Þikâyet etmek yerine... Ýsmet Berkan

27 Ocak 2010 14:19  

 

Þikâyet etmek yerine... Ýsmet Berkan

Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan da ‘Türkiye Þikâyet Cumhuriyeti’nin vatandaþý olduðunu gösterdi, ülkede daha iyi demokrasi ve daha iyi yönetim için uðraþtýklarýný ama engellendiklerini söyledi. Yani þikâyet etti.
Oysa bu ülkede þikâyet edecek en son kiþilerden biri olmalý Baþbakan. Çünkü sözünü ettiði engellemelerin hepsi gerçek þeyler olmakla birlikte hiçbiri yeni deðil. En azýndan 2007 seçiminden önce de yaþanmýþ bir sürü somut engellenme örneði var, en azýndan 367 kararý ve 27 Nisan muhtýrasý var, seçimi erkene aldýrtan.
Ve Baþbakan ile partisi 2007 seçiminden yüzde 47’lik büyük bir zaferle çýktýlar. Ýþte hem bu seçim zaferi hem de seçimde yenilenmiþ olmanýn getirdiði ekstra kredi sayesinde Baþbakan, demokratikleþmeyi ve sivilleþmeyi saðlayacak Anayasa ve yasa deðiþiklikleri için gereken uzlaþma ortamýný oluþturabilirdi.
Oysa hepimiz biliyoruz ki maalesef Baþbakan bunu yapmadý, onun yerine muhalefetle sertleþme politikasý yürüttü. Elbette muhalefet de hiç yardýmcý olmadý, hükümetten gelen hiçbir talebe olumlu yanýt vermediler, ‘istemezuk’çuluk yaptýlar.
Ama siyaset de maalesef bu ülkede böyle bir þey. O uzlaþma ortamýný oluþturmak, Anayasa’da ve yasalarda yapýlacak bu temel deðiþiklikleri muhalefetle de uzlaþarak yapmak hükümetin sorumluluðuydu.
Bugün, kendi baþaramadýðýnýz bir þeyden ötürü þikâyet etmek ne kadar anlamlý bir davranýþtýr, bilinmez...
***
Türkiye’de asker-sivil iliþkileri Avrupa Birliði reformlarý çerçevesinde de çok konuþulan
ve tartýþýlan bir konu.
Gerek Avrupa Birliði Genel Sekreterliði’nin ve gerekse Adalet Bakanlýðý’nýn asker-sivil iliþkilerini, AB’nin söylediði gibi ordunun sivillere hesap verir, sivillerden emir alýr hale gelmesini saðlayacak þekilde düzenleyecek pek çok projesi olmalý.
Burada benim tek tek saymam gerekmez ama son günlerde adý çok geçti diye Ýçiþleri Bakanlýðý’nýn EMASYA (Emniyet-Asayiþ-Yardýmlaþma) protokollerini gözden geçirmesi, olumlu olmakla birlikte yeterli deðil.
Sorun, hukuki anlamda çok daha derinde ve bir an önce de çözülmesi gerek.
Üstelik son bir yýldýr daha yakýndan gördüðümüz gibi sorunun çözülmesi Türk Silahlý Kuvvetleri’nin de bir kurum olarak lehine. Çünkü TSK’yý yýpratan her þey, ordunun sivillerin görev alanýna yasal veya yasayý aþarak yaptýðý müdahalelere iliþkin konularda.
Ordu kendi görev alanýna ne kadar çabuk ve ne kadar kesin olarak dönerse, bu önemli kurumumuzla ilgili tartýþmalar da o kadar çabuk sona erecektir.
Meselenin Anayasa’dan kaynaklanan yanlarý da var, TSK’nýn Ýç Hizmet Kanunu dahil, Ýller Kanunu dahil kanunlardan kaynaklanan taraflarý da... Gönül isterdi ki hükümet bu konulara bütüncül bir bakýþla yaklaþsýn ve temel yaklaþýmýný her aþamada kamuoyuyla da paylaþsýn, muhalefetin desteðini arasýn...
Ama önce þikâyet ten vazgeçmeli hükümet.


Radikal.com.tr

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz*:
Facebook'ta paylaþ
0