KÜRTLERÝN VE KÜRTÇE'NÝN ANAVATANI TÜRKÝYE'DÝR

04 Mart 2025 13:21 / 195 kez okundu!

 

 

"Þu saatten sonra, "Ýran'dan, Ýsrail'den, Rusya'dan beslenirim nasýlsa" diyerek silah býrakmayý reddedenler için Türkiye'nin yumruðu daha sert þekilde havada! Kürtlerin ve Kürtçenin anavataný olan Türkiye'de bundan böyle ne "Kürt sorunu" ne de terör olacaktýr."

 

*****

 

KÜRTLERÝN VE KÜRTÇE'NÝN ANAVATANI TÜRKÝYE'DÝR

 

Zorlu bir süreç, her þey tozpembe ama sorunu yaratan kesimin temsilcilerinin tavýrlarý þaþýrtmýyor. Eskiden devlet içinde güçlüydüler ve istedikleri provokasyonu yapabiliyorlardý. Güç ellerinden alýnýnca da sanki çok umurlarýndaymýþ gibi þehit ailelerini istismar etmeye baþladýlar. O kadar ahmaklar ki, sosyal medya hesaplarýnda þehit cenazelerinde aðlayan anne babalarýn, çoluk çocuklarýn görüntülerini yayýnlayýp "Süreci baltalayacaðýz" diyorlar ama karþý olduklarý süreci tersinden desteklediklerinin farkýnda deðiller. Biri çýkýp "Karþý olduðunuz süreç baþarýya ulaþýrsa yayýnladýðýnýz görüntülerin benzerleri artýk yaþanmayacak. Siz ne istiyorsunuz, þehit cenazeleri gelsin, ana baba, çoluk çocuk aðlasýnlar mý istiyorsunuz?" dese...

Bir Müslüman olarak hadiseye Atatürkçü/Kemalist-Ulusalcý zihniyetle bakmamýn imkâný yok. Atatürkçü/Kemalist 28 Þubat cuntasýnýn PKK ve unsurlarýyla laiklik zemininde buluþtuklarýný iyi biliyorum. Doðuda laikliðin teminatý olarak kendilerini ilan ettiklerini, PKK ve unsurlarýnýn batýda Atatürkçü/Kemalist'ler tarafýndan nasýl çýlgýnca alkýþlandýklarýný da çok iyi biliyorum!

Çok eskiye gitmeye de gerek yok. Son 2 yýlda yapýlan seçimlerde PKK'nýn siyasi uzantýsý olan partiden oy almak için ne taklalar attýklarýna hepimiz þahidiz..

Türkiye kendinden emin bir þekilde hamlesini yaptý. Artýk gerisi PKK ve unsurlarýnýn tavrýna baðlý. Ýtidalli ve dikkatli olarak süreci takip etmek gerekiyor.

Kürt-Türk iliþkileri, 1000 yýlý aþan tarihler boyunca geliþti. Türkler ve Kürtler, varlýklarýný sürdürmek ve hegemonik güçlere karþý ayakta kalmak için gönüllülük yönü aðýr basan, hep bir ittifak içinde kalmayý zorunlu görmüþlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yýlý, bu ittifaký parçalamayý esas gaye edinmiþtir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarýyla birlikte bu süreç hýzlanmýþtýr.

Öcalan'ýn þu tespitleri üzerinde de durulmasý gerekir: 'Aþýrý milliyetçi savruluþunun zorunlu sonucu olan; ayrý ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadýr...Sayýn Devlet Bahçeli'nin yaptýðý çaðrý, Sayýn Cumhurbaþkaný'nýn ortaya koyduðu iradeyle oluþan bu iklimde, silah býrakma çaðrýsýnda bulunuyor ve bu çaðrýnýn tarihi sorumluluðunu üstleniyorum. Devlet ve toplumla bütünleþme için kongrenizi toplayýn ve karar alýn; tüm gruplar silah býrakmalý ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaþama inanan ve çaðrýma kulak veren tüm kesimlere selamlarýmý iletirim."

Evet, Osmanlý'nýn, Selçuklularýn ve önceki bütün Müslüman hükûmetlerin en güçlü taraflarý, inanç birliðine dayalý sosyal yapýlara yaslanmalarýydý. Osmanlý'nýn 600 yýldaki bütün hakimiyet alanlarýnda olduðu gibi, Anadolu'da da, Kürt ve Türk, Arap, Çerkez, Boþnak, Arnavut ve sair çeþitli Balkan halklarýný ve diðerlerini Ýslam inancýnýn þemsiyesi altýnda birleþenlerin hükûmeti, o inançta olmayanlarla da, yine Ýslam'ýn gereði olarak, kimseye inanç dayatmadan birlikte yaþýyorlardý... 

Son 100 yýlda ise, emperyalistlerin telkinleriyle, 'ulus-devlet' kurmak ve 'inanç birliði'ne dayalý bir içtimaî nizam' anlayýþýný terk etmek ve etnik üstünlük iddialarýna dayalý ve diðerlerini aþaðýlayýcý resmî ideolojiler, bizdeki kemalist-laik 'jakobenist / tepeden inmeci' dayatmalarýn ortaya çýkardýðý aþaðýlanma, nefret ve husumet duygularýnýn acý meyveleri, terör için 'bulunmaz beslenme parselleriydi... 

Bizim bugün elimizde olan sonuç, emperyalistlerin dayatma ve ideolojileriyle kendi içimizde, haram ölçüleri esas alýþýmýz ve baþka etnik unsurlarý aþaðýlamamýzýn semeresi vardýr. Umarýz ki, belli 'etnik üstünlük' iddialarýný tekrarlamaktan olabildiðince kaçýnýlmalýdýr. Kaldý ki, Devlet Bahçeli bile, aylar önce, 'Üstünlük, soyda deðil, 'takva'dadýr...' gibi en temel Ýslâmî prensibi dile getirmiþtir... 

Bu yolda, Türkçülük cereyanýnýn en uç kesimindeki MHP'nin lideri Devlet Bahçeli Bey'in Ekim-2024 baþýndan beri attýðý adýmlarý, baþka kimse atamazdý, herhalde... Hatta o adýmý Baþkan Erdoðan atsaydý bile, karþýsýna en baþta MHP çýkardý. Ama Ortadoðu'da baþta ABD olmak üzere, emperyalist güçlerin, 'yeni oyunlarý ve yapmacýk yeni sýnýrlarý ve devletleri tezgâhlamasý' ihtimali daha bir güç kazanýnca; Bahçeli Bey'in o teþebbüsü baþlatmasý, ferdî bir tasarruf olmayýp, Baþkan Erdoðan ve Devlet Bahçeli nin uzak görüþlü hesaplarla, iç ve çeper coðrafyalarýndaki halklarýn kardeþliðini tahkim etmek, güçlendirmek için, devreye 'Devlet aklýnýn girmesi' þeklinde anlaþýlmalýdýr ve inþallah çok hayýrlý olmuþtur... 

Þu saatten sonra, "Ýran'dan, Ýsrail'den, Rusya'dan beslenirim nasýlsa" diyerek silah býrakmayý reddedenler için Türkiye'nin yumruðu daha sert þekilde havada!

Kürtlerin ve Kürtçe'nin anavataný olan Türkiye'de bundan böyle ne "Kürt sorunu" ne de terör olacaktýr.

 

Þinasi ÞANLI

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.