Margosyan'ýn Tanrý'ya Kelamý!

22 Nisan 2017 13:23 / 1084 kez okundu!

 

 

Eðer bu tuhaf min-el garaib ülkede hasb-el kader okur iseniz ve dahi bu okuma serüveniniz muvacehesinde yolunuz bir þekilde Mýgýrdiç Margosyan Üstad ile kesiþmemiþse, onun yazdýklarýný okumamýþsanýz çok þey kaybetmiþsiniz demektir, benden söylemesi.

Mýgýrdiç Margosyan bir Diyarbekir Ermenisi. Orta mektep ikincisi sýnýfa kadar Diyarbekir küçelerinde “o küçe senin, bu küçe benim” okul peþinde, okul saatleri dýþýnda da ya dayýsýnýn demirci iþliðinde, olmadý baþka mekânlarda þehrin muhabbetine dalýp gitmiþ.

Gün gelmiþ coðrafyayý dolanýp Ermeni çocuklarý kendi dillerinde mektep-medrese görsünler, “adam olsunlar” diye ailelerinin onaylarýyla çocuklarý Ýstanbul’daki Ermeni mekteplerine götürmeye gelen bir zat-ý muhteremle kader birliði etmiþ.

Ve kendi tabiriyle “Bileti Ýstanbul’a kesilmiþ”.

Ýyi ki de kesilmiþ bileti Ýstanbul’a!

Dilini eli yüzü düzgün bir þekilde öðrenmekle kalmayýp, hem anadilinde hem de Türkçede Anadolu ve Mezopotamya Ermenilerinin, halklar harmaný olan coðrafyanýn Diyarbekirinin o çok dilli, çok kültürlü yaþam biçimini, hikâyelerini üslup sahibi bir yazar olarak okurla buluþturmuþ bir yazar.

Teferruatýna girmeyeyim isterseniz. Nerdeyse otuz yýl olacak kendisiyle muhabbetimiz. Gâvur Mahallesi, Söyle Margos Nerelisen, Biletimiz Ýstanbul’a Kesildi, Tespih Taneleri ve dahi diðer kitaplarýndan birini / bir kaçýný okursanýz / okumuþsanýz “az bile yazmýþsýn” diyebilirsiniz bana…

Kelimelerin, cümlelerin aðýrlýðýný ve hikmetini tartarak aðýr aðýr konuþan bir adamdýr Margosyan. Kelamýnýn, karþý yakada nasýl bir karþýlýk bulacaðýný ölçerek göz temasýný da önemseyen bir yazardýr.

Bu sebeple yazdýklarýnda da ayný üslubu yakalamýþtýr. Onun metinlerini okuduðunuzda eðer daha önceden kalemine teþne iseniz, altýnda imzasýný görmeseniz dahi bu Mýgýrdiç Margosyan’a aittir dersiniz hemencecik.

Ýþte, usta bu defa alýþýlmýþýn tersine bir baþka “iþ” yapmýþ. Hani sýkça yaptýðý “Diyarbekir / Dikranagerd” muhabbetinden sýyrýlarak bir baþka “iþ”…

Adeta bizim buralarýn, yani sizce “oralarýn” tabiriyle “arýnýn deliðine parmaðýný sokmuþ”.

Tanrý ile muhabbete gir(iþ)miþ.

Kitabý Mukaddes’in o meþhur ilk bölümü “Yaratýlýþ”tan bilirsiniz iþte…

“Baþlangýçta Tanrý göðü yarattý. Yer boþtu, yeryüzü þekilleri yoktu; engin karanlýkla kaplýydý. Tanrý’nýn ruhu sularýn üzerinde hareket ediyordu. Sonra Tanrý ‘Iþýk olsun’ dedi ve Iþýk oldu. Sonra ýþýðýn iyi olduðunu gördü karanlýktan ayýrdý. Gece ve Gündüz oldu. Sonra Sularý bir yere topladý Deniz oldu. Su olmayan yerler kara oldu…”

Bu böyle yedi gün boyunca bir yaratýlýþ anlatýsý olarak gayet edebice akýp gider…

Tabii “dünyanýn yaratýlýþ” meselesi bütün dinlerin ve dahi bilimin de üzerine “kafa yorduðu” en önemli mevzudur, bilinir. Bunlardan en filmografik olaný da bildiðiniz üzre Nuh Tufaný’dýr. Hatta Nuhun Gemisinin Cizre’deki Cudi mi, yoksa Aðrý’daki Ararat (Aðrý) daðýnda mý karaya oturduðu hâla “tartýþma” konusudur.

Ýþte, usta Mýgýrdiç Margosyan dedik ya! “Arýnýn deliðine parmaðýný soktu”. Tam da bu minval üzere bunu yapmýþ; adýný “Tanrýnýn seyir defteri” koyduðu kitabýnda…

“Ol deyince olduran, öl deyince öldüren” Tanrý’nýn “hiç” yoktan var ettiði yer, gök, deniz, kara, yýldýzlar ve dahi insan dâhil tüm canlýlar âleminin kadim Anadolu ve Mezopotamya coðrafyasýna deðen hikâyesini kendi “ironik” üslubuyla yazmýþ / anlatmýþ…

Dayanamamýþ yine Diyarbakýr’a bir uðramýþ. Kitabýn sonunda yolu “ölümlü” olmakla kesiþen her beni âdemin son sýðýnaðý mezarlýktan bir “Hokecaþ” hikâyesini kadir bilir okuruna armaðan etmiþ.

Mýgýrdiç Margosyan okurlarý tez zamanda alýp okumalý…

Mýgýrdiç Margosyan, Tanrý'nýn Seyir Defteri, Aras Yayýncýlýk, 2016, 128 sayfa.

 

Þeyhmus DÝKEN

22.04.2017, Diyarbekir

 

 

Bu yazýyý Facebook'ta paylaþabilirsiniz+:
Facebook'ta paylaþ
0
Yorumlar
Uyarý

Yorum yazabilmek için üye olmalý ve oturum açmalýsýnýz.

Eðer sitemize üye deðilseniz buraya týklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eðer üye iseniz oturum açmak için buraya týklayýn.