Sýrrý Süreyya’nýn sýrrýna ortak olmak

01 Haziran 2013 02:43 / 1077 kez okundu!

 


Onu daha evvelki gün Taksim Gezi Parký’nýn içinde gazýn, tozun, kavganýn orta yerinde kepçenin önünde bir baþýna gördüm. Ardýnda kalabalýklar vardý ama çokluklar içinde bir baþýna sisteme, muktedire, þiveli, yakýþan gür sesiyle meydan okuyordu.


Ýlgili kamuoyu onu vekil kimliði ile tanýyor. Biraz daha sanatla kültürle ilgili olanlar ise 2007’de sinema dünyasýnýn gündemine oturan Beynelmilel filmi, sonra da BirGün gazetesinde baþlayýp Radikal ve Özgür Gündem gazeteleriyle devam eden köþe yazarlýðý ile.

Aslýnda Sýrrý, bütün bunlardan öte bir beni âdem. Babasý sosyalist kimlikle kendini var eden Behice Boran’ýn Türkiye Ýþçi Partisi’nden. Hani Anadolu ve Mezopotamya coðrafyasýný dolandýðýnýzda hemen her ilde ya da ilçede karþýnýza çýkan ve isimleri solun soy kütüðüne kayýtlý sosyalist halk bilgelerinden biri, Adýyamanlý Ziya Bey; hem berber hem de arzuhalci, üstüne üstlük bir de solcu, Adýyaman TÝP kurucusu ve il baþkaný.

Sýrrý’nýn hayatý dört çocuklu ailenin büyük evladý olarak daha oyun çaðýndaki çocukluktan baþlayarak emekçilikle, çalýþmakla geçmiþ. Adeta girmediði, denemediði iþ kalmamýþ. Sekizinde fotoðrafçý çýraklýðý, kendi tabiriyle “getir-götür iþleri, ortalýk temizleme” filan, sonra rötuþ iþleri ve ilkokul biterken fotoðrafçý kalfalýðý. Sýtma savaþta mevsimlik iþçilik, oto lastikçiliði, lastikçilik yaparken de köylerde, kasabalarda seyyar fotoðrafçýlýk.

Bütün bu hengâme içinde lisede baþarýlý öðrencilikle birlikte Mektebi Mülkiye, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi öðrenciliði. Ve “solcu öðrencilik” mesleðinin zorunlu ara duraðý uzun mahpusluk. Mamak, Ulucanlar ve Haymana cezaevlerinde 12 Eylüllü yýllarýn zindanlarýnda mahpusluk zanaatý.

Aslýnda bütün bu hayat memat mücadelesinin kýsa, kesik izlerini onu kamuoyu ile tanýþtýran Beynelmilel filminde hem oyuncu hem yönetmen olarak gördü meraklýsý.

Onu beyaz camýn ardýndan, ya da bizatihi tanýyanlarýn en “harbi” adam diye üzerine yemin kasem ettiði kavilden bir düzgün adam. En meþakkatli mevzularda dahi kendine has þiveli Adýyaman üslubuyla konuþurken yüzüne yakýþan gülümsemesini asla ihmal etmeyen güzel gülen adam gibi bir adam.

Birçok kiþi için “Þimdiye kadar neredeydi bu adam. Neden bu denli geç girdi hayatýmýza” diye geç tanýmaktan hayýflanýlan bir tuhaf adam. O denli tuhaf ki; siyasal kimliði hayli popüler olduðu bugünlerde bile bir dahaki seçimde vekillik düþünüp düþünmeyeceði sorusuna; “Hayýr, halka bana bir avans verilirse nasýl vekillik yapýlacaðýný göstermek istiyordum. Becerdiðimi sanýyorum. Bundan sonraki dönemde istiyorum ki; yazarlýk ve sinemacýlýk yapayým” diye cevap veriyordu.

Ýstanbul Film Festivali’nin kapanýþ töreninde aldýðý ödülü; “hayatýný, saðlýðýný ve sevdiklerini kaybedenlere” adayan bir vefa adamý Sýrrý Süreyya Önder.

