Politika, politikacý ve vefa!

22 Nisan 2012 22:40 / 1112 kez okundu!

 


Ýdris Naim Þahin gibi olumsuz söylemlerle sürekli gündemi meþgul eden bir politikacý hakkýnda neden partisi gerekeni yapmaz? Sorulmasý gereken soru budur.

Sanýrým mesleðini çok kötü icra eden bir politik aktöre "En kötü politikacý ödülü" verilmeye yeltenilseydi, bu ödülü epey bir zamandýr hak eden, Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin olurdu. Aðza alýnmamasý gereken laflarý etmesinden yana "kötü yöneticilik ve baþarýsýz politikacýlýk" tabii ki meselenin bir yaný! Bir de partisinden kaynaklý olarak, ona adeta "toz kondurtmama" meselesi var. Beni ilgilendiren asýl olarak meselenin bu tarafý, yani partisinin "vefa" kýsmý.

Neredeyse 20 yýl öncesinden baþlayan, Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi ile birlikte devam eden bir yol arkadaþlýðý onunki. Sonrasýnda ise Adalet ve Kalkýnma Partisi'nin (AKP) kuruculuðu ve Genel Sekreterliði ile birlikte taçlanan bir birliktelik. Sanýrým bu vefa iliþkisi olmasaydý bütün ekip arkadaþlýðý ve partidaþlýðýna raðmen zor tahammül ederlerdi Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin'in bunca gafýna.

Kötü ve ölçüsüz hitabetiyle birlikte kýrýcý, dökücü, öteleyici hatta "nefret söylemi"ne denk düþen tahripkâr dili epey bir zamandýr kamuoyunun dikkatine denk düþüyor.

Peki, bu denli olumsuz söylemlerle sürekli gündemi meþgul eden bir politikacý hakkýnda neden partisi gerekeni yapmaz?

Kanýmca sorulmasý gereken soru budur. Çünkü siyaset bilimi okulunun ilk basmaðýnda olanlarýn öðrendikleri ilk bilgiler "Politika yapmanýn sanat olduðu, politikacýnýn da bu sanatý icra eden / etmesi gerek kiþi" olduðu gerçeðidir. O halde politika ve politikacýya dair basit gerçeklik bu olduðu halde, iþini doðru yapamayanda ýsrar etmenin mantýðý nedir?

Bugüne kadarki gözlemlerimden algýladýðým kadarýyla, AKP zor ve eklektik bir parti. Ýçinde "resmi ideolojiye dayalý devlet hassasiyeti"ni gözetenler var. Ülkenin sorunlarýnýn "Türk ve Ýslam" perspektifiyle bir de "güvenlik eksenli politikalarla" çözümlenmesi gerektiðini savunanlar var. Az da olsalar bir köþede durup "sýranýn kendilerine gelmesini" bekleyen "kan döküldüðü yeter" demek isteyenler var. Bütün bunlarýn içinden saðlýklý bir "kolaj" yaratmak baþarýlý bir parti yönetimin iþi olmalý, bu da "vizyonerlik" gerektirdiðinden görüldüðü kadarýyla AKP için þu haliyle hayli zor.

Çünkü Ýdris Naim Þahin gibi "düþünce ve düþüncesinden kaynaklý dil sorunlu" olan bir politik aktöre sürekli dillendirdiði "nefret söylemi" nedeniyle "ayar" verilemiyorsa ortada en hafifinden politik etik bir sorun vardýr.

Böylesine bir dil, sorun çözme dili deðildir. Aksine sorunlarý "terörize etme", "provoke etme", "çatýþma yaratma" ve onun üzerinden þiddetin politikasýný yapma ve yürütme dilidir. Bu da kanýmca miadý dolmuþ bir dildir.

Elbette partisinin, parti tabanýnda ve politik içyapýsýnda bu türden politikacýlarýn da olduðunu kamuoyuna deklere etmek açýsýndan bu tür politikacýlarý görevde tutmak istenmesi kimilerince "anlaþýlýr" bir durum olabilir. Hatta "Vefa"nýn bir semt adý ya da boza markasý olmaktan öte; hizmet bedeli karþýlýðý bir kavramsal gerçeklik olduðu düþüncesi de gerçekliðe denk düþebilir.

Ama unutulmamasý gereken bir baþka gerçek de þu ki; dil üzerinden yaratýlan kýrýlganlýklarýn, kopuþlarýn, tahribatlarýn insan hafýzasýnda tedavisi çok zordur. Hele seçilmiþ kategorisindeki politikacýlarýn yarattýðý dilsel yýkýmýn iyileþtirilmesi uzun toplumsal rehabilitasyonlara ihtiyaç duyar. Bu durum, egemen ya da baský altýnda olmaktan azade kavramsal bir gerçekliðe delalet eder. Yani bir yanýyla dili kullananýn diðer yanýyla da o dilin politikalarýna maruz kalanýn travmatik haliyle de ilgilidir.

Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin Beyin dili gerçekten sivri dilli ve zalim bir dil. Hem sadece dili deðil, alaycý üslubu, tehditkâr bakýþlarý da bunu tetikleyen bir baþka gerçeklik. Ayrýca yönettiði bakanlýk devletin sokaða yansýyan ve insanla her anýnda yüzleþen yüzünün aktörleri olan güvenlik birimleri ile ilintili.

Bu ülkenin sýradan yurttaþý bilir ki; Ankara "dilinin ayarýný bozduðunda" karakol polisi severken kaburga kýrar. Bunun çokça örneði yaþanmýþtýr bu tuhaf ülkede.

Bu sebeple ve bu vesileyle sadece örnek bir olumsuz aktör üzerinden deðil ve sadece politikacý(lar) üzerinden de deðil, genel olarak yeni ve ötekileþtirmeyen, aksine empatik ve sempatik bir dile ve bu yeni dilin aktörlerine acilen ihtiyaç var.


Þeyhmus DÝKEN

21.04.2012

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.