ile olur. Sermayede kendi çýkarýna olacak politik partileri çok iyi takip eder. Bu takip sonunda, partiye destek saðlayan büyük sermayede kendi çýkarýna yasalar ve yönetmelikler çýkarmak için kendi adaylarýný seçtirmesi, çýkarýna karþý gelenleri de engellemesinden doðal bir þey var mýdýr?
Yani daha açýkçasý, bu kapitalist sistemin mayasýnda soygun, yolsuzluk, usulsüzlük, rant, sömürü, sermaye birikimi olduðu apaçýk görülmüyor mu? Günlük 50-60 lira yövmiye ile, asgari ücret veya memur maaþý ile çok büyük sermaye birikimi olur mu? Çok ilginç olaný da bu soygunlarýn, bu yolsuzluklarýn, usulsüzlüklerin insanlarýn gözüne baka, baka açýkça yapýlýyor olmasýdýr. Hatýrlar mýsýnýz, Demirel’in yeðenlerinden birinin bankasýnýn, kamera görüntülerinden gece çuvallarla para taþýndýðýný ekranlarda seyretmiþtik. Þimdi de paralarýn ayakkabý kutularýnda evlerde çýkýyor olmasý ne deðiþtirdi? Aralarýnda ki fark ne?
Dünyada ve ülkemiz de apaçýk olan bu yolsuzluk, adaletsizlik, hýrsýzlýk sistemine insanoðlu hiç karþý çýkmadý mý? Çýkmaz olur mu? Ýnsanoðlu, ne mücadeleler verdi, savaþsýz, sömürüsüz bir dünya için milyonlarca insan öldü, iþkencelerde can verdi, hapishanelerde çürüdü. Hatta herkesin ihtiyacýna göre, yeteneðine göre emeðinin karþýlýðýný alacaðý iddiasýyla sosyalist bir sistem de kuruldu. Ama maalesef insanlýk hala o kadar ilkel yapýda ki, bireyciliðini atýp birey olup kolektif çalýþmaya, üretmeye hazýr olmadýðý görüldü. Bireyci çýkarlar silinemedi, devleti oluþturan parti kapitalistleþti ve daha geliþmiþ, bu sistemi yürütmede daha ustalaþmýþ, daha entrikacý olan Avrupa ve Amerika kapitalizmine yenildi.
Bu kapitalist sistemin bugünden yarýna deðiþeceði, yýkýlacaðý, alt olacaðý görünmüyor. Çalma çarpmalarý normal ama toplumun, insanlarýn özellikle genç insanlarýn geleceðini çalmalarý vahim. Az yiyip, az içerek, yaþamýmýzdan fedakarlýk ederek çalýnanlarý öderiz, ama bu yozlaþmýþ, vahþi kapitalist düzenin insanlarýn onurlarýný, gururlarýný yok etmeleri, düþünen sorgulayan, bilimi öne çýkaran gençlik yerine dinci, kinci, entrikacý, darbeci, komplocu gençlik yetiþtirmek adýna ideolojileri öne çýkarma en büyük tehlike, bu insanlýk düþmanlýðý, insanlarýmýzýn, çocuklarýmýzýn geleceðinin çalýnmasý en büyük hýrsýzlýk iþte bu affedilmez, en büyük ihanet budur. Günümüz dünyasýnda yapýlacak olan gerçek anlamda eþitlik, adalet, özgürlük temelinde demokrasi mücadelesi ile insanlýðýn geleceðinin çalýnmasýnýn engellenmesi olmalýdýr.
Sabahattin ÝZCÝOÐLU
01.01.2014