Her fýrsatta Meclis’te vekillik meselesinin kendisine pek de “yakýþýk” olmayabileceðini hatta o malum yemini nasýl edeceðini merakla soranlara Osmanlý dönemindeki garip bir yeminle yanýt verir. “Osmanlý döneminin son zamanlarýnda bir bölgeden çok þikâyet gelmiþ. Yöneticilerin, yolsuzluk, haksýzlýk ve zulümle uðraþtýðý sadarete bildirilmiþ. Sadaret de denetlemesi için bir adamý göndermiþ. Adam tüm erkân-ý devleti dizmiþ karþýsýna. Herkes sýrayla yemin içmeye baþlamýþ. Allah, kitap, Kuran, þeref üzerine “Vallahi iftiradýr biz öyle þey yapmadýk” demiþler. Giden adam bakmýþ ki birisi sessiz duruyor. “Sen niye yemin içmiyorsun, yoksa bir halt mý iþledin?” diye sorunca cevap þöyle gelmiþ: “Bekliyorum, 5-10 dakika içinde bunlara bir þey olmazsa bir yemin de ben içeceðim.” Yani yemini bizim karþýmýza büyük bir kýymet gibi indirenler, kendileri bu yemine ne kadar sadakatle baðlý kalmýþlar dönüp ona baksýnlar.”

Bir televizyon kanalýnda iki arkadaþýyla birlikte yaptýðý programýn adýyla müsemma ve kendisine baðýmlýlýk oluþturan sahici “kafa dengi” biri Sýrrý.
Aslýnda Mülkiye’den ve hayatýn içinden arkadaþým olan Sýrrý hakkýnda bu yazýyý yazmayý düþünmüyordum. Sanal dünyada kendini hala solun þeceresinde sanan, aslýnda solun epey zaman önce sicilden düþürdüðü kimi had bilmezlerin bilinçaltýndaki Kürt kindarlýðýný Sýrrý üzerinden kusma üslupsuzluðuna tanýk olunca bu yazýyý yazmak istedim.

Onu daha evvelki gün Taksim Gezi Parký’nýn içinde gazýn, tozun, kavganýn orta yerinde kepçenin önünde bir baþýna gördüm. Evet, önünde ardýnda destek için kalabalýklar vardý. Ama aslýnda çokluklar içinde bir baþýna, bir baþýna ve yalnýz, sisteme, muktedire, þiveli, yakýþan gür sesiyle meydan okurken, polise; “Siz müteahhit firmanýn deðil, halkýn polisi olmalýsýnýz” derkenki ruh halini görünce bir kez daha anladým sözünün, kelamýnýn ve halka verdiði taahhüdün yeminle kýymetini. Elbette fýrsat verilirse nasýl vekillik yapýlacaðýný örnek olsun diye gösteriyordu Sýrrý Kardeþim.

Aðýr bir maðlubiyet duygusu yaþatmýþtý on iki eylül seksen’in darbeci generalleri Sýrrý ve yoldaþlarýna. Ama Kürtler “Bu iþ böyle gitmez” demiþ ve baþkaldýrmýþlardý. Bir umut ýþýðý doðmuþtu Sýrrý ve Sýrrý gibi haysiyetli evlatlara. Bu sebeple Sýrrý’nýn sözleri anlaþýlýr oluyordu. “Evet, siyaseten vekillikte seçim dönemi bittikten sonra ýsrar etmeyeceðim. Ama Kürtlerle ve Kürt siyasetiyle baðým, ilgim, iliþkim hep devam edecek.”

Bu baptan hareketle Kürdün verdiði siyasal demokratik ve barýþçý mücadelenin harcýnýn sanýrým bir görevi de etnik kimlik intiharýndan geçerek mücadelenin sýra neferi olmanýn erdemini tattýrmanýn simgesel, hatta örgütlü örneklerini yaratmak diye düþünüyorum. Sýrrý Süreyya Önder bu onurlu temsiliyeti ziyadesiyle hak edenlerden. Ýyi ki Sýrrý Süreyya Önder ve onun harcýndan temsili örnekler var.

Her bijî, her hebî hêja Sýrrî.


Þeyhmus DÝKEN

01.06.2013

Son Güncelleme Tarihi: 01 Haziran 2013 02:58

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.