Þatafatýn Ýnançla Ýmtihaný
21 Nisan 2019 14:47 / 743 kez okundu!
Gündelik hayatta Ýslam dünyasýnda kendini tarif edenlerin yaþam biçimine baktýðýmýzda yedi yýldýzlý her türlü konfora haiz oteller, süper steril konut ve yaþam alanlarý o denli yaygýn ki.
****
Þatafatýn Ýnançla Ýmtihaný
Geçtiðimiz haftanýn medya gündemini yoðun ve yaygýn olarak iþgal eden mevzuunu göstergebilim açýsýndan incelemeye deðer olduðu kanýsýndayým.
Ýþ dünyasýnýn kalbürüstü temsilcileri ve farklý kesimlerden ikibin dolayýnda þahsiyeti buluþturan Demirören ve Kalyoncu ailelerinin kýzlarý ile oðullarýnýn düðünüydü mevzu.
Bu yazýyý yazmaya karar verinceye kadar bir fotoðraf ve bir kýsa video görüntüsünün izleri vardý zihnimde.
Çok gösteriþli dizayn edilmiþ koltuklar ve masalarla donatýlý albenili bir salonda çok þýk giyimli insanlar ve sahnede bir dev ekranda Kuran okunuyor.
Sonra detaylarý internette bolca yayýnlanan düðüne dair fotoðraf karelerine baktým. Düðünü izleyenlerin internet medyasýna düþen yorumlarýnda; son yýllarýn ayný mekânda yapýlan en gösteriþli düðünü olduðu konusunda hemfikirler. Ha, bu arada çiftin balayýný da Dubai ve Maldivler’de geçireceði iþin bonus haberi.
Bu bir fotoðraf okumasý; tabi güne ve zamana uygun. Ayný zamanda inançlý olunduðu ve bunun da hayli öne çýkarýlmasý gerektiði adeta bir ritüel gibi anlaþýlmasý gereken düðüne dair fotoðraf okumasý.
Sonra düþündüm ve þunlarý ifade etmem gerektiði kanýsýna vardým. Biz galiba bu tür gösteriþli görüntülere “þaþýrarak” yanlýþ yapýyoruz dedim kendime.
Bugünün muhasebesini geçmiþin hem de hayli eski geçmiþin defterlerine hapsolarak hatta o günlerle yüzleþerek yapmaya çalýþýyor, yelteniyoruz.
14 asýr evvelki “Asr-ý Saadet” devri diye telakki edilen çaðýn Ýslam inancý ve yaþam biçimi ile bugünün yaþam biçimini birbirine karýþtýrýyoruz sanki. Asrý saadet unutulalý, mazi olup inanç belleðinden silineli çok oldu sanki.
Bugün Ýslam'ý, asrý saadet anlayýþýyla yaþamak derdinde olanlarý, yine bizzat kendi mecrasýnda olanlar bile neredeyse þaþkýnlýkla izliyorlar.
Þöyle gündelik hayatta Ýslam dünyasýnda kendini tarif edenlerin yaþam biçimine baktýðýmýzda yedi yýldýzlý her türlü konfora haiz oteller, süper steril konut ve yaþam alanlarý o denli yaygýn ki.
Bu sebeple bu ve benzer görüntülü hâle dair çýkardýðým sonuç ezcümle þudur: þaþýrmadým, asýl böyle olmayaydý þaþardým.
Finali bir yaþanmýþlýkla baðlayayým en iyisi. Bizim Diyarbekir Suriçi'nin en kadim mekânýdýr Camii Kebir. Ulu Camiinin hemen arka bölümünde çarþîya þewitî esnafýndan biri cuma namazýna gider. Tesadüf bu ya namaz kýldýðý safta yanýna karþý çarþýdaki kuyumcu esnafýndan hali vakti hayli iyice biri düþer.
Namaz eda edilir. Cemaatin bir bölümü namazdan sonra kalkýp gider. Geride kalanlarca eller açýlýr dua, dilek tanrýya yakarýþ baþlar.
Kuyumcunun hemen yanýbaþýndakinin de duyabileceði sesine, kulak kabartýr namaz komþusu. “Allahým ver, ne kadar çok verirsen ver. Ne kadar çok verirsen o kadar çok hayýr hasenatta bulunacaðým söz” diyordur kuyumcu.
Birden elinin tersiyle tokadý indirir kuyumcu namaz komþusuna çarþîya þewîtîli “Ulan, yeter istediðin. Daha ne versin. Allah gözünü doyursun. Hepsini istiyorsun. Sizlere verince, bize bir þey kalmýyor.”
Maalesef durum bu. Hepsini hem de ne varsa; istiyor birileri. Biz fanilere düþen ise onlarýn görüntülerini izleyip þaþýrmak kalýyor geriye.
Bu yazýyý yazdýðým günün akþamý Berat Kandili gecesi. Onlar yine isteyecek. Býrakýn birileri istesinler parayý, pulu, ihtiþamý, serveti...
Siz sadece barýþ isteyin. Huzur isteyin. Ýnsana dair iyilik, güzellik, mutluluk ve özgürlük isteyin. Ýsteyin ve bu deðerler için çalýþýn eminim karþýlýk bulur.
Þeyhmus DÝKEN
20.04.2019, Diyarbekir
