Yaygýn medyanýn 'Aðar'an yüzü!

28 Temmuz 2012 11:36 / 1319 kez okundu!

 


Medyaya düþen, Aðar'dan bir Kürt Raporu beklemek yerine itiraflarýný yazmasýný talep etmek. Bu hem Aðar'ýn vicdanýný, eðer hâla o vicdanýn zerresi kalmýþsa, tazeleyecek. Hem de adýna mecliste komisyonlar kurulan faili meçhuller döneminin dosyasýnýn yeniden açýlmasýný saðlayacak.

Hafýzama güvenerek yazýyorum, 1992 Aðustos ayý olmalý. Þýrnak, PKK baskýný sonrasý PKK gerillalarýnýn çekilmesinin ardýndan üç gün boyunca güvenlik güçlerince ateþ altýnda tutulmuþ adeta taammüden cinayete kurban gitmiþ bir þehir görüntüsündeydi. Basýn, Þýrnak'tan sürekli haberler veriyordu.

Anýlan günlerde acil yardým malzemelerini birkaç arkadaþla Þýrnak'a götürenlerden biriydim. Þýrnak'ýn o yýllarda belediye baþkaný olan arkadaþým Ahmed Hamdi Yýldýrým'ýn ýsrarý üzerine evine misafir olmuþtuk. "Öðlen yemeðini bizde yemek zorundasýnýz, yoksa aç kalýrsýnýz. Ne lokanta ne de otel bulma þansýnýz yok. Çünkü Þýrnak gördüðünüz gibi yarasýný sarmak için çareler arýyor" demiþti. Sonra evinin bodrum katýnda eþinin ve çocuklarýnýn güvenlik güçlerinin silahlarýndan atýlan kurþunlardan korunmak için sýðýndýklarý mahzen gibi yeri ve duvarlardaki kurþun, roket izlerinin deliklerini göstermiþti.

Yemekten sonra adý "Cumhuriyet Meydaný" olan ama meydanda tüp kamyonunun bile yanmýþ halinin bir köþede durduðu alana gýda ve acil yardým kamyonlarýný sýralamýþtýk (üç kamyon). O sýrada alana Olaðanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan ile dönemin Erzurum Valisi Mehmet Aðar gelmiþti. Kendilerinden gayet emin ve vakur bir eda ile adeta "Buralarýn, mülkün sahibi biziz. Bizden sorulur" kudreti ve vakarlýðý hâkimdi.

Ýlk kez o alanda, Þýrnak'ýn Cumhuriyet Meydanýnda soyadý "Aðar" olan ama aslýnda karanlýðýn yüzü Mehmet Aðar'ý yakýndan gördüm. Kýsa bir süre sonra Emniyet Genel Müdürü olacak ve onun genel müdürlüðü dönemiyle birlikte yeni bir dönem baþlayacaktý. Tarihe "Faili Meçhul Cinayetler Dönemi" olarak geçecek ve yaklaþýk dokuzyüz dolayýnda cinayet onun döneminde iþlenecek. Nerdeyse hiçbirinin failleri de "bulunamayacaktý."

Sonra Aðar politikaya atýlacak, daha sonra malum Susurluk "kaza"sý patlayacak ve yine yeni bir dönem baþlayacaktý.

Uzunca yýllar süren yargýlamalarýn, sorgulamalarýn sonunda,1993-96 yýllarý arasýnda; "Cürüm iþlemek için silahlý teþekkül oluþturmak", "Gýyabi tutuklu sanýk Abdullah Çatlý'nýn saklý bulunduðu yeri bildiði halde yetkili mercilere haber vermemek" ve "gizlenmesine yardým etmek", "Yasalara aykýrý olarak Abdullah Çatlý ve Yaþar Öz'e silah taþýma izin belgesi vermek" ve "hususi damgalý (yeþil) pasaport verilmesini saðlamak suretiyle görevi kötüye kullanmak" suçlarýndan 15 Eylül 2011 günü; Ankara Özel Yetkili 11'inci Aðýr Ceza Mahkemesince; Adalet Bakanlýðý, Ýçiþleri Bakanlýðý, Parti Liderliði, Valilik ve Emniyet Genel Müdürlüðü yapan Mehmet Aðar'ýn "suç örgütü yöneticisi" olduðuna karar verildi ve Susurluk davasýnda 5 yýl hapse mahkûm edildi. Þimdi özel ayrýcalýklarla konuklar için helikopter pisti dahil yeniden dizayn edilen Aydýn ilinin Yenipazar cezaevinde yatýyor Mehmet Aðar.

Sýkça konuk aðýrlýyor Yenipazar. Belki günün birinde o cezaevinin "Aðar"lý yýllarýna ait arþivi birilerince incelemeye alýnýr da, kimler ziyaretine gelip gitti diye bir özel araþtýrma ve haber konusu olur, kim bilir.

Bütün bunlarý neden yazdýðýmý aslýnda ben de pek bilmiyorum. Ama bu ülkenin "kara bahtlý, kem talihli" halklarý çok biliyor ki, bu "kara yüzler - karanlýk yürekler" bu ülkenin þeceresinde hep var oldu. O karanlýk yüzler ne yaptýlarsa, "devletin bekasý için" yaptýklarýný sürekli beyan ettiler.

Þimdi yaygýn medyanýn etkili çevreleri Aðar'dan Kürt Sorununun çözümüne dair "rapor" bekliyorlar. Sormak gerekmez mi, ne raporu! Adam sorunun çözümsüzlüðünün en etkili aktörlerinden biri. Gerek bürokrat, gerekse siyasetçi olarak adýyla anýlan "Aðar"lý yýllarýn sorumlu faili. Bu suçlardan yargýlanmýþ ve hüküm giymiþ yatýyor. Bir de rapor mu verecek.

Kanýmca medyaya düþen þu olmalý! Aðar'dan bir Kürt Raporu beklemek yerine itiraflarýný yazmasýný talep etmek. Bu hem Aðar'ýn vicdanýný, eðer hâla o vicdanýn zerresi kalmýþsa, tazeleyecek. Hem de adýna mecliste komisyonlar kurulan faili meçhuller döneminin dosyasýnýn yeniden açýlmasýný saðlayacak.

Ýnanýyorum ki, bu bilinenlerin bir de "Aðar"ca tekrarý olacak bir rapordan daha "hayýrlara vesile" olacak bir itiraf olacak. En azýndan "Devletin bekasý adýna bin operasyon" yaptýðýný gururla dillendiren bir güvenlikçinin akýbeti açýsýndan da doðru bir iþ olacak.

Bir zamanlar babasý Elazýðlý Zülfünün polisliði nedeniyle Diyarbakýr'da talebe olan ve Diyarbakýrlý Kürt arkadaþlarýyla Diyarbakýr küçelerinde top koþturan Mehmet Aðar belki bu vesileyle hayatýnda bir kez için de olsa "bin operasyon"un itirafýnýn tarihe kayýt düþülmesine sebep olur.

Çünkü Mehmet Aðar da bilir ki; "(kaba) gerçek çirkindir rahatsýz edici ve düþündürücüdür. Týpký direklere geçirilmiþ kafataslarý gibi..."* ya da enselerinden tek kurþunla infaz edilmiþ bin operasyonun toprak altýnda kemikleri sýzlayan maðdurlarý gibi...

*Joseph Conrad, Karanlýðýn Yüreði.


Þeyhmus DÝKEN

28.07.2012

Son Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2012 12:07

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
29 Temmuz 2012 13:16

ERTUÐRUL BARKA

"Aðar" denmiþ ama "Aðar"masý olasý deðil. Bu affa gelmez suçlarý "aðar"tacak nesne yok bu düzende. Acak DEVRÝM paklar bu gibileri. Öyleyse haydi birlikte devrimimiz için saflara...
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.